"Issız Adam" ok attı

Güncelleme Tarihi:

Issız Adam ok attı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2011 12:12

Başarılı bir performans sergilediği 'Issız Adam' filmiyle ünlenen oyuncu Cemal Hünel, Kayseri'de Osmanlı kıyafetleri giyerek, at üzerinden oklarını hedefe gönderdi.

Bir tiyatro oyunu sergilemek için Kayseri'ye gelen ünlü oyuncu Hünel, Ali Dağı eteklerindeki özel bir atlı spor tesisinde, Kayseri Atlı Okçuluk Spor Kulübü Başkanı Sami Genel ve kulüp üyeleriyle buluştu. Kulüp üyeleriyle birlikte 'Osmanlı Okçusu' kıyafeti giyen Hünel, ata binerek, bir süre dolaştı. Kapalı parkurda ayakta ve diz üstünde oturarak hedefe ok atan Hünel, daha sonra ata binerek maharetlerini gösterdi ve yine at üstünden hedefe ok gönderdi.

Ata binmeden önce soruları yanıtlayan Hünel, 2006'dan bu yana ata bindiğini ve kendisinin de 2 atı bulunduğunu ifade ederek, “Atlı spora gönül verenlerle bir şekilde bir araya gelmeye çalışıyorum. Türkiye'de bu sporun gelişmesini çok istiyorum” dedi.

Atlı okçuluğun bütün Asya steplerinde geçerli olan bir savaş sanatı olduğunu kaydeden Hünel, şöyle devam etti:
“Sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle bazı alışkanlıklar ve hatta yaşam tarzı da değişti. Yüzyıllar sonra ilk olarak Macaristan'da atlı okçuluğun spor olarak yapıldığını öğrendik. Amerikalılar bu spora çok ilgililer, Kanada'da atlı okçuluk kulüpleri var. Kore, Japonya ve Çin hiç bırakmadı. Atlı okçuluk artık olimpiyatlara alınması düşünülen bir spor dalı haline geldi. Atlı sporların hepsi görselliği olan dallar. Hem zor hem de seyir zevki veren bir spor. Bütün dünyada atla yapılan sporların hepsi prestijli sporlardır ve halk tarafından beğenilir. Atlı sporlar, insanın ruhunu yüceltir.”

“TÜRKLERDE AT AYRI BİR KÜLTÜR”

Türklerin tarih sahnesine çıktığı Asya'dan Anadolu'ya kadar her aşamada atın ayrı bir yeri bulunduğunu ifade eden Hünel, “Türkler, Asya'dan günümüze kadar her şeylerini at üstünde yapmışlar. Bugün kök kültürlerini yaşatan toplumlar, sağlıklı ekonomileri ve sağlıklı siyasetleri sayesinde varlıklarını sürdürüyorlar. Bu yüzden Türkiye açısından atçılığın çok önemli yeri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Hünel, Türkiye'de tarihe bağlılık ve kültür bilincinin oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bir Japon kılıcı bütün dünyada ne kadar değerliyse, Osmanlı kılıcı çok daha değerlidir. Çünkü yapılması ve bulunması çok daha zordur. Hayatta kalan örnekleri çok zor bulunur. Kültür mirasımız olan kılıç, ok, yay gibi ürünlerin imalatı için ciddi çalışmalar yapılmalı. Çok ciddi bir kültürel dejenerasyon var. Teknoloji ve sanayi birçok şeyi değiştiriyor, ama elimizde kalan değerlerimizi iyi korumamız lazım. Türkiye'nin iç bilincinin gelişmesi ve dünyaya daha iyi tanıtımı için bu kültürel varlıklar son derece önemli. Bugün burada Uzunyayla, Germiyan atları yoksa, bu bizim suçumuz. Atlarımız gibi bütün el sanatlarımız da kayboluyor. Birçok saz ustasını, bakırcı ustalarını gezdim, hiçbirinin çırağı yok. Bunlara sahip çıkmak, kültürel bilinci oluşturmak lazım.”
Kayseri Atlı Spor Kulübü Başkanı Sami Genel de, Atlı okçuluk sporunun tek başına yapılmadığını belirterek, “Kulübümüzün kurucu üyesi arkadaşlarla biz bir fitil ateşledik. Umuyoruz ki kısa sürede gelişir. Cemal bey gibi topluma mal olmuş insanların desteklerine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Genel, atlı cirit sporuyla uğraşan binicilere de seslenerek, atlı okçuluğa davet etti. Genel,”Atlı cirit sporuyla uğraşan arkadaşlarımızın okçuluğa yönelmesiyle bir anda 500 sporcumuz olacaktır. Ayrıca ayrı bir federasyon olmak istiyoruz” dedi.

“HATALAR YAPILDIKÇA DOĞRUSU BULUNUR”

Bir televizyon kanalında yayınlanmadan önce eleştiri almaya başlayan ve Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını konu alan “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Hünel, “Bildiğim ve bilmediğim şeyler var ama araştırıyorum, inceliyorum. Bu dizi de (Muhteşem Yüzyıl) çok eleştiriliyor. Ama bu gibi çalışmalar beğenilecek ve desteklenecek ki, bu işler gelişerek devam etsin” dedi.

Hünel, Muhteşem Yüzyıl dizisinde, oyuncuların giydiği kaftanların da çok eleştirildiğini ifade ederek, “Dizideki kostümdeki bir hata, belki dizideki 10 hatanın önüne geçti. Kaftanı eleştirenler, acaba o kaftanın kaça mal olduğunu biliyor mu? Kılıçları, kalkanları ve zırhları eleştiriyorlar. Bunların nasıl temin edildiği biliniyor mu? Yapılmış işe yorum yapmak bizde huydur. Meyve veren ağaç taşlanır, misali gibi. Ama bu işler yapılacak ve yapıldıkça da gelişecek” diye konuştu.
Tarihi konu alan dizi ve filmlerin desteklenmesi gerektiğini de kaydeden Hünel, “Bu gibi çalışmalar beğenilecek ve desteklenecek ki, ileride doğru ve aslına uygun malzemeleri yapan ustalar yetişsin. Ben bu diziyi, yapılan diğer çalışmalarla birlikte çok olumlu buluyorum. Dizide rol alan arkadaşlara da çok üzülüyorum. Bu arkadaşlar, güçlü bir performans ortaya koyup, çok yoğun çalışıyorlar. Ama birçok da eleştiri alıyorlar. Hatalar yapıldıkça doğrusu bulunur” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!