Güncelleme Tarihi:
GRUBUMUZDA final niteliğindeki Yunanistan maçı sonrası, Porto Riko maçına tutuk başladık. İlk sayımız 2. dakikada gelirken, 12 Dev Adam, tok karnına sofraya oturmuş gibi iştahsız bir görüntü verdi.
Kenar yönetimi, dengede giden maçın senaryosunu değiştirmek için önce benchteki oyuncularını kullandı, bundan verim alamayınca oyun kurucuya 1-4 baskısı yapmaya başladı (Bkz: Arjantin hazırlık maçı). O da işlemeyince alan savunmasına başvurdu. Koç Tanjevic tüm hamleleri yaptı ama takımdan reaksiyon almadı. Bu arada Porto Riko, hem sete set iyi hücum etti, hem de fast breaklerle çok sayı buldu.
Yürekler ağıza geldi
Etkisiz hücum edince, 11 sayı atabildiğimiz ikinci periyot bittiğinde soyunma odasına 37-30 geride gittik. Üçüncü çeyrek, ilk yarıdaki görüntümüzü terk ederken oyuncular yavaş yavaş maça gelmeye başladılar. Son periyot başladığında bizim çocuklar acıkmış ve bu kez büyük bir iştahla sofraya oturmuştu. Sonrası malum. Önce büyük bir fark yakalayan takımımız, son 47 saniyede yürekleri ağıza getiren bir oyunla bu zorlu geceyi galibiyetle noktaladı.
Şablon belli oldu
Oynadığımız maçlarda bizi başarıya götüren faktörler bir şablon gibi ortaya çıkmaya başladı. Eğer takımımız, şu ana kadar bizi mutlu eden özelliklerimize “kıskançlıkla” sahip çıkarsa, kendimizi bir anda finalde bulabiliriz. Bence bu geceki maç, bir gereklilikti. Kaybetsek de aynı şeyleri söyleyecektim. Bu faktörlerin neler olduğuna kısaca deyinmek gerekirse;
1- İnanmışlık
2- Savunma
3- Baskılı 2-1-2 alan savunması
4- Rollerin benimsenmesi
5- İç-dış dengesi
Yukarıda belirtmeye çalıştığım bu pozitif faktörleri çoğaltabiliriz. Dünkü “tatmin etmeyen” oyuna rağmen bu en önemli gördüğümüz etkenleri sıralamak istedim. Tekrar ediyorum, dünkü oyun bence bu özelliklerimizi hatırlamamız açısından bizi çok heyecanlandırsa da faydalı olacaktır. Ama tatmin olmayalım ve hazır yelkenleri şişirmişken, hedefe varalım. Çünkü “UFUKTA KARA GÖZÜKTÜ”.
BEĞENDiM
Geriden gelip maçı aldık
BEĞENMEDiM
Doymuş bir görüntü çizdik
DİKKAT
Maç sonu şut seçimi