Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2005 00:00
MAÇIN genelinde Malatyaspor’la,
Fenerbahçe arasında çok büyük bir üstünlük farkı yoktu. Fenerbahçe’nin Malatya karşısında beklenen baskısı ne yazık ki olamadı. Burada en büyük etkenin, takımın bu maça beyin olarak iyi motive edilememesi olduğunu düşünüyorum.Futbolcular istekli olmasına istekli, ancak her hafta aralarından birkaç kişinin farklı yerlerde oynaması, ister istemez onların da aklını karıştırıyor. Uzun süre 10 kişi oynayan Malatyaspor karşısında Fenerbahçe, golü bulamadıkça daha çok strese girdi. Bazılarının beklentisinin aksine dişe diş bir maç çıkarttı. Ama karşılaşmanın kahramanı, kişisel yeteneği ile, ‘işte benim farkım’ dercesine golü atan Anelka’ydı.Genelde maçın orta hakeminin kararları konusunda eleştiriler yapılır ama bence yan hakemlerin de dikkatle izlenmesi gerekli. Çünkü özellikle duran toplarda Malatyaspor ceza sahası içindeki Anelka’nın ve Nobre’nin yakası, paçası, şortu, gırtlağı, her yeri rakip oyuncular tarafından çekiliyor. Ancak ne yazık ki hakemler bunu ya göremiyor, ya da görüp de sessiz kalıyor.Sarı gösterilmeliydiTuncay’ın kırmızı kartla atılması pozisyonundan önce belki de Malatyasporlu futbolcunun sarı kart görmesi gereken bir hareket vardı. Ama hakem bunu görmedi. Ve bence Tuncay, yapmaması gereken ve belki de ilk defa yaptığı bir hareketle bu futbolcuyu düşürdü, kırmızı kartı gördü. Bir bakıma sinirlerine ilk kez hakim olamadı. Tuncay gibi çok önemli bir yıldızın daha iyi motive edilmesi gerektiğine inanıyorum. Daum’un bu konuda bir şeyler yapması şart.Bu arada her zamanki gibi oyuncu değişikliği konusunda Daum’un sabrı akıllara ‘acaba bu unutkanlık mı, yoksa gerçekten sabır mı?’ sorusunu getiriyor. Fenerbahçe, ısrarla söylüyorum, çok iyi bir takım. Her türlü olumsuzluğa rağmen ipi göğüsleyeceğine inanıyorum. Ama kendi içindeki moral motivasyonun daha iyi sağlanması gerektiğini savunuyorum.MAÇIN ÜÇ ADAMI1-Deniz, 2-Anelka, 3-Servet.
button