İstanbul'un şifresi 29 dakika

Çalışmaların büyük bir hızla devam ettiğini belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Olimpiyatlar İstanbul’da olursa bir sporcunun en uzak mesafedeki spor alanına ulaşım süresi en fazla 29 dakika olacak” dedi.

İSTANBUL için kader günü 7 Eylül… Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 7 Eylül tarihinde yapılacak oylamada 2020 Olimpiyat Oyunları’nın ev sahibi kenti belli olacak. Eğer İstanbul kazanırsa, Uluslararası Olimpiyat Komitesi “Ev sahibi kentin” belediye başkanını “Ev sahibi olarak” tanıyacak ve bayrağı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a teslim edecek. Topbaş bu büyük gün öncesi Hürriyet’i Florya Belediye Tesisleri’nde, Büyükşehir Başkan Vekili Göksel Gümüşdağ ile birlikte misafir edip, düşüncelerini paylaştı.
En son yazacağımızı en baştan ifade edelim. Başkan Kadir Topbaş, her soruya öyle dikkatli yanıt verdi ki, İstanbul’un adaylığına olumsuz etki edebilecek sözcüklerden özenle kaçındı...

Arjantin seyahati öncesi kendinizi hazır hissediyor musunuz? Kendiniz sözünden kastım tabii ki İstanbul…
- ‘Kendinizi’ ifadesini İstanbul olarak algıladım zaten… Nasılsınız diye sorulduğunda ‘İstanbul gibiyim’ diyen biriyim. Evet İstanbul hazır… Tüm planlarımızı yaptık. 2020 İstanbul nüfusunun neredeyse tamamının ulaşımda sadece metro kullanacağı bir dönüm noktası. “Her yere metro, her yerde metro” hedefimiz bu tarihte gerçekleşmiş olacak. Bu yatırım planlamamızı Olimpiyat Komitesi’ne sunduk. Tüm projelerimiz hazır.

EKONOMİDE AYAKLARIMIZIN ÜZERİNE BASIYORUZ

İSTANBUL’un avantajları ne?
- Biliyorsunuz dünya ekonomik krizlerle sarsılıyor, pek çok gelişmiş ülke ciddi sıkıntılar yaşıyor, yatırımlar noktasında büyük hamleler yapamıyorlar. İşsizlik özellikle bazı Avrupa ülkelerinde can yakıcı boyutlarda. Ama Türkiye özellikle son 10 yılda Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde büyük bir hamle gerçekleştirdi. Ekonomide ayaklarının üzerine basabilen bir ülke haline geldik. İşte o yüzden çok rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki, İstanbul’da hemen her yıl yeni bir metro hattını devreye almış olacağız… Bunlar dile kolay yatırımlar. Metronun bir kilometresi eski ifadesiyle 100 trilyon civarında…

İstanbul olimpiyatları alsa da almasa da bu yatırımlar yapılacak diyorsunuz. Olimpiyatları alamazsak, bu isteğinizi kırmaz mı?
- Bizim İstanbul olarak, gerek ulaşım yatırımları, gerek spor tesisleri anlamında zaten programımızda olan çalışmalar olimpiyatlar için gerekenlerin büyük bölümünü karşılamaya yetiyor. Yani olimpiyatların ev sahipliği olsa da olmasa da İstanbul çok büyük yatırımlarla zenginleşecek. İsteğimiz asla kırılmaz.

AŞAMA KAYDETTİK Kİ YARIŞTA VARIZ

OLİMPİYAT yarışında en güçlü noktalarımız neler?
- Özellikle son 10 yılda Türkiye ve İstanbul’da yaşanan büyük değişimin herkes farkında… Eğer İstanbul büyük bir aşama kat etmemiş olsaydı finale kalamaz, Tokyo ve Madrid ile birlikte potaya giremezdi. Ama 2023 hedefleri doğrultusunda ortaya koyduğumuz çalışma programımız çok daha farklı bir seviyeye işaret ediyor. Olimpiyatlara ev sahipliği yapabilmenin gereklerini de aşan bir gelişmeye tanıklık edecek İstanbul…

Somut bir örnek verir misiniz?
- Çok özet olarak söyleyeyim ki herkesin aklında kalsın… 2020 yılında yani olimpiyatların yapılacağı yıl, İstanbul olarak Londra ve Paris metrosundan çok daha modern ve gelişmiş bir metro sistemine kavuşmuş olacağız, 2023’te ise 800 kilometreden de uzun metro hedefimizi de gerçekleştirmiş olacağız. Bu tempoyla gidersek 2023 hedefleri doğrultusunda İstanbul, zirve şehir olacak.

Başarılarımız takdir gördü

İstanbul’a ne kazandıracak?
- Ne kazanacağımıza baktığımızda evet, Olimpiyatlar İstanbul ve Türkiye açısından büyük fırsat. Olimpiyatların bize verecekleri kadar, bizim de olimpiyatlara vereceklerimiz var. Ev sahipliğini yaptığımız uluslararası büyük organizasyonlar ve spor karşılaşmalarında kabiliyetimizi ortaya koyduk. Sergilediğimiz başarı takdir gördü. Elbette ekonomik açıdan ciddi bir katkı söz konusu olacak. Turizme pozitif etkisini göreceğiz. İstihdam canlanacak.

Güvencelerimiz çok sağlam

Olimpiyatların ekonomik boyutu da çok konuşuluyor. Neler kazandırır olimpiyat İstanbul’a?
- Biz millet olarak kültürümüze, tarihimize, medeniyet derinliğimize birikimimize inanıyoruz, güveniyoruz. Olimpiyatları sadece bir spor organizasyonu ya da ekonomik faaliyet olarak da görmüyorum açıkçası. Bu dar bir bakış açısı olur. Yunus Emre’nin ‘Gelin tanış olalım/İşi kolay kılalım/Sevelim sevilelim/Dünya kimseye kalmaz’ dizeleri muhteşemdir. Olimpiyat ruhu diye bir şey varsa eğer, Yunus’un mesajı bu ruha taptaze, yepyeni bir nefes üfleyecektir. Biz diyoruz ki, misafirperverlikte, farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama pratiğinde, bir ötekinin inancına saygıda kalitesini ispat etmiş bir milletiz.

Burası imparatorluklara başkentlik yapmış merkez

Olimpiyatların alınmasıyla neler değişecek İstanbullu’nun hayatında?
- Tabii ki Olimpiyatların ev sahipliğini alırsak, konsantrasyonumuz daha da artacak. Hizmet heyecanımıza bir de başarılarımızı, değişimimizi, gelişimimizi tüm dünyaya gösterme arzusu eklenecek. İstanbul dünya vitrininde bir şehir… Sadece bugün için söylemiyorum. Asırlardır böyle… 8 bin 500 yıllık tarihi olan, imparatorluklara başkentlik yapmış bir merkez… O yüzden diyoruz ki, Olimpiyat ruhunu en iyi yansıtan şehir İstanbul… Bunda iddialıyız, tevazu gösteremeyiz… Tarihimizi, kültürümüzü biliyoruz. İstanbul bir barış şehri. Bir de İstanbul’a gelen tüm yabancı konuklarımız hayranlıklarını dile getiriyorlar. Böyle bir zenginliği, tarih ve medeniyet derinliğini görüp hayran olmamak mümkün mü?

“Temel at sonra unut” devri geçti

Peki ya spor tesisleri?
Spor Bakanımız Sayın Suat Kılıç’ın açıklamalarında görürsünüz, Türkiye’de 2013 yılı resmi yatırım programında inşaatı devam eden 800’e yakın spor tesisi var. Biliyorsunuz eskiden olduğu gibi ‘temel at sonra unut’ devri geçti. Sayın Başbakanımız çok hassas. Temel atma törenlerine katılmıyor bile. Açılışlara geliyor, kurdeleyi kesiyor. İstanbul BŞB olarak biz İstanbul’da 143 spor salonu yaptık okullarımıza. Olimpiyatlara yönelik spor tesisleri noktasında biraz ince işçilik yapacağız. Teknolojinin son imkanları ile dünyada parmakla gösterilecek tesisler yapılacak.

Tarih bizim zenginliğimiz

İSTANBUL’a her yıl 1 milyon metrekareden daha fazla aktif yeşil alan kazandırıyoruz. Şimdi buna büyükşehir parklarını da ekliyoruz.
2020 yılında İstanbul yeşil alanlar açısından da çok farklı bir noktaya gelmiş olacak. Tabii ki İstanbul tarih demek, medeniyet demek.
Tarihi eserlerimiz en büyük zenginliğimiz. Bizans’tan kalan Anemaz Zindanları ve Tekfur Sarayı’nı restore ediyoruz. Osmanlı’dan kalan eserler de bir bir restore ediliyor.
Yıkılanlar, yok edilenler yeniden ortaya çıkarılıyor. Yani bir yandan çevre ve tarih değerleri ön plana çıkarken, diğer yandan da turizm ve ticaret alanında ciddi yatırımlar var.

2020’de bambaşka bir şehir ortaya çıkacak

“Sürekli yeni metro hatlarını devreye alıyoruz. Yenilerini yapıyoruz. 2020’ye gelindiğinde İstanbul’un düzenlenmemiş tek bir meydanı kalmayacak.”

BÜYÜK hedefler koyuyorsunuz, gerçekçi buluyor musunuz bu hedefleri?
- Bunlar hayal değil. Yaptıklarımızı söylüyoruz. Herkes görüyor. Sürekli yeni metro hatlarını devreye alıyoruz. İşte Kadıköy-Kartal metrosu. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve en büyük metro yatırımı. İşte Esenler-Bağcılar-İkitelli-Olimpiyatköy metrosu. Bunları tamamladık hizmete aldık. Üsküdür-Ümraniye-Sancaktepe-Çekmeköy-Taşdelen metrosu 2015’te tamamlanıyor. Dünya rekoru olarak kayıtlara geçecek bir sürede 39 ayda tamamlıyoruz.
Şimdi eylül ayında Mahmutbey-Mecidiyeköy metrosu için ihaleye çıkıyoruz. Ardından bu hat, bir taraftan Bahçeşehir’e diğer taraftan Beşiktaş, Kabataş ve Karaköy’e kadar uzanacak. ‘Haliç Metro Geçişi’ devreye giriyor. Marmaray 29 Ekim’de hizmet vermeye başlıyor. 2020’ye gelindiğinde İstanbul’un düzenlenmemiş tek bir meydanı kalmayacak.