Güncelleme Tarihi:
Valencia Teknik Direktörü Gennaro Gattuso’nun vazgeçilmezlerinden olan ve İsviçre Milli Takımıyla 2022 Dünya Kupası’nda mücadele eden 23 yaşındaki Türk asıllı stoper Eray Cömert, kariyeriyle ilgili özel açıklamalarda bulundu.
“AVRUPA’DA TEKNİK VE TAKTİK EĞİTİMİ ÇOK ERKEN ÖĞRENİYORSUNUZ”
İsviçre'nin köklü kulübü Basel'de futbola başladın. Avrupa'daki altyapı eğitimini ve sistemini anlatır mısın?
Avrupa'da her şey çok yapılandırılmış durumda. Teknik ve taktik eğitim olsun aslında her şeyi çok erken öğreniyorsunuz. Ama bunun yanı sıra bir futbolcu olarak nasıl yaşayacağınıza dair disiplin de öğretiliyor. Çoğu zaman genç futbol bölümlerinde, size kulübün neyi temsil ettiği ve kulübün ne tür bir futbol oynatmak istediği öğretilir. Benim bu durumum da daha çok top ve topa sahip olmakla ilgiliydi çünkü FC Basel yıllardır dikkat çekici bir topa sahip olma futbolu oynuyor.
Güçlü fiziğinin yanı sıra stoperdeki etkili oyununla dikkat çekiyorsun. Gelişim için neler yapıyorsun? Örnek aldığın stoperlerden bahseder misin?
Takım antrenmanlarına ek olarak kuvvet, patlayıcılık, hız, zihinsel antrenman gibi ekstra antrenmanlarla çok çalışıyorum. Sanırım çok atletik bir oyuncu olduğumu söyleyebilirim. Örnek aldığım stoper Sergio Ramos, en iyi stoperlerden biri. Teknik, agresiflik, liderlik ya da gol tehdidi gibi tüm özellikleri takımına çok değer katıyor. Benim için dünyanın en iyi stoperlerinden biri, hatta en iyisi. Onun sahip olduğu birçok özelliği ben kendimde görüyorum ve önümüzdeki yıllarda profesyonel bir futbolcu olarak bu özellikleri geliştirmek istiyorum.
Basel'de 140 maça çıkıp, 7 gol 4 asistlik performansının ardından 2022 Ocak ayında La Liga takımı Valencia'ya imza attın. Transfer süreci nasıl gelişti?
Valencia'ya transfer olmadan önce Basel'de zor bir dönem geçirdim. Çünkü sözleşmem sona eriyordu ve kulüp bu nedenle artık oynamama izin vermiyordu. Ancak bu beni çalışmaktan alıkoymadı çünkü yeni bir mücadelenin beni beklediğini biliyordum. Ocak ayında transferim gerçekleştiğinde daha da mutlu oldum çünkü bu benim için yeni bir meydan okumaydı. En iyi 5 ligden birinde ve Valencia gibi büyük bir geçmişi olan büyük bir kulüpte oynamak… Benim için iyi ve doğru bir transfer olduğunu biliyordum ama kendimi baştan baskı altına almak istemedim. Yerleşmek için zamana ihtiyacım olduğunu biliyordum. Bu yüzden ocak ayından sezon sonuna kadar olan süreyi yeni lige ve futbola alışıp ayrıca dili öğrenmek için uyum sağlama zamanı olarak gördüm.
“GENNARO GATTUSO GİBİ BİR ANTRENÖRE SAHİP OLMAK AYRICALIKTIR”
Futbolculuk dönemindeki hırsıyla bilinen teknik direktör Gennaro Gattuso'nun gelişimine olan etkisi ile ilgili neler söylemek istersin?
Her şeyden önce Gattuso gibi bir antrenöre sahip olmak bir ayrıcalık. Çünkü onun gibi bir kişiliğe sahip çok az futbolcu var. Hala oyuncu olduğu zamanki tutum ve motivasyona sahip ve bizden de aynısını talep ediyor. Her antrenmanda ve her maçta yüzde yüz kazanmamızı ve kazanmak için her şeyi yapmamızı istiyor. Sonuçta rakip daha iyi olsa bile her şeyimizi verdiğimizi söyleyebilmemizi istiyor. Topsuz agresif pres futbolu ve topla hücum futbolu oynuyoruz. Oynatmak istediği oyun tarzını son derece beğeniyorum.
“GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ’LA MENAJERİM ÜZERİNDEN GÖRÜŞMELER OLDU”
2020 yılında Galatasaray’ın, geçtiğimiz yaz transfer dönemindeyse Beşiktaş’ın seninle ilgilendiğine dair haberler medyada yer almıştı. Süper Lig’den herhangi bir teklif geldi mi?
Evet doğru, teklif vardı. Görüşmeler menajerim üzerinden oldu.
Menajeri Eren Cömert: Sağ olsun iki takım da ilgi göstermişti. Eray’ın kararı ve hayali diyelim. Eray’ın ilk isteği Avrupa’ya adım atmaktı. Çünkü hedefi ve hayali dünyanın en büyük sekiz kulübünden birinde oynamaktı. Biz de bunu hep destekledik. İlk adımını attı ve ne yapabildiğini gösterdi. Şu an istatistiklere bakınca Eray, La Liga’nın en güçlü ve en fazla düello kazanan stoperlerinden biri. Böyle devam ederse yolu belli, en büyük takımlarda oynayabilir.
“MİLLİ TAKIM YETKİLİLERİ, ARDA TURAN’IN İSMİNİN YAZILI OLDUĞU FORMAYI GETİRDİ”
Milli takım tercih süreciyle ilgili neler yaşandı?
U14'ten beri İsviçre için oynuyorum ve büyükler milli takımına kadar tüm seviyelerde oynadım. Türkiye'nin dikkatini ilk olarak U16/U17'de çektim ama fazla ilgi göstermediler, ben de İsviçre'de kaldım. Profesyonel olup İsviçre U21'de oynadığımda, takım kaptanıyken ve büyükler milli takımına girmeye yakınken, Türkiye beni U21 takımı için istedi. Dürüst olmak gerekirse Türkiye beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü bana önce U21 takımına gelmemi, yerimi almak için savaşmamı ve iyi maçlar çıkarmamı teklif ettiler. Bana milli takımdan bir forma getirdiler. Arkasında benim adım yazıyor sandım ama Arda Turan'ın adıymış. Arda'ya ve kariyerine saygısızlık etmek istemem ama bir Türk oyuncuyu ikna etmek istiyorsanız formanın üzerine onun adını yazarsınız başka bir oyuncununkini değil. Ondan sonra buradaki takımımın kaptanı olup, üst düzey milli takıma atlamak üzereyken oraya gidip neden sıfırdan başlayayım diye çok düşündüm.
Benimle bir kez konuştular ve sadece bir konuşmadan sonra bana geri dönmediler. Bir şekilde benimle tekrar konuşmaya çalışmadılar. Bu, seçimi kendiliğinden netleştirdi ve Türkiye artık beni istemek için fazla çaba sarf etmedi.
“BİR TÜRK OLARAK DÜNYA KUPASI’NDA OYNAMAK BENİ GURURLANDIRDI”
İsviçre Milli Takımıyla 2022 Dünya Kupası'nda forma giydin. Genç yaşta böyle büyük bir turnuvada forma giymek nasıl bir duygu? Oradaki atmosferi anlatır mısın?
Bu beni son derece gururlandırdı çünkü Dünya Kupası'nda oynamak benim çocukluk hayalimdi. Bu rüya benim ve ailem için gerçek oldu. Bu bizim için çok önemliydi. Ve tabii ki bir Türk olarak oynamış olmak da beni gururlandırdı. Çünkü köklerim hala Türkiye'den geliyor ve Türkiye'yi biraz olsun temsil edebildim. Özel bir Dünya Kupası'ydı. Ülkede atmosfer değişti, Dünya Kupası atmosferini hissedebiliyordunuz.
2002 Dünya Kupası ve EURO 2008 dışında Milli Takımımızın başarı hasreti devam ediyor. Türkiye 2022 Dünya kupasına katılamadı. Hem kadro hem de potansiyelimiz hakkında neler söylemek istersin?
Türkiye'nin potansiyeli şu anda çok büyük. Çok sayıda genç ve yetenekli oyuncuları ve çok iyi bir hocaları var. Takımı değiştirdiğinizde ve genç oyunculara güvendiğinizde her zaman zaman alır ve bu Türkiye için de geçerli. Umarım bir sonraki turnuvaların bir parçası olurlar.
“CENK ÖZKAÇAR İLE VALENCİA’NIN EN İYİ MERKEZ DEFANSINI OLUŞTURURUZ”
Valencia, Cenk Özkaçar'ı kiralık olarak kadrosuna kattı. Aynı bölgede oynadığınız milli futbolcumuzun potansiyeli ile ilgili düşüncelerin nelerdir?
Cenk'in çok büyük bir potansiyeli var ve böyle devam ederse kendi yolunu çizeceğine eminim. İyi bir eğitim aldığı belli. Sol ayaklı, iyi bir tekniğe sahip. Düelloda güçlü ve çok istekli. Kendini çok eğitiyor ve bence bu çok iyi bir şey. Ve kim bilir, belki bir gün birlikte Valencia'nın en iyi merkez defansını oluştururuz.
“TÜRK DEDİĞİNİZ ZAMAN TARAFTARLARIN AKLINA GELEN ŞEY GÜÇTÜR”
İspanya futbolunda daha önce Rüştü Reçber, Arda Turan, Nihat Kahveci, Enes Ünal (şu an Getafe'de), Okay Yokuşlu, Emre Belözoğlu gibi isimler de oynamıştı. Daha önce Türk futbolculara alışık olan İspanyol taraftarların seninle olan iletişimi nasıl?
Çok iyi, Türk futbolcularını severler. Zaten saydığınız isimler, Türk futboluna çok şey katmışlar ve bunu da dünyaya yansıtmışlar. Bence İspanya’da Türk dediğiniz zaman taraftarların aklına ilk gelen şey güç olur.
Daha önce Valencia'da milli futbolcumuz Mehmet Topal forma giymiş, hatta Valencia taraftarı ona "örümcek adam" lakabı takmıştı.
Yetkili kişilerden onun nasıl bir oyuncu olduğu ve “örümcek adam” lakabıyla anıldığı hakkında çok şey duydum ama ne yazık ki Valencia'daki maçlarını hiç izlemedim, bu yüzden bu konuda fazla bir şey söyleyemem.
Ülkemizde yetişip Avrupa'yı hedefleyen oyuncularımız için tavsiyelerin nelerdir?
Sadece inanmanız ve ekstra eğitim de dahil olmak üzere kendiniz için çok çalışmanız gerekiyor. Her zaman diğerlerinden daha fazlasını yapma isteğine sahip olmalısınız, hedeflerinize ulaşacağınızdan eminim.