Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2002 21:43
Hayır hayır bırakabilirim! Benim ve bütün dünya için çok büyük bir sağlık sorunu ve ölüm konusu olduğunu biliyorum. Herkes sanıyor ki, isteyerek içiyorum. Kimse, yarattığı alışkanlığın ne kadar vazgeçilmez olduğunun farkında değil...
Bir sigara tiryakisine kulak verdik. Bilim diyor ki, sigara bağımlıları yaşamlarını bilgisizliklerinden yitirmiyor. Asıl sorun, nikotinin eroin ve kokain gibi korkunç bir bağımlılık yaratması.
İllet ot, kanser kaynağı, ömür törpüsü.É İşte sigara içenlerin bu alışkanlıktan bir an önce sıyrılmaları gerektiğinin bilincinde oldukları kullandıkları bu sözcüklerden açıkça belli oluyor. Politikacı ve doktorlar da aynı görüşü paylaşıyorlar. Bu konuda yaygın olan görüş, söz konusu ölümcül alışkanlığın, gerek yasaklamalar ve vergiler, gerekse eğitim ve tıbbi önlemler yoluyla, giderek kökünden yok edilmesi gerektiğini savunuyor.
Gerçekleşmesi güç
Gelgelelim, bunun gerçekleşmesi son derece düşük bir olasılık. Sigara içenlerin sayısı tüm dünyada giderek artıyor. Sigara tüketiminin yılda %1 oranında arttığı, günümüzde 1,1 milyarı bulan sigara içenlerin sayısının 2025 yılına dek 1,6 milyara ulaşacağı belirtiliyor. Birkaç Batılı ülkedeki düşüşe karşın, gelişmekte olan ülkelerde sigara bağımlılığının giderek tırmandığı görülüyor. Dahası, gençler arasında sigara alışkanlığının Batı’nın büyük bir kesiminde bile giderek yaygınlaştığına tanık olunuyor.
Sigaradan kaynaklanan ölümleri azaltan, yasaklama ve tanıtımla ilgili olmayan, araştırmalarla etkisi kanıtlanmış birçok yöntem var. Ancak bu yöntemler, çok işe yarasalar da, salt siyasal açıdan uygun bulunmadıklarından pek ilgi görmüyorlar.
Örneğin, İsveç’i ele alalım. Bu ülke Dünya Sağlık Örgütü’nün sigara içme alışkanlığının 2000 yılına dek nüfusun %20’si oranına düşürülmesi hedefine ulaşan tek ülke özelliğini taşıyor. İsveç’in başarısının salt ‘tütün çiğneme’ olarak tanımlanabilecek garip bir kültürel eğilimden kaynaklandığı dikkate alındığında, söz konusu uygulama insanların yaşamlarını kurtarabilecek yepyeni bir yöntemi gözler önüne seriyor.
Sorun bilgisizlik değil
Sigara içmenin evrensel bir sağlık sorunu olduğu su götürmez bir gerçek. Gelgelelim, sigara bağımlılarının yaşamlarını yitirmeleri bilgisizliklerinden kaynaklanmıyor. Asıl sorun, nikotinin korkunç bir bağımlılık yaratması. Sigaraya bir kez başlandı mı, ondan vazgeçilmesi zor..
Uzmanlara göre, sigara, bağımlılık yaratan maddeler arasında, nikotin, eroin ve kokainden önce geliyor. Sigara bağımlılığı bugüne dek bir ‘hastalık’ olarak ele alınıp sağaltımına çalışıldı. İlaç şirketleri son birkaç yıldır piyasaya çiklet, deri bantları, haplar ve püskürtme ilaçlar gibi nikotinin yerini tutacak çeşitli ürünler sürdüler. Amaç, bu alışkanlıktan vazgeçmeye çalışan kişinin sıkıntısını nikotinin yerini tutan bu ürünlerle geçici olarak azaltmaktı. Ne var ki, bu yöntemlerin hemen hemen tümü sigaranın bırakılmasında yeterince etkili olamadı.
Bu yöntemlere başvuranların %90’ı bir yıl içinde yeniden sigara içmeye başladı.
İsveç’in başarısı
Durum böyle iken, İsveç sigara sorununa çözüm getirmeyi nasıl başardı? Bu başarının gizi, söz konusu ülkede insanların ya vazgeç- ya öl gibi bir ikilemle karşı karşıya olmamalarından kaynaklanıyor. İsveç’te sigarayı bırakmak isteyenlere, nikotinin yerini tutan bir yöntem uygulamak yerine, kendi başına pek de ölümcül olmadığı bilinen tütünü kullanmalarına izin verilerek rahatlamaları sağlanıyor.
‘Snus’ adı verilen bu rahatlatıcı ilaç, dudakla dişeti arasında yuvarlanan, öğütülmüş bir tür nemli tütünden oluşuyor. Açık ya da minik poşetlerde sunulan snus nikotini doğrudan kana aktarıyor. İsveç’te 3,4 milyon erkeğin %19’u snus’u yeğlerken, %17’si sigara içiyor.
İsveç bu oranla tüm Avrupa ülkelerine kıyasla sigaranın en az içildiği ülke özelliğini taşıyor. Buna bağlı olarak, ülkenin sağlık sicili de son derece parlak bir görünüm sergiliyor.
Snus’un tümden zararsız olduğu söylenemez. Snus kullananlarda kalp ve damar hastalıkları riski %40 oranında artıyor. Ancak, bu oran sigaraya kıyasla yine de düşük. Üstelik, snus ağız kanserine de yol açmıyor.
Nikotin koması
Sağlık çevrelerince ‘İsveç deneyi’ olarak bilinen bu uygulama sigara illetine karşı ‘zararın azaltılması’ adı verilen daha akılcı bir yaklaşımı gündeme getirdi. Snus tek başına sigara sorununa asla bir çözüm getirmese de, İsveç deneyi bu sorunun çok daha yaratıcı bir biçimde ele alınabileceğini ortaya koydu. Birçok ülkede nikotinin yerini tutan yöntemlere katı kurallar uygulanmakta, bu tür ürünler iyi niyetle sigarayı bırakmak isteyenlere geçici bir yardım olarak yalnızca eczanelerde ve çok pahalıya satılmaktadır.
Ayrıca, bu ürünleri kullananların sigara içmeyi sürdürmeleri durumunda nikotin komasına girebilecekleri ve çok ciddi kalp sorunlarıyla karşılaşabilecekleri belirtiliyor. Bir başka deyişle, sigarayı belli aşamalarda azaltarak bırakmak isteyenler bir yığın sorunu da göze almak zorundalar.
Güvenlisi aranıyor
Öte yandan, zararın azaltılması yalnızca ilaç şirketlerinin ilgi alanını oluşturmuyor. Bu konuya el atan kimi sigara üreticileri daha güvenli sigaraların üretilmesine çalışıyorlar. Ancak bu sigaraların, eskisi denli olmasa bile, yine de ömrü kısaltacağı yadsınmıyor.
Şimdilerde deneme niteliğinde pazarlanan bu tür sigaralardan bir tanesi, dev RJ Reynolds şirketi tarafından üretilen ‘Eclipse’. Bir ucunda ısı kaynağı olan ve bir tütün tüpünden oluşan sigara yakıldığında, tütünün büyük bir bölümü alev almadığından, yanıp kül olmuyor. Dumanın içerdiği kanserojen madde miktarının öteki sigaralardan %14 oranında daha düşük olduğu belirtiliyor.
Ancak, daha güvenli sigaraların piyasaya sürülmesinde de kimi engeller yaşanıyor. Bu konuda kuralları düzenleyen yetkililer ‘güvenli’ ve ‘sigara’ sözcüklerinin birlikte kullanılmasına pek sıcak bakmıyorlar. Yasal engellere karşın, sağlık yetkilileri zararın azaltılması konusuna giderek daha ciddi yaklaşıyorlar.
ABD dışındaki ülkelerde zararın azaltılması yöntemi giderek destek görüyor. Yeni Avrupa Birliği yasalarına göre snus üzerindeki ‘kansere yol açar’ ve ‘sağlığa zararlıdır’ uyarılarının ‘kansere yol açabilir’ ve ‘sağlığa zarar verebilir’ biçiminde değiştirileceği belirtiliyor.
Yeni yasalar
New Scientist dergisinde yayımlanan (10 Kasım 2001) araştırmaya göre, Dünya Sağlık Örgütü ise, daha da ileriye giderek, tütün ürünlerinin dağıtımında yepyeni bir sistemin benimsenmesi gerektiğine ve bu konuda çok ‘daha ilerici’ yasalara gerek olduğuna dikkat çekiyor.
Sigara içenler için en yararlı tek yöntemin ondan vazgeçmek olduğu da su götürmez bir gerçek. Ne var ki, sigaradan vazgeçilemediğinde, zararı azaltan yöntemlerin benimsenmesi bir ölçüde yararlı olabilir. Bunun için, yasa düzenleyicileri, doktor ve sigara şirketlerinin elele verip bu konuda çalışmalara başlamaları gerekiyor.