Güncelleme Tarihi:
"Ligimiz öyle bir kirlilik yaşıyor ki böyle bir tablo dünyanın başka bir yerinde yoktur.” Bu dikkat çekici özeleştiri İtalyanların önde gelen günlük spor gazetelerinden La Gazzetta dello Sport’a ait. "Çizme"dekilerin böyle bir ifade kullanmasının en önemli nedeni ise futbol kaynaklı şiddetin ülke genelinde yeniden artması ve korkunç boyutlara ulaşması. Şubat 2007’de Catania trajedisinden sonra, alınan radikal kararlar doğrultusunda hız kesen İtalya’daki futbol terörü, yeni sezonla birlikte tekrar alevlendi. Son 2 ayda 15 olay kaydedildi.
Referans gazetesinden Cem Çetin'in haberine göre, şiddet statlara giden taraftar sayısını azalttığı gibi, İtalyan futbolcuların da kariyerlerini ülke dışında sürdürmelerine neden oluyor.
Buffon bagaja saklandı
Geçen pazar akşamı oynanan Juventus-Inter maçı tam 20 dakika geç başladı. Haftanın en önemli 90 dakikasının zamanında start almamasının nedeni, Interli futbolcuları stada getiren otobüsün yolda Juventuslu fanatiklerin saldırısına uğramasıydı. Polis 2 Juventusluyu gözaltına aldı. Bu tür şiddet olayları "çizme"de artık sıkça yaşanıyor. Yine geçen hafta sonu oynanan Fiorentina-Napoli maçında, 2 takım taraftarlarının birbirine saldırmaları sonucu, 1’i polis 7 kişi yaralandı. Eylül ve ekimdeki Sampdoria-Cenova ve Juventus-Torino derbilerinde de şiddet eksik olmadı. Belki de en düşündürücü olay; 2 hafta önceki Fiorentina-Juventus maçı sonrasında yaşandı. Deplasman takımının dünyaca ünlü kalecisi Gianluigi Buffon, ev sahibinin fanatik taraftarlarının saldırısına maruz kalmaması için bir arabanın bagajında stat dışına çıkarıldı.
Tüyler ürpertici gelişmeleri yakından izleyen İtalya İçişleri Bakanlığı, ülke futbolunun imajını fazlasıyla kirleten bu şiddeti engellemek için dikkat çekici uygulamalara başvurmaktan kaçınmıyor. Bunlardan biri, 20 Ekim’de oynanan Roma-Napoli maçında yaşandı. Başkentteki maçı en yüksek risk değeri olan 4’le notlandıran Roma Valiliği, sadece ev sahibinin kombine biletli seyircilerinin (27.313) maçı izlemesine izin verdi. Bu karardan dolayı Romalılar, 500 bin euroluk gişe hasılatından oldu. Benzer tablo, yine güvenlik nedeniyle 7 Ekim’deki Torino-Sampdoria maçında da geçerliydi. “Torino Valiliği’nin bu kararı skandaldır ve utanç vericidir. Valiliğin bilet satışına izin vermemesini anlamak mümkün değil” diyen Torino Başkanı Urbano Cairo, Romalı meslektaşı gibi sessiz kalmadı.
Tribün kapatma cezası
Dikkat çekici bir başka uygulama da şiddete başvuran taraftar gruplarının bulunduğu tribünlerin kapatılması. Böyle bir cezanın son kurbanı Inter. Taraftarlarının çıkardığı olaylar nedeniyle 30 bin euro para cezası alan Inter’in, San Siro’da 16 Ekim’de oynadığı Cenova maçında bir bölüm tribün boş kaldı. Bu arada şiddeti önlemeye yönelik tedbirlerin bu spora gönül verenleri fazlasıyla rahatsız ettiği de bir gerçek! Inter’in önde gelen amigolarından F. Caravito, “Taliban’dan daha kötü muamele görüyoruz” diyor. Napoli Başkanı Aurelio de Laurentis de sanki şiddet ciddi bir sorun değilmiş gibi “Polisiye tedbirler can sıkıyor” demekten kaçınmıyor. Benzer bir ifadeyi ligin başkanı Antonio Mataresse de kullanıyor: “Yarı dolu statlarda maç oynatmak alışkanlık haline dönüşmemeli. Bu alarm durumu sürerse kulüpler kepenk indirmek zorunda kalacak.”
Risk değeri yüksek maçlarda uygulanan bir başka yöntem de Türkiye’deki gibi deplasman takımı taraftarlarının stada alınmaması. Sezon başından beri Cenova-Milan, Inter-Napoli ve Fiorentina-Juventus maçlarında misafir takımın taraftarlarına giriş izni verilmedi. Ne var ki bu konuda alınan kararlar, somut kriterlere dayandırılmadığı için tartışmalara neden oluyor. Solcuların takımı Livorno ile aşırı sağcıların takımı Lazio arasındaki 90 dakikayı 2 takımın taraftarları birlikte izledi. Halbuki "çizme"de pek çok kişi, Milan, Napoli ve Juventus örneklerinde olduğu gibi, risk değeri çok ama çok yüksek olan bu karşılaşmada Laziolu taraftarlara da yasak getirileceğini düşünüyordu.
Sonuç olarak taraftarların neden olduğu şiddet, ülkedeki huzuru bozduğu gibi, İtalyan futboluna fazlasıyla zarar veriyor. "Çizme"de statlara giden kişi sayısı (20 bin), İngiltere (35), İspanya (30) ve Almanya (40) gibi ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça gerilerde. Ayrıca taraftarların saldırgan davranışları, genelde yurtdışına gitme fikrine sıcak bakmayan İtalyan futbolcuları da Calcio’dan kaçırıyor. Son transfer döneminde Lucarelli, Bianchi, Donati, Luca Toni, Grosso, Abbiati ve De Sanctis İtalya’yı terk etti. Bakalım zaman içinde şiddetin getirdiği sorunlar daha ne gibi olumsuz sonuçları doğuracak?