<b>Hanife BAŞ </b>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2003 22:07
Avrupa’da voleybol heyecanı başlıyor. Peki voleybol ile iş hayatının arasında nasıl bir ilgi olabilir? İşte, voleyboldan yetişmiş başarılı işkadınlarının öyküsü.
‘Schlotzsky's Deli firma ortağı Pınar Mutlugil, Anamedya Halkla İlişkiler Yönetim Kurulu Başkanı Alev Aydemir, Bilgi Üniversitesi Öğrenci Hizmetleri Koordinatörü Selcan Teoman ve On İletişim'in kurucusu İpek Özgüden Özen... Ortak özellikleri yıllarca amatör ve profesyonel olarak voleybol oynamaları. Bugün iş hayatında kazandıkları başarıları voleybola borçlu olduklarını düşünüyorlar. Bu sporunun getirdiği özellikleri iş hayatında kullanarak başarıya ulaştıklarını söylüyorlar.
Takım oyunları arasında rakiple yakın teması gerektirmeyen bir
spor olan voleybol altı kişiyle oynanıyor. Oyuncular pasör, smaçör, savunma oyuncusu ve libero pozisyonlarından birinde görev yapıyor. Diğer takım oyunlarından en büyük farkı maçların kaderinin altı oyuncuya birden bağlı olması. Basketbol ve futboldaki gibi bir yıldız oyuncu takımı tek başına kurtaramıyor.
SPORDAN SONRAKİ YAŞAMPınar Mutlugil, 38 yaşında. İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü üçüncü sınıfa kadar okumuş. 1980-1992 arasında profesyonel olarak Kolej, Eczacıbaşı, Güneş Sigorta,
Galatasaray ve Emlak Bankası takımlarında voleybol oynamış. 58 kez Genç ve A Milli Takım'da yer almış. Bu yıllar arasında üniversite takımı, kulüp takımları ve milli takımda arkadaşlarıyla beraber birçok başarıya imza atmış. Sporu bırakmasının ardından eşiyle birlikte birikimleriyle Schlotzky's Deli firmasının lisansını almış.
Mutlugil, voleybolun takım oyunu olmasını ve ekip çalışmasını gerektirmesini iş hayatıyla bağdaşan en önemli yönleri olarak görüyor: ‘‘Voleybol paylaşıma dayanan ve insanın kişiliğinin gelişimine artı değerler katan bir spor. Rakip takımla aradaki file nedeniyle fiziksel bir temas yok. Bu spor yalnızca fiziksel güce dayanmıyor. İleriyi görebilmeyi, aklınızı kullanmanızı ve fizik kurallarını bilmenizi gerektiren bir spor dalı. İş hayatında voleybolun bu özelliklerinin yararını görüyorum.‘‘
Alev Aydemir, 1962 doğumlu. ODTÜ'de İstatistik eğitimi almış. 12 yaşında başladığı voleybolu 15 yıl sürdürmüş. TED Ankara Koleji, ODTÜ, RUTO, Emlak Bank ve Yeşilyurt kulüplerinde oynamış. Genç ve A Mili Takım formalarını defalarca giymiş.
Şu anda işinin dışında Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Bahçeşehir Belediye Meclisi Üyesi olarak da görev yapıyor. Aydemir, yöneticilere ve yönetici olmak isteyenlere voleybol oynamalarını tavsiye ediyor:
‘‘Voleybolda pozisyon her sayıdan sonra değişir. Yani herkes her yerde oynamak zorunda. Rakibinizin zayıf ve güçlü yönlerini bilmelisiniz ki daha fazla sayı kazanın. Göğüs göğüse mücadele etmeden rakiplerinizi akıl, yürek gücünüzle geçmek istiyorsanız voleybol oynamaya, izlemeye zaman ayırın. Voleybol başlı başına bir yaşam felsefesi.‘‘
1953 doğumlu olan Selcan Teoman, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü'nden mezun. 1970-1986 arasında profesyonel olarak voleybol oynamış. Galatasaray ve Eczacıbaşı takımlarında görev yapmış. 1972-1984 arasında Bayan Voleybol Milli Takımı'nda ve Eczacıbaşı Spor Kulübü'nde de kaptanlık görevinde bulunmuş. Voleybolu bıraktıktan sonra idari kısmında görevler almaya devam etmiş. Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği, Avrupa Voleybol Federasyonu resmi gözlemciliği görevlerini yürütmüş.
Voleybolu bırakmasının ardından Koleksiyon Mobilya'da genel koordinatör, Netyapı'da pazarlama koordinatörü olarak çalışmış. 2001'de İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde spor koordinatörü olarak işe başlamış. Şu anda aynı üniversitede Öğrenci Hizmetleri Koordinatörü.
Teoman, uzun süre kaptanlık yapmış olmasının iş yaşamında çok etkili olduğundan söz ediyor. İş hayatında kaptanlık yapanların iyi yönetici olduğunun düşünüldüğünü belirtiyor.
İpek Özgüden Özen, sporcu bir ailede yetişmiş. 14-24 yaş arasında profesyonel olarak voleybol oynamış. İzmirspor'da oynarken 15 yaşında milli takıma seçilmiş. Eczacıbaşı'nın Genç ve A takımlarında oynamış. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde eğitimine devam etmiş. Sakatlığı nedeniyle genç yaşta voleybolu bırakmış. Ram Dış Ticaret'te halkla ilişkiler bölümünde işe başlamış. Daha sonra Adidas'ta halka ilişkiler sorumlusu ve
Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde pazarlama direktörü olarak çalışmış. 2001 sonunda kendi şirketi On İletişim'i kurmuş. Şu anda iletişim ve spor pazarlaması konusunda danışmanlık yapıyor.
Özgüden'e göre, voleybol diğer sporlardan estetiği, geniş bakış açısı ve paylaşımının yüksek olması nedeniyle ayrılıyor. Sahanın tümüne hakim olma becerisi kazandırıyor. Voleybolun kendisine strateji yönetim özelliğini kazandırdığını düşünüyor: ‘‘Yalnızca voleybol değil, sporun herhangi bir branşını yapmış olmak yöneticilik vasıfları için çok önemli bir gereklilik. Koçluk ve takım çalışması kavramlarının iyi uygulayıcısı olmak için sporun felsefesine hakim olmak gerekiyor.‘‘
Ekip çalışması, güven, disiplin, strateji yönetimi, yaratıcılık, problem çözme... Bunların hepsi voleybol sporunun kazandırdığı özellikler. Eski voleybol oyuncuları şimdiki işkadınları Selcan Teoman, Pınar Mutlugil, Alev Aydemir ve İpek Özgüden Özen, voleybolun kendilerine kazandırdığı bu özellikler sayesinde iş hayatında başarılı olmuşlar.
Voleybolun özellikleri * Voleybol ekip oyununun en fazla ön plana çıktığı spor branşı.
* En pratik ve kolay oynanan spor durumunda. Oyuncuların birbirlerine teması söz konusu olmadığından yaralanma ve sakatlanma riski az.
* Türkiye'de futboldan sonra en yaygın yapılan takım sporu.
* Türkiye'de şu anda 43 bin lisanslı voleybolcu olduğu tahmin ediliyor.
* Voleybol 22 bin 500 lisansla en fazla lisanslı kadın sporcuya sahip takım oyunu.
* Türkiye'de okul takımları, hakemler, antrenörler ile profesyonel yöneticileriyle birlikte 140 bin kişilik kitle voleybolla ilgileniyor.
Araştırmalara göre voleybol kamuoyu tarafından 'düzeyli', 'dürüst' ve 'şeffaf' olarak tanımlanıyor. Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası, 20-28 Eylül tarihleri arasında Ankara ve Antalya'da gerçekleştirilecek. Şampiyonaya 12 takım katılacak. Türkiye'nin bulunduğu Ankara Eleme Grubu'nda Rusya, Almanya, Slovakya, Sırbistan-Karadağ ve Romanya yer alacak. Antalya Eleme Grubu ise Polonya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, İtalya ve Hollanda'dan oluşuyor. Şampiyonayı bir milyar potansiyel seyircinin televizyondan izleyeceği tahmin ediliyor. Şampiyona Eurosport ve TRT tarafından yayınlanacak.