Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 2002 02:00
‘‘Mavi Hat (Blue Line)’’ filmiyle Türkiye'de de tanınan ünlü İtalyan yönetmen Antonino Sucameli, Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe ile ilgili bir belgesel hazırlıyor. Söz konusu belgesel, İtalya'nın en büyük özel kanallarından biri olan Stream'da gösterilecek.
Antonino Sucameli bir İtalyan film yönetmeni. Mart ayı başından beri İstanbul'da. Ülkemizde ‘‘Mavi Hat’’ (Blue Line) filmiyle tanınan Sucameli , dünyadaki birçok festivalin yanı sıra Ankara, İzmir ve Eskişehir film festivallerine de konuk olmuş maceraperest bir sanatçı. Niye mi burada? Türk futbolunu bahane ederek ülkemizi İtalya'da tanıtmak için. Antonino Sucameli;
Beşiktaş, Galatasaray ve
Fenerbahçe Spor Klüpleri ile ilgili bir belgesel hazırlıyor. Bu belgesel, İtalya'nın en büyük özel kanallarından Stream'de gösterilecek. Romalı futbolcuların ve İtalyan polisinin Galatasaraylı oyuncuları tartaklamasının tartışıldığı şu günlerde, Sucameli ile projesi ve futbol hakkında konuştuk:
Tam olarak ne yapmak istediğinizi sorabilir miyim?
- Türkiye'nin üç büyük futbol kulübü, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray üzerine belgesel niteliğinde bir program hazırlamak için buradayım. Sanıyorum ismi de ‘‘Futbol Gözlüğünden İstanbul’’ olacak. İsimden de anlaşıldığı üzere, teknik bir futbol belgeseli değil amaçladığım. Asıl amacım Türkiye'yi ve İstanbul'u tanıtmak. Futbolun, Türkiye'de neyi temsil ettiğinden yola çıkarak kültürel bir program hazırlamak istiyorum. Bence bu, ülkenizi yurt dışında tanıtmak adına da önemli.
ÜLKENİZE ÁŞIĞIM
Neden Türkiye?
- Ben ülkenize áşığım. Yirmi yıldır buraya gelip gidiyorum. Mevláná'nın insan sevgisine hayran olduğum için, ilk olarak Konya'ya gelmiştim. Daha sonra heryeri dolaştım. Benim Türkiye hayranlığım İtalya'da da bilindiği için, bir gün İtalya'nın en büyük özel kanallarından Stream
beni aradı ve bu projeden bahsetti, ben de seve seve kabul ettim.
İyi ama neden futbol? Türkiye'yi yansıtabilecek daha pek çok şey var...
- Bence futbol hayatı birebir yansıtıyor. Futbol kulüplerine ve tarihlerine baktıkça Türkiye'yi ve yapısını daha iyi anlıyorum. Şöyle düşünün: Türkiye'nin Avrupa'dan ayrılan bir noktası da bir çok şeyin tek bir yerde, İstanbul'da toplanmış olması. Neredeyse İstanbul demek, Türkiye demek. Futbola baktığınızda, karşınıza tarih boyunca belli başlı üç takım çıkıyor, üçü de İstanbul takımı. Diğer şehirler İstanbul'un yanında biraz zayıf kalıyor. Oysa Avrupa'da, bir ülkenin bir çok şehrinden güçlü ve kalıcı takımlar çıkabiliyor, çünkü tek merkezlilik yok, gelişmişlik ve ekonomik güç tüm ülkeye yayılmış Avrupa'da.
TÜRKİYE ÇOK HASSAS
Dün PKK yüzünden Türkiye ile İtalya'nın arası açıldı. Bugün de futbol yüzünden. Yaşananları nasıl yorumluyorsunuz?
- Öcalan olayında ve Roma'daki son futbol kavgasında hassas taraf Türkiye oldu. Bu da anlaşılır bir şey. Çünkü PKK sizin insanlarınızı öldürüyordu, iç sorununuzdu. Biz ise dışarıdan gözlemleyebiliyorduk. Şampiyonlar Ligi de sizin için daha hassas bir konu. Elbette İtalya için de bu lige çıkmak çok önemli. Ancak geçmişte bir çok İtalyan takımı bu kupayı aldı. Oysa Galatarasay bunu başarırsa, Türkiye için bir ilk olacak, yani Türkiye'nin kimliği açısından da çok önemli. Son olaylarda İtalyan polisinin tutumu çok çirkindi. Fakat ne olursa olsun, bu olumsuz gelişmeler, iki ülke ilişkilerini etkilememeli.
Bu belgesel dışında projeleriniz var mı?
- 2001 yılında Bodrum'da ‘‘Zorba ve Buda’’ adlı bir film çektim. Sanıyorum yakında burada da gösterime girecek. Şu an ‘‘İstanbul'un Üzerindeki Melekler’’ adlı yeni bir film üzerine çalışıyorum. Leyla ile Mecnun masalının günümüze uyarlanması diyebilirim. Umarım bir gün İtalyan-Türk ortak yapımı bir film projesine de imza atarım.
Galatasaray yeniliklere açık
Üç haftadır buradayım ve kulüplerin her birine teker teker girip çıkıyorum, yöneticiler ve üyelerle görüşüyorum. Bir de halkı kokluyorum tabii. Tabii kabul edilmesi gereken bir gerçek var ki, Galatasaray son yıllarda uluslararası alanda kendini gösterdi. Bugün Galatasaray'ı yurtdışında herkes tanıyor. Bu onlara umut ve heyecan vermiş. O yüzden Galatasaray yönetimi yeniliklere daha çok açık. Beşiktaş'ta dikkatimi çeken nokta, kulübün mekán ile iç içe geçmiş olması. Beşiktaş ve çevresi tamamen takımı yansıtıyor. Takım Beşiktaş semtinden ayrı düşünülemiyor. Bu onları diğer takımlardan ayırıyor. Fenerbahçe'de ise
Atatürk'ün takımı olmanın verdiği bir gurur var. Atatürk'ün Fenerbahçeli olduğunu iddia ediyorlar.