Güncelleme Tarihi:
Bu sözler 12 Mart Cumartesi Günü Sinan Erdem’de Fenerbahçe Ülker’i yenerek büyük şaşkınlık yaratan Beşiktaş Cola Turka Başantrenörü Ergin Ataman’a ait.
Beşiktaş’a geldiği andan itibaren takımın grafiğini yükselten Ataman, Fenerbahçe maçında yapılan “Doping yapsana Ergin Ataman” tezahüratlarına da kulak asmıyor ve onlara "artık başka bir slogan bulun" çağrısı yapıyor.
Ataman, Fenerbahçe galibiyetinden sonra başarısının sırrını, Iverson ve takımla ilgili birçok şeyi hurriyet.com.tr'ye açıkladı.
İşte o özel açıklamalar;
- Derbi sonrasında galibiyetle beraber bir rahatlama geldi mi size?
Tabii ki. Büyük bir takımı yendik sonuçta.
- Galibiyet sonrasında bizim için prestij oldu demiştiniz.
Evet, prestij ve ışık oldu. Türkiye Ligi’nde şampiyonluğun en büyük adayı bir takımı deplasmanda 9-10 bin seyirci önünde yenebiliyorsak bizim play-off’larda iddialı olabileceğimizi gösterdi. Aliağa’yı Banvit’i Oyak’ı yendik ama bunların hiçbirisi şampiyonluk adayı olan takımlar değil. Sen Türkiye Kupası birinci turunda Efes Pilsen’i devre dışı bırakabiliyorsan, ligde deplasmanda Fenerbahçe’yi ezici bir oyunla yenebiliyorsak bu bize bir ışık verir. Bu basketbolu oynarsak bütün dezavantajlara rağmen biz de var olabiliriz bu ligde.
FENERBAHÇE ARTIK ŞAMPİYONLUK İÇİN FAVORİ DEĞİL
-Mirsad’ın yokluğu Fenerbahçe’yi çok etkiledi mi sizce?
Mirsad Türkcan Fenerbahçe için çok önemli bir oyuncu. Benim basketbol anlayışımda Mirsad’ın ayrı bir yeri var. Mirsad ve Ömer bu 2 oyuncuyu ayırıyorum ben. Mirsad’ın Fenerbahçe’de oynamıyor olması Fenerbahçe’nin %50 gücünün olmaması demek. Bence Ömer ve Mirsad Fener’in en önemli gücü. Diğerleri de çok önemli oyuncular ama takımı ateşleyen kişiler bunlar. Mirsad’ın yokluğunda takımı ateşleyecek hırslandıracak tek kişi Ömer. Mirsad’ın sakat olması bu yüzden takım için dezavantaj. Bundan kim yararlanıp da Fener’i yener bilmiyorum. Bu biz mi oluruz, Efes mi, Galatasaray mı bilmiyorum. Fenerbahçe Mirsad’lı kadrosuyla Türkiye liginde şampiyonluk için favoriydi ama ben şimdi böyle görmüyorum.
-Fenerbahçe maçının son periyodunda hakemle bir konuşma yaşadınız. Neler konuşuldu o dakikalarda?
Ömer benchteydi ve orada çok sert bir şekilde itiraz ediyordu. Hakem de bunun üzerine iki elini gösterdi. Bizim benchteki çocuklar da “Ömer’i attı, diskalifiye etti” dediler. Ben de onun üzerine hakeme “sen Ömer’i atmadın mı?” dedim. Hakem yanıma geldi ve “ben Ömer’e devam edersen atarım dedim” dedi. Ben de hakeme “tamam” dedim ve benche döndüm oyunculara “yanlış anlamışsınız atmamış sadece ikaz etmiş” dedim. Ama hakem orada çok yanlış davrandı. Çünkü iki yumruğunu kaldırdığı anda oyuncuyu diskalifiye etmiş anlamına gelir. İkazı böyle yapmamalıydı.
- Derbiden sonra Fenerbahçe’nin birçok faulü verilmediği söylenmeye başlandı.
Bizim de vermediler. Bir basketbol maçında o kadar çok pozisyon var ki. Türkiye Kupası finalinde son 5 dakikada çalınan birkaç düdüğe bizim yöneticiler de çok itiraz ettiler. Onun için maçın içinde iki taraf için çalınan veya çalınmayan düdükler mutlaka olur. Ama hakem bir maçı alır bir taraftan diğer tarafa verirse ona bir şey diyemem. Maçın birinci dakikasından son dakikasına kadar maçı domine ettik. 17 sayı öne geçmişiz, sadece Fenerbahçe’nin son periyotta bir baskısı vardı orada biraz top kaybı yaptık. Hiç kimse kalkıp da “hakem maçı Fenerbahçe’den maçı aldı Beşiktaş’a verdi” diyemez.
FENERBAHÇE DÜŞÜŞ İÇİNE GİRDİ
- Fenerbahçe’yi yeneceğinizden çok emindiniz. Mirsad’ın yokluğu Fenerbahçe’nin Euroleague’den elenmesi…Bu faktörler sonucunda kazanacağınıza daha mı çok inandınız?
Takımın kupada başlayan ve artan bir basketbolu var. Biz ligdeki bütün maçlarımızı 20 sayının üzerinde kazandık. Takım iyi basketbol oynuyor ve iyi mücadele ediyor. Fenerbahçe takımına baktığında ise Türkiye Kupası’ndan itibaren bir düşüş var.
- Peki, Türkiye Ligi’nin dışında Euroleague’de de mücadele etmesi dezavantaj olmuş mudur Fenerbahçe için?
Aksine bence orada oynamak bir avantaj. Fenerbahçe’de boş oyuncu yok ki, 12 kişi de üst düzeyde oyuncular. Ben Efes’i çalıştırırken Euroleague maçı oynamayı tercih ederdim. Çünkü hafta içinde iyi bir Euroleague maçı yaptığında hafta sonuna daha iyi hazırlanıyorsun. Ama Fenerbahçe son 1,5- 2 ayda iyi basketbol oynamıyor. Kupada bizi yendiler ama Emir Preldzic’in olağanüstü performansı sayesinde yenebildiler. Emir 35 sayı atmasaydı ve böyle performans göstermeseydi biz o gün de Fener’i yenerdik. Şimdi bu tabloya bakınca Fenerbahçe ne yapmış kendinden çok daha güçsüz bir takım Zalgiris’e yenilmiş, ne yapmış tamam Olympiakos çok iyi bir takım ama maçta 15 sayı fark yemiş. En son ne yapmış Oyak Renault’u 3 sayı farkla yenmiş. Bu kıstasları aldığın ve takımın inancını gördüğün zaman Fenerbahçe’yi yenebileceğini görüyorsun. Herkes diyor ki Beşiktaş 3’lük yağmuru yaptı. Evet, attık ama bu 3’lüklerin çoğu doğru şut seçimiyle gerçekleşti. Fenerbahçe’nin zaaflarını değerlendirerek atılan atışlardı bunlar. Basketbolda 3’lük yüzden doğru atışı yaparsan ve iyi hücum edersen olur. Biz iyi hücum ettik. Fenerbahçe de son maçlarda kötü savunma yapıyor. Onun için kazanacağımızı biliyordum. Akatlar’da olsa çok daha farklı bir şekilde kazanırdık. 17 sayı farka getirdiğimiz maçı Akatlar’da 20 sayının üstüne getirip yenerdik. Ama deplasman olması, Fenerbahçe taraftarı baskısıyla biraz bocaladık sonuç olarak kazandık.
BAŞKA TEZAHÜRAT BULSUNLAR ARTIK BU BENİ ETKİLEMİYOR
- Fenerbahçe derbisinde Fenerbahçe’li taraftarlar “doping yapsana Ergin Ataman” diye tezahüratlar yaptılar. Bu olayın üstünden geçmiş olmasına rağmen taraftarların hala bunu söylemesi sizi rahatsız ediyor mu?
O dönemde final serisinde Efes’teyken ben buna çok takmıştım. Çünkü o zaman taraftar bilinçli şekilde üzerime geliyordu. Şimdi ise bana slogan gibi geliyor takmıyorum artık bu sözleri. Slogan haline getirmişler bağıralım da Ergin Ataman’ın morali bozulsun. Yok artık ben bunları aştım istediğiniz kadar bağırın. Bu tezahüratları yapanlara diyeceğim tek şey var artık yeni bir slogan bulsunlar. Çünkü bu beni hiç etkilemiyor.
ERGİN ATAMAN’IN BAŞINDA OLDUĞU TAKIMI KÜÇÜMSEMESİNLER
Ha tabi benim maç kazanmam doping ise ben her gittiğim takımda doping yapıyorum. Yaptırdığım çalışmayla antrenmanla oyun disiplini ve motivasyonla evet doping yapıyorum. Zaten sonuçlarda az çok ortada. Eğer bu dopingse “Doping yapsana Ergin Ataman diye” bağırmaya devam etsinler.
- O zaman gündemi sarsacak başka bir şey yapmanız lazım.
Benim yapacağım tek şey rakiplerimizi, Fenerbahçe’yi yenmek olacaktır.
Fenerbahçe çok büyük bir camia ve çok büyük yatırımlar yapıyor. Son 5 yılda en fazla şampiyon olan takım. Şimdi bu kadar yatırım yapan bu kadar büyük hedefleri olan bir takım karşısında sen Ergin Ataman olarak Efes Pilsen’den çıkıp onların elinden şampiyonluğu alınca, Beşiktaş gibi mütevazi bir kadro ile onları yenince tabi onlarda sana uyuz oluyorlar. Ben de Fenerbahçeli bir taraftar olsam ben de uyuz olurdum. Fenerbahçe seyircisi Beşiktaş kümeye diye bağırıyordu. Bizi küçümsüyorlardı. Ama Ergin Ataman’ın başında olduğu takımı küçümsemesinler.
HACETTEPE KEREM GÖNLÜM OLAYINDA DA HATA YAPMIŞ OLABİLİR
-Doping olayından bahsetmişken dopingten Fenerbahçe’nin ağzı Taurasi olayıyla çok yandı.
Fenerbahçe doping olayının spekülasyonlara ne kadar açık olduğunu bizzat kendileri yaşadı. Fenerbahçe Taurasi’nin doping olayında Hacettepe’nin çok üzerine gitti baskı yaptı ve Hacettepe pardon yanlış yapmışız dedi. Ne malum belki Kerem Gönlüm olayında da yanlışlık yapılmıştı. O gün çıkıp kimse böyle bir şey söylemedi. Taurasi’de doping çıkınca Fenerbahçe Taurasi’ye doping yaptı mı dendi hayır öyle bir şey denmedi. Kerem Gönlüm’de doping çıktığı zaman neden insanların aklına Ergin Ataman doping yaptı düşüncesi akıllarına geldi hala anlamış değilim. Belki Hacettepe’nin yaptığı tespitlerin %10’unda hata vardı. Taurasi olayında da hata yapıldı. Ama hatanın her zaman farkına varamazsın. Bu sefer hatanın farkına vardılar ve Fenerbahçe bu olayın çok üstüne gitti.
- O zaman Efes Pilsen bu konunun üstüne düşmedi mi?
Tabi Efes ile Fenerbahçe’nin gücü çok farklı. Burası Türkiye belki o zaman hata yaptıklarında biz hata yaptık diye ortaya çıkmadılar nasılsa Efes Pilsen üzerine düşmedi, Kerem Gönlüm de cezasını aldı dediler. Ama şimdi Fenerbahçe ve dünyaca ünlü bir basketbolcu var karşılarında. Hata yaptıklarını gördükleri zaman ortaya çıktılar. Belki o zaman da hata yaptıklarını biliyorlardı ama ortaya çıkmadılar.
- Kerem için de çok büyük bir tramvaydı.
Tabi onun içinde Efes Pilsen için de büyük bir tramvaydı ama benim için de öyleydi. Onun yokluğu kötü olmuştu. Nasıl ki Mirsad’ın eksikliği Fenerbahçe için dezavantaj ise bizim için de Kerem’in eksikliğini çok hissetmiştik. Kerem eğer olsaydı Efes Pilsen’de her şey çok daha farklı olabilirdi.
- Beşiktaş’a geldiğinizden beri takım yükselişe geçti. Ligde yaptığınız 9 maçın 7’sini kazandınız.
Evet, 2 maç kaybettik biri de Efes maçıydı. O da çok önde olduğumuz ve uzatmaya giden bir maçı kaybetmiştik. Ve o takımın başına getirildikten sonraki ilk maçımdı.
- Peki, siz geldikten sonra ne değişti? Burak Bıyıktay zamanında oyuncuların paraları verilmiyordu, siz geldikten sonra mı verilmeye başlandı?
Hayır, o günle bu gün arasında hiçbir fark yok. Takım aynı, ödeme sisteminde de bir fark yok. Oyuncuların parası ödenmiyor diye bir şey yok sadece ödemede gecikme var şimdi de var bu gecikme bir fark yok. Herkes parasını alacağını biliyor sonuçta. Beşiktaş’ta para alamama gibi bir şey söz konusu değil asla. Zaten oyuncular anlaştıkları paranın %25 veya %30’unu peşin alıyorlar. Aylık ödemelerde gecikmeler olmuş ama bunlarda sezon bittiğinde kapatılmış. Sıkıntı yaratılacak bir şey yok. Bence o zaman iletişim sorunu yaşanmış yönetim ve takım arasında. Oyuncular bir muhatap bulamamışlar. Bence o günkü durumun yani Avrupa Kupası’ndan elenmelerinin ve takımın kötü gidişatının bahanesiydi bir nevi gündem değiştirildi. Beşiktaş gene geriden geliyor ve gene paralarını geç alıyor oyuncular.
BEN DE IVERSON’I KESİNLİKLE TRANSFER EDERDİM
- Siz olsanız Iverson’ı alır mıydınız? Yaptığın transferlerde takıma alıştı ve iyi verim alıyorsunuz…
Alırdım ve onu en iyi şekilde hazırlar ve oynatırdım. Ben Serkan Erdoğan’ı alırken Türkiye’de basketbol kamuoyundaki birçok kişi bu transferi eleştirdi. Serkan’ın kafası iyi değil, yıpranmış, Efes’te geldi oynamadı falan filan dediler. Ama ben biliyordum iyi olacağını. Serkan İspanya’da gayet iyi bir sezon geçiriyordu. Serkan kariyerinin en parlak dönemini ben Ülkerspor’da çalışırken yaşadı. O sezon Euroleague’de 17 sayı ortalamasıyla oynadı ve sonra İspanya’ya Tau takımına transfer oldu. Ben bunları bildiğim için kimseye kulak asmadan Serkan’ı aldım. Niye aldım çünkü kapasitesi olan tecrübeli ve Türk oyuncu. Türk oyuncu çok önemli Türkiye liginde. Hüseyin’i aldım belki az oynuyor ama ; Hüseyin bizim için çok kritik bir oyuncu. Çünkü Cevher dışında Türk uzunumuz yoktu.
- Peki, Marcelus Kemp?
Aslında Beşiktaş’a geldiğim ilk gün Kemp’i transfer etmek istedim. Ama o dönem Bologna ile sorunu vardı . Bologna bonservisini vermedi hatta Fransa birincisi Roanne takımı da talipti. Kemp arada kaldı. Bologna bonservisini vermedi ve bir süre geçti bunun üzerinden ondan sonra biz Bologna ile anlaştık. Yönetim bir fedakarlıkta bulundu ve Bologna’ya bonservis parası verdi ve Marcelus Kemp’i aldık. Ben sürekli Avrupa’yı takip eden biriyim. Ben 1 milyon dolarlık oyuncuyu da takip ediyorum 100 milyon dolarlık oyuncuyu da… Bizim şartlarımızda alabileceğimiz en iyi oyuncu Kemp’ti. Sakatlarımız da iyileşti bu da çok önemli. Burak Bıyıktay’ın son dönemlerinde ciddi sakatlıklar vardı. Ve tabi bir de Iverson problemi vardı.
IVERSON BU SEZON YOK
- Iverson demişken nedir son durumlar?
Iverson benle birlikte çalışmaya başlasaydı çok iyi olurdu. Ki ben takımı aldığımda ilk maçımızda Efes Pilsen’e karşı en iyi maçını çıkardı. 17 sayı ve 8 asist ile iyi bir performans göstermişti. Iverson bizle beraber çalışmaya devam etseydi şu anda Türkiye bir süper starı en iyi şekilde izleyebilecekti. Ben takımı aldığım gün bütün oyuncularla tek tek görüşme yaptım. Iverson’a dedim ki “benim tempomda çalışırsan NBA’deki bütün takımlar gelecek sezon seni geri isteyecek.” Iverson şu an 35 yaşında. NBA’deki bütün yıldızların yaşları hemen hemen böyle. Michael Jordan tekrar döndü NBA’e ve 40 yaşında NBA’in en değerli oyuncusu oldu. Iverson’ı ben kullanacaktım. Hem Beşiktaş’a fayda sağlayacaktı hem de Avrupalı basketbolseverler gerçek Iverson’ı izleyeceklerdi ve bence Iverson 1 sene sonra eski formuyla NBA’ye tekrar geri dönecekti. Bu sakatlık her şeyi berbat etti. Şundan dolayı berbat etti; belirsizlik var. Türkiye’deki doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. Biz de Iverson’ın güvendiği doktorlara Amerika’ya gitmesine izin verdik. Amerika’daki doktorlar ameliyatı gerekli görmediler ve bir ilaç tedavisine başladılar. Bize gelen bilgi yaklaşık 2-2,5 aylık bir ilaç tedavisi görecek ve bu tedavi cevap vermezse şayet o zaman ameliyat olacak. Bunların sonucunda Iverson’ın Beşiktaş’a dönüpte bu sezon forma giymesi çok zor.
IVERSON’IN BASKETBOLA DEVAM EDİP ETMEYECEĞİ BELLİ DEĞİL
- Peki, gelecek sezon?
Gelecek sezonla ilgili ne olur bilmiyorum. Çünkü Iverson’ın basketbola devam edip etmeyeceği de belli değil. Çünkü hep söyleniyor milyonda bir görülen bir hastalık bu diye.
- Yönetim Iverson’ın uzun süre gelemeyeceğini bildiği halde neden sözleşmesini feshetmiyor?
Çünkü o bir dünya yıldızı. Iverson Beşiktaş’a ve Türk basketbolunun değerine çok şey kattı. Biz Iverson’ın sağlıklı bir şekilde dönmesini ümit ediyoruz. Dönemezse yapacak bir şey yok oynayamayacak. Beşiktaş “Iverson sakatlandı hadi sözleşmesini feshedelim” demiyor bu bir iyi niyet göstergesidir Iverson’a karşı.
- Peki, takımın gidişatı nasıl? Neler var neler yok?
Biz Fenerbahçe’yi yendik 2 puanımızı aldık, prestij kazandık, ışık aldık ama hiçbir şey daha netleşmedi. Ligin bitmesine 9 hafta var ve ligin zirvesinde çok büyük bir kapışma var. Şöyle ilginç bir şey var. 1’den 6. sıraya kadar herkes birbirini 1’er puan sırayla takip ediyor. Biz Efes’in hemen arkasındayız altımızda da Karşıyaka var. Bu 9 haftayı en iyi değerlendiren takım play-off’lara avantajlı girecek. Bizde play-off’lara ilk 4 içinde girmek istiyoruz. Tüm beklentimiz bu.
fayaz@hurriyet.com.tr