1) KANSER
Kötü giden ne: Kimyasal ile radyasyona maruz kalınması veya virüsler nedeniyle DNA, onarılamayacak kadar hasara uğradığında, hücreler kontrol dışı büyüyerek tümör oluştururlar.
Neden durum zor: Aslında metastaz da denebilir: Tümör hücreleri kan akışı veya lenf sistemiyle vücudun diğer bölgelerine yayılır ve kaçınılamaz hastalığı yaratır.
Günümüzdeki tedaviler: Ameliyat, kemoterapi ve radyasyon. Yeni yaklaşımlardaysa, tümörlerdeki kan damarı gelişimini önleyen ilaçlar ve bağışıklık sistemini güçlendiren iğneler yer alıyor.
Yarının amacı: Tümörleri eskisinden daha erken tespit etmek
Kanser hücrelerinin yüzeyindeki proteinler, hastalığın vücuttaki durumunun birer işareti, yani ‘biyo-işaretçisi’ görevini görürler. Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi'nde ve daha birçok başka yerdeki araştırmacılar, kanda bulunan yüz binlerce proteini inceleyerek, hangilerinin belirli kanserlerle ilgili olduklarını saptamaya çalışıyor.
Bir biyo-işaretçinin tanımlanmasından sonraki aşama, ona bağlanan ve takip edilebilecek bir protein yaratmak oluyor. Böylece doktorlar PET veya CT taramalarından faydalanarak, henüz olgunlaşmamış tümörleri belirleyecek. Zehirli maddeler de, bu proteinlere bağlanarak tümörleri bulmakla kalmayıp aynı zamanda yok da edebilecekler.
2) ŞEKER HASTALIĞI
Kötü giden ne: Vücut, kandaki şeker seviyesini kontrol eden insülin hormonundan yeterli miktarda üretemez ya da insülinin etkilerine direnç gösterir.
Neden durum zor: Kandaki şeker seviyeleri gün içinde önemli ölçüde değişebilir ve bunun karşısında, vücudun kendi kendini düzenleyen hassas sistemini de adapte etmek zordur.
Günümüzdeki tedaviler: Kontrollü beslenme,
spor veya vücudun insüline verdiği tepkiyi arttıran insülin iğneleri ile tıbbi müdahaleler.
Yarının amacı: İnsülin üreten, kişiye özel hücreler yaratmak
İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi'nde embriyolog olan Miodrag Stojkovic, hastanın kendi vücudundan alınan kök hücreleriyle deneyler yapıyor. Stojkovic’in planı şöyle: Diyabet hastasından bir deri hücresi al ve genlerini, kısırlık tedavilerinden arta kalan bir insan yumurtasıyla değiştir. Bu hibrit hücre bölünmeye başladığında, her türlü dokuya dönüşebilen ‘başlangıç hücrelerini’, yani kök hücrelerini ayır. Stojkovic bunları, doğal olarak insülin üreten pankreas hücrelerine dönüştürmeyi umuyor. Bilim adamı, hastada mükemmel bir gen uyumu sağlayacak şekilde bunları bir hastaya enjekte edecek.
3) ALERJİ
Kötü giden ne: Bir alerjik tepki, aşırıya giden bir duruma verilen bir bağışıklık tepkisidir. Semptomları, kaşıntılı gözlerden başlayarak şoka varabilir.
Neden durum zor: Alerji ataklarına zaten kendi bağışıklık sistemimiz neden olduğundan, bununla savaşmak kendi var olan savunmamızı da devre dışı bırakır.
Günümüzdeki tedaviler: Alerjiye neden olan maddelerin küçük miktarlarının enjekte edilmesi, vücudun nötralize edici antikorlar oluşturmasını teşvik eder.
Yarının amacı: Alerjik tepkiyi, kaynağından kurutmak
UCLA ve Virginia Commonwealth Üniversitesi'ndeki araştırmacıların, kedi alerjilerine karşı geliştirdikleri henüz deney aşamasında bir tedavi var: yarı insan yarı kedi olan bir molekül. Molekülün bir ucunda, kedilerde bulunan ve insanın bağışıklık sistemindeki hücrelerin yüzeyine bağlandığında alerjik bir reaksiyon başlatan bir protein var. Diğer uçtaysa, aynı hücrelerin yüzeyindeki bir başka proteine bağlandığında alerjik tepkiyi durduracak bir insan proteini yer alıyor. Molekül de, bağışıklık mekanizmasının sorunlu kısmını işlemez hale getiriyor.
4) KRONİK AĞRI
Kötü giden ne: Akut ağrı, sakatlığa verilen sağlıklı bir tepkiyken kronik ağrı, normal değildir. Bunun nedeni, sinir hücreleri arasındaki zayıf iletişim olabilir.
Neden durum zor: Bilim adamları, beyne ağrı sinyallerini gönderen sistem aşamalarına tam olarak hakim değil, bu nedenle yanlış sinyalleri nasıl durduracakları konusunda çok da emin olamıyor.
Günümüzdeki tedaviler: Aspirinden morfine kadar çok sayıda ağrı kesici. Yeni bir yöntemse, omurilik sinirleri gibi hareket eden kalp piline benzer cihazları içeriyor.
Yarının amacı: Ağrı kesici bir geni ileten bir virüsü kontrol altına almak.
Michigan Üniversitesi'ndeki bilim adamları, farelerin vücutlarına, ‘enkefalin’ denilen doğal bir ağrı kesiciyi üreten bir insan geni yerleştirdi. Böylece hayvanların bazı ağrı cinslerinin etkisi azaltıldığı görüldü. Uzmanlar, insan genini, etkinliği yok edilmiş bir herpes virüsü olan bir taşıyıcı içine yapıştırdı ve farenin derisinin altına enjekte etti. Virüs, sinirlerden geçerek omuriliğe ulaştı ve burada, yeni geni farenin kendi genetik materyali içine yerleştirdi. Yeni gen, ağrı kesici üretmeye başladı. Araştırmacılar, insan üzerindeki denemelere 18 ay içinde başlamayı umuyor.
5) SOĞUK ALGINLIĞI
Kötü giden ne: Soğuk algınlığı, virüsler ve protein kabuklarına sarılı genetik maddenin küçük parçaları nedeniyle ortaya çıkar.
Neden durum zor: Bu hastalığa neden olan virüs sayısı 200’den fazladır ve protein kabukları da, yeni maskeler yaratmak için sürekli şekil değiştirirler.
Günümüzdeki tedaviler: Tıbbın, geçtiğimiz yüzyılda büyük bir devrime gittiğini asla bilemezsiniz. Bu devrim, vücudunuzu sıcak tutun, olabildiğince çok sıvı tüketin ve dinlenendir.
Yarının amacı: Sisteme bir
Bir virüs insan vücuduna girdiğinde, Truva atı gibi davranır ve bir anda dış kabuğunu açar. İçinde, insan hücrelerini, virüs üreten bir makineye çeviren genler bulunur. Bilim adamları, soğuk algınlığına neden olan önemli bir virüsün kabuğundaki minik bir boşluğu doldurarak tehlikeli unsuru ortadan kaldırmayı umuyor. Purdue Üniversitesi'nde biyolog olan Carol Post liderliğindeki bir ekip, WIN bileşikleri denilen antiviral ilaçların, virüsün kabuğundan içeri sızarak işleyişini kökünden durduracağını gösterdi. İnsan testlerinde, benzer bir bileşik olan Pleconaril’in, hastaların iyileşmesini, bir gün de olsa hızlandırdığı görüldü. İlaç üreticisi Schering Plough, gelecek yıl raflarda yerini alma olasılığı olan bir burun spreyi üretiyor.