Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2003 23:57
Japonya’da her sonbaharda küçük koylarda binlerce yunus avlanıyor. Koyları kan denizine dönüştüren yunus avcılığını protesto eden iki çevreci, yunusları kurtarmaya çalışırken yakalanarak tutuklandı.
Japonya’nın batı kıyısında yer alan 4000 nüfuslu Taiji kenti her sonbaharda kan gölüne dönüşüyor. Balıkçılar yunusları, domuzbalıklarını ve küçük balinaları açık denizden koylara sürükledikten sonra buralarda acımasız bir şekilde öldürüyorlar.
Japonya’da her yıl katledilen 22.000 yunusun 2900’ü ‘Balina kenti’ Taiji’de yakalanmakta. Hayvanların birçoğu, karada da bir uzun bir süre yaşayabildikleri için çevredeki
balık fabrikalarına getirildiklerinde hala yaşıyor oluyorlar.
Kan kaybı yüzünden ölen hayvanlarsa son nefeslerini veren kadar acı çekiyorlar. Yunus katliamıyla savaşan çevre kuruluşu ‘Sea Shepherd’ üyelerinden iki kişi 18 Kasım’da suya dalarak ağları yırtmış ve 15 yunusun kaçmasını sağlamıştı.
Ne var ki Amerikalı Allison Lance-Watson ve Hollandalı Alex Cornelisson bu olaydan kısa bir süre sonra tutuklanarak (kefaletsiz) yargılandılar. Japon polisi bir gün sonra da ‘Sea Shepherd’ kuruluşunun kameralarını, filmlerini ve bilgisayarlarını toplayarak yunus avcılığının görüntülenmesini yasakladı.
İki çevreci halen tutuklu. Dünyanın hiçbir yerine Japonya’daki kadar yunus ve balina eti tüketilmemekte. Japon balıkçılar yunus ve balinaları sözde denizdeki balık varlığını korumak için yakalıyorlar. Ancak uzmanlar bu konuda kuşkulular. Öte yandan Japon balina avcılığı programı da sık sık uluslararası protestolara neden olmakta. Japon balıkçılar yılda 700 balina yakalıyorlar.
Balinaların bilimsel araştırmalar için yakalandığını öne süren Tokyo hükümeti ise balina etlerinin sonunda lokantalara ulaşmasından uluslararası balina avcılığı komisyonunu sorumlu tutuyor. Hükümet, bilimsel amaçlar için öldürülen balinaların yasal yollardan lokantalara verilmesini önerdi.