Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2002 17:21
Temel Reis bir sahtekar. Utanmaz bir yalancı pehlivan. İksir satıcısı bir şarlatan. Amerika'nın en ünlü denizcisinin demir gibi bir sağlığı, çelik gibi bir morali ve kurşundan bir yumruğu var, ama bu istisnai gücü yıllar yılı bizi inandırmak istediği gibi ıspanağın besleyici erdemlerinden gelmiyor. Onun gibi olmak isteyenlerin de, içinde bulunan ıspanak yapraklarındansa teneke konserve kutusunu yemeleri daha akıllıca olur.
İran'dan gelen bu dikenli bitkide (Arapça ispenah) demir var elbette. Tazeyken 100 gramında bulunan 3 miligram kadar metalle (bir kere pişti mi o da kalmaz), ıspanak, meyvelerin çoğunu geride bırakıyor. Fakat, mercimek gibi sebzelere ya da şeker, yumurta, deniz ürünleri gibi besinlere göre demir bakımından daha fakirdir. Hele hemoglobine bağlı bu oligo-elementin hem bol miktarda bulunduğu, hem de insan vücudu tarafından çok daha kolay emildiği etle karşılaştırıldığında, dağın yanında bir fare gibi kalıyor. Kısacası, bir parça karaciğer ya da domuz sucuğu, kilolarca Temel Reis salatasından daha iyi.
‘‘Midenin süpürgesi’’ diye adlandırılan ıspanak, uzun süre sindirimi kolaylaştırıcı özellikleriyle ün yaptı. XIV. Louis ıspanağa delicesine tutkundu ve söylentiye göre, Güneş - Kral, artrozunu iyileştirme bahanesiyle kendisine bu sebzeyi yasakladığı için doktorunu kovdurmuştu. Sonra biyokimya devri geldi.
1890'lı yıllarda, Amerikalı bir araştırmacı, bir ıspanak yaprağına otopsi yaptı. Ama sekreteri, hikaye bu ya, demir satırında talihsiz bir daktilo hatası yapmış olacak: Makinenin bir hareketiyle midenin kadife süpürgesi olağanüstü dozda demir yüklü buldu kendini.
Bu basit virgül hatası (3 yerine 30 miligram) sonraları düzeltildi. 30'lu yıllarda Alman bilim adamları gerçeği ortaya çıkardılar. Ama boşuna... 1933'te Amerikalı çizerler Dave ve Mark Fleischer bu sebzeye dadanmışlardı ve onu yeni kahramanları için bir sihirli iksire dönüştürmüşlerdi bile: Ispanakla beslenen Temel Reis. İkinci Dünya Savaşı'nın hareketsiz günleri boyunca süren milliyetçi propagandalar da gerisini halletti. O günlerde, Amerika'nın ‘‘savaşı bitirmek için yeterince güçlü olduğunu, çünkü ıspanak yediğini’’ duyabilirdiniz.
Hopdediks bizi Galyalıların yenilmez olduğuna inandırmıştı. Temel Reis daha da fazlasını yaptı. En az sihirli iksir kadar büyük bir yalan sayesinde, tüm dünyaya ıspanakları yutturdu. Teksas'taki Crystal City'de, bugün hala bu denizcinin üstün başarısının anısına dikilmiş Temel Reis heykelini görmeniz mümkün: Onun sayesinde, Amerika'da ıspanak tüketimi % 33 artmış!
Her şeye rağmen, zavallı ıspanak yaprakları üzerindeki lanet kalkmış sayılmaz. Hatadan düzeltiye, düzeltiden hataya, kendisine tutkuyla bağlı olanların tahminleriyle yaşamını sürdürüyor. 1989'da yayımlanan Idees folles, idees fausses en medicene adlı kitabın iki yazarı da kaynaklara başvurmayı unuttular ve tarihsel gerçekleri hiçe sayarak, İngiliz T.J. Hamblin'in bu demir yutturmacasını bilim tarihindeki hatalar üzerine 1981'de yazdığı bir sentez makelesinde keşfettiğini iddia ettiler!
Temel Reis'in doğduğu yıl, Georges Duhamel ‘‘Hata kuraldır, gerçek hatanın kazasıdır’’ diye yazıyordu. Amerikalılar ve onlarla birlikte bütün dünya aldandı. Ama, gerçeği söylemek gerekirse, bu sayede bize oldukça hareketli de olsa hiç pas tutmayan bir aşk hikayesi sundukları için mutluyuz.
François Feron