İspanya'da büyük tartışma
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 2011 00:00
İspanya 1. Futbol Ligi'nde (La Liga) 2011-2012 sezonunun ilk maçlarında Real Madrid ve Barcelona'nın rakiplerini farklı yenmeleri, “La Liga'da Real Madrid ve Barcelona hegemonyası mı olacak?” tartışmasını başlattı.
Real Madrid'in deplasmanda Real Zaragoza'yı 6-0 ve Barcelona'nın sahasında Villarreal'i 5-0 yenmesi sonrasında İspanyol basınında, “İki büyükler diğer kulüplerin çok üzerinde. Lig onların üstünlüğünde çok baştan kopabilir” yorumlarına neden oldu. Ligin daha başlamadan bittiği ve şampiyonun Real Madrid veya Barcelona'dan biri olacağı yönündeki değerlendirmeler, Sevilla kulübü başkanı Jose Maria del Nido tarafından sert dille eleştirildi.
Del Nido, “Lig başlar başlamaz, şampiyonluk için iki takımın aday olduğunun söylenmesi utanç verici birşey. İspanyol ligi, Avrupa'nın değil dünyanın en iğrenç ligi” şeklinde konuştu.
Real Madrid ve Barcelona'nın televizyon maç yayın haklarından aldıkları yüksek payı eleştiren Sevilla kulübü başkanı, “Televizyon paraları bu iki kulübe gidiyor, üçüncü dünya ligi gibi! La Liga'nın iki büyükler tarafından kirletildiğini, bozulduğunu söylemeyen biri var mı?” ifadelerini kullandı.
Villarreal Kulübü Başkanı Fernando Roig de, “La Liga'yı yönetenlerin ve yönlendirenlerin istedikleri bu ise buna sahip olacaklar. Fakat bu böyle gitmez. Biz bütçemizi sağlıklı hale getirmek için futbolcu satmak zorundayız. Onlar ise başkalarının kredileriyle futbolcu alıyorlar. Eğer 3-4 yıl içinde bu değişmezse futbolu öldüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada Barcelona ve Real Madrid'in üstün bir futbol oynaması sadece basında veya kulüp başkanları arasında değil, La Liga'daki futbolcular arasında da konuşulurken, twitter aracılığıyla yollanan mesajlarda Zaragoza kalecisi Doblas, “Bu yıl Madrid ve Barça yine 90 puanının üzerine çıkacaklar”, Getafe kalecisi Codina, “Barcelona ve Madrid herkesin çok üzerinde. Umarım biraz olsun düşerler. En azından Getafe'ye karşı oynadıklarında!”, Villarreal orta saha oyuncusu Soriano, “Barcelona bir basamak üstte ve onu yenmek çok zor. 2-3 yıl önce onlara karşı mücadele edebilirdin ama şimdi hemen hemen imkansız” diye yazdı.
Tartışmaların temel konusu olan Barcelona ve Real Madrid'in diğer takımlara karşı olan ekonomik üstünlüğü ise giderek daha belirginleşiyor. Yaklaşık 4 yıl önce sezon başına 300 milyon avro civarında bütçe açıklayan Real Madrid ve Barcelona'nın bu yıl için açıkladıkları bütçelerinde büyük artış gözlendi. Real Madrid'in bu yıla 520 milyon avro, Barcelona'nın ise 485 milyon avroluk bütçeyle girdiği görülüyor. Diğer büyük kulüplerin bütçelerinde ise küçülmeye gidilmesi dikkat çekiyor. Atletico Madrid 138 milyon'dan 115 milyon avroya, Valencia 140 milyondan 115 milyon avroya, Villarreal ise 99 milyondan 78 milyon avroya bütçelerini indirmiş durumda bulunuyorlar.
Maç yayın haklarındaki pastanın dağılımı da, tamamen Real Madrid ve Barcelona'dan yana yapılıyor. Mevcut durumda televizyon yayın haklarındaki pastanın yüzde 45'inin Real Madrid ve Barcelona'ya ait olduğu, bu iki kulübün sezon başına 140 milyon avro aldıkları belirtiliyor. Atletico Madrid, Sevilla ve Valencia ise 42 milyon avro alabiliyorlar.
Öte yandan İspanyol basınında yer alan bazı yorumlarda, Avrupa'da geçmiş yıllarda ortaya atılan, Amerikan basketbolundaki NBA benzeri bir lig oluşturulması ve Avrupa'nın büyük kulüplerinin buna dahil edilmesi projesinin üzerinde ciddi olarak durulması gerektiği de savunuldu.
Del Nido, “Lig başlar başlamaz, şampiyonluk için iki takımın aday olduğunun söylenmesi utanç verici birşey. İspanyol ligi, Avrupa'nın değil dünyanın en iğrenç ligi” şeklinde konuştu.
Real Madrid ve Barcelona'nın televizyon maç yayın haklarından aldıkları yüksek payı eleştiren Sevilla kulübü başkanı, “Televizyon paraları bu iki kulübe gidiyor, üçüncü dünya ligi gibi! La Liga'nın iki büyükler tarafından kirletildiğini, bozulduğunu söylemeyen biri var mı?” ifadelerini kullandı.
Villarreal Kulübü Başkanı Fernando Roig de, “La Liga'yı yönetenlerin ve yönlendirenlerin istedikleri bu ise buna sahip olacaklar. Fakat bu böyle gitmez. Biz bütçemizi sağlıklı hale getirmek için futbolcu satmak zorundayız. Onlar ise başkalarının kredileriyle futbolcu alıyorlar. Eğer 3-4 yıl içinde bu değişmezse futbolu öldüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada Barcelona ve Real Madrid'in üstün bir futbol oynaması sadece basında veya kulüp başkanları arasında değil, La Liga'daki futbolcular arasında da konuşulurken, twitter aracılığıyla yollanan mesajlarda Zaragoza kalecisi Doblas, “Bu yıl Madrid ve Barça yine 90 puanının üzerine çıkacaklar”, Getafe kalecisi Codina, “Barcelona ve Madrid herkesin çok üzerinde. Umarım biraz olsun düşerler. En azından Getafe'ye karşı oynadıklarında!”, Villarreal orta saha oyuncusu Soriano, “Barcelona bir basamak üstte ve onu yenmek çok zor. 2-3 yıl önce onlara karşı mücadele edebilirdin ama şimdi hemen hemen imkansız” diye yazdı.
Tartışmaların temel konusu olan Barcelona ve Real Madrid'in diğer takımlara karşı olan ekonomik üstünlüğü ise giderek daha belirginleşiyor. Yaklaşık 4 yıl önce sezon başına 300 milyon avro civarında bütçe açıklayan Real Madrid ve Barcelona'nın bu yıl için açıkladıkları bütçelerinde büyük artış gözlendi. Real Madrid'in bu yıla 520 milyon avro, Barcelona'nın ise 485 milyon avroluk bütçeyle girdiği görülüyor. Diğer büyük kulüplerin bütçelerinde ise küçülmeye gidilmesi dikkat çekiyor. Atletico Madrid 138 milyon'dan 115 milyon avroya, Valencia 140 milyondan 115 milyon avroya, Villarreal ise 99 milyondan 78 milyon avroya bütçelerini indirmiş durumda bulunuyorlar.
Maç yayın haklarındaki pastanın dağılımı da, tamamen Real Madrid ve Barcelona'dan yana yapılıyor. Mevcut durumda televizyon yayın haklarındaki pastanın yüzde 45'inin Real Madrid ve Barcelona'ya ait olduğu, bu iki kulübün sezon başına 140 milyon avro aldıkları belirtiliyor. Atletico Madrid, Sevilla ve Valencia ise 42 milyon avro alabiliyorlar.
Öte yandan İspanyol basınında yer alan bazı yorumlarda, Avrupa'da geçmiş yıllarda ortaya atılan, Amerikan basketbolundaki NBA benzeri bir lig oluşturulması ve Avrupa'nın büyük kulüplerinin buna dahil edilmesi projesinin üzerinde ciddi olarak durulması gerektiği de savunuldu.