Güncelleme Tarihi:
AKDENİZ Ege'de Türkiye'nin önemli holdingleri Akdeniz çanağında marinacılıkta söz sahibi olmak için milyon dolarlarını kıyılara, koylara akıtıyor.
Asıl cazibe merkezlerinden biri de Marmara Denizi ve İstanbul'da .Konuda zaten bir yarış vardı bir çok firma arasın da. Aldığımız bilgiler yarışın hızlanacağı ve kızışacağı yönünde.
Galata Port 2010 da yeniden gündem de İstanbul'un silüyetinin değiştirmesinden korkuluyor başlı başına bir konu,fakat İstabul'un başka Mega planları da var.
Biri Dati Yatırım Holding. Ataköy'deki marinaya almıştı orta vadede büyük megayatların yanaşabileceği yeni bir yatırımı gündeme taşımakta.
Setur Marina'da İstanbul'un bin 100 yat bağlama kapasitesiteli iki yat limanı, tekne çekek alanı,kara park alanı ile şehir içi en büyük marinası olan Kalamış Setur Amiral Fahri Korutürk Marina'ın ardından Yalova'da bir marinayı da bünyesine katmiştı.Açılması için izinleri beklemekte tabi bu konuda yatırımcının da bürokrasiyle başı derte
Geçen yıl Ülker Grubu Pendik'teki MarinTürk ile sektöre adım atmıştı. İşletmeye kısmen başladı. Yaz sezonunda da 2010'a resmi açılışını yapacak.
Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İspark'ın da marina ve İstanbul sahillerindeki bağlanma, barınma düzensizlik sorununu projeleriyle çözeceğini açıklanmıştı. İlk projesi ise İstanbul Boğazın da 11 yat limanı, çalışmaları sürmekte.
Kulağımıza gelen iki yatırım ise yabancı firmalarla ilgili Almanlar ve Polonyalılar da bu konuda yatırım yapmak için yer aramakta.
Alınan bilgilere göre Büyükçekmece'de Almanlar, Ambarlı Limanı yakınında ise Polonyolılar marina yatırımı ile ilgileniyor.
Konuda algı hep turizm amaçlı yatırım fakat marinalara başka bir pencereden bakarsak
Geçen yıl Türk bayraklı yatlarda ÖTV'nin sıfırlanması ve KDV'nin ise yüzde 1'e indirilmesinin ardından bin 250'ye yakın yat Türk bayrağına geçerek sektörün hareketlenmesi sağlanmıştı.Fakat beygir başına alınan vergilerin birden sadece boya endeklenmesi yelkenli tekne sahiplerine haksızlık olmuş .Motor bot sahiplerini ise sevindirmişti.Ayrıca daha önce yüksek bir vergi ödeyerek Türk bayrağı çekenlere bir avantaj sağlanmamıştı.
Her boydan tekne sahipleri Türk bayraklarına dünya normlarında ki makul vergilere kavuşmuşlardı.Bu iyi bir başlanğıçtı sadece.
Tüm dünyada Bayrak gösterilmesi için bir çok ülkenin tekne sahiplerine avantaj , teşvikler ve kolaylıklarn sağladığı bilinmekte .Ülkemizde avantajli bu durum sadece 2009 ,30 kasıma kadar uzatılmıştı.Bu dönem içersinde ise satışlarda hızlanmıştı .Avrasaya bot show sırasında yapılan Teknelerın bağlanma barınma ve yatçılık sektörü konulu panelde sonuç bildirgesınde ki görüşler ve istek bazıları şöyleydi.
Barınma ve bağlanma kolay ve ucuz olmalı her bütçeye göre alternatif sunulabilmeli.Yerli sektör korunmalı, fakat ötv ve KDV yeniden özellikle bu ekonomik dönemde tekrar gözden geçirilmeliydi
Moderasyonunu üstlendiğim panelde Sektörden yerli seri üretim yapan firmalardan Safter Marin'in ortaklarından Yusuf Şehitoğlu ise uygulamanın devam etmesi talebinde canlanacağı fakat özellikle İstanbul da tekne ve yat bağlanabilecek, barınacak yerler de artış olursa satışların iki misli artabileceğini,böylelikle üretimin artacağı, fiyatların düşeçeğini özelliklede başta İstanbulda olmak üzere ekonomiye yeni bir güç kazandıracağı görüşü belirtmişti.Tabki bu denize gönül veren, denize dokunabilen kişi sayısını 4-8 misli artıracak demekti.Sektörün asıl büyük sorunlarından biri aslında barınma ve bağlanmaydı.
Eski Altın Borsası Başkanı şimdilerde Ataköy Marina Genel Müdürlüğünü yürüten Serdar Çıtak da aynı görüşleri tekrarlamakta, "30 Kasım 2010'a kadar uzatılan uygulamanın devamlılığının sektörü daha çok canlandıracağına inanıyorum. Özellikle de yeni yat alacak insanları teşvik eden uygulama oldu" diye konuştu.
İstanbul bir deniz şehridir.Almanlar, Polonyalılar yatırım yapacaklar hayırlara vesile olsun ama İstanbul'lu sade vatandaşların, umarız havaların ısındığı bu günlerde sahip olmak isteyebilecekleri sandal,yelkenli,motorlu teknelerini makul üçretlerle bir yerlere bağlayabilsinler.
Görüşüm ülkemiz gibi bir corafyada denizin nimetlerinden hakkınca yararlanmamız için önce gezi ve sportif denizcilikte çoğalmamız gerekmekte.Bu işi de bir an önce yapmalıyız.