Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2003 00:00
OYUNUN bir ilk 15 dakikası var, anlatılması zor, seyretmek lazım. Ben
Beşiktaş'ın sezon başından bu yana, bu kadar yüksek tempoda oyuna başladığını görmedim. Zaten ilk 10 dakikada atılmış 2 gol, direğe de giden 1 top var. Ondan sonra niye olur, neden olur bilinmez, frene niye basılır? Almışsın götürüyorsun, bir gol daha sıkıştırsan, ikinci yarıya bu çektiğin sıkıntıyı taşımazsın.Sıkıntı da kendiliğinden olmadı. Ayağa top yapar bildiğimiz üç oyuncu ikinci yarı Luca tarafından oyuna alındı. Hem Sergen, hem Giunti, hem de Pascal topu rakibe pek kaptıran tipler değil. Gel gör ki dün akşam ikinci yarıda Beşiktaş'ın top kaybı, sezon başından bu yana olmadığı kadar fazla. Yasin'in ve Pancu'nun oyundan çıkmasıyla orta saha düştü. Tayfur'un da gücü bir yere kadar yeter. Tek başına daha fazlasını yapacak hali yok ya. Yenilen gol paylaşım hatası. Defansın adam paylaşma yanlışı golü getirdi. Kaleci Göksel'e santradan gol yese bile ben bir şey söylemem. Sezon başından beri bir maç oynamış kaleciye ne denir ki?Kazanan haklıMaldarasanu faydalı bir oyuncu. Maçlar biraz yol alırsa, çok yararlı olacak gibime geldi. İlhan ile Ahmet Dursun eşleşmesi her rakip için korkulu
rüya. Birbirlerini çok tamamlayarak oynuyorlar. İlhan bir gol attı, ikinci golde de Ahmet'e servis yaptı. İlhan'ın ikinci yarı çıkması, Ahmet'i de yalnız başına bırakması oldu.Maçın hakemini de çözmüş değilim. Büyük takım kompleksi ona yanlış düdükler de çaldırdı, yanlış kartlar da çıkarttırdı. Hani ‘‘Ben büyük takımı tutmam arkadaş’’, onun kompleksinde bir maç yönetti. Maçı da çorbaya çevirdi. İşte onun için maç iyi başladı, kötü bitti diyorum.Neticede, ama öyle, ama böyle Beşiktaş adına sahadan 3 puan çıktı. Bunlar lig oyunları, karşılığı da kazanana 3 puan. Demek ki kazanan haklı.
button