İsimleri de büyük dertleri de

Güncelleme Tarihi:

İsimleri de büyük dertleri de
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2010 00:00

Süper Lig’in renkli, zevkli ve çekişmeli geçmesinin dışında en çok konuşulan unsurlardan biri Üç Büyükler’in haftalardır zirveden uzak kalması.

SPOR Toto Süper Lig’in renkli, zevkli ve çekişmeli geçmesinin dışında en çok konuşulan unsurlardan biri Üç Büyükler’in haftalardır zirveden uzak kalması.. Haftayı 5 gol atıp 3 puan alarak kapatan Fenerbahçe bile 4. sırada bulunuyor. Ligde her takımın her takımı yenebileceğini artık taraflı-tarafsız herkes kabul etmiş durumda. “Ligden düştü” denilen Kasımpaşa’nın ve düşme adayı olarak gösterilen Konyaspor’un Beşiktaş’tan deplasmanda puan alışları, bunun en açık örneği. Galatasaray’ın bu sezon Bursaspor, Ankaragücü ve Manisaspor’a sahasında mağlup olması bir başka örnek. Ligin her sonuca açık hale gelmesinin ve Üç Büyükler’in yaşadığı düşüşü şu nedenlere bağlamak mümkün..

Zirvedeki yerliler

Türk futboluna artık yerli teknik adamlar yön veriyor. Güneş’in Trabzonspor’u zirvede. Sağlam’ın Bursaspor’u ise yarışta iddialı konumda.

İşte Üç Büyükler’i zirveden uzaklaştıran 10 neden

Havuz sisteminin başarıyla uygulanması sonucu Anadolu kulüplerinin maç başına para almaya başlaması. Her maçın ciddiyet içinde oynanması.

Bahis mafyasının üzerine gidilmesi. Spor Toto teşkilatının ligdeki adalet ortamını sağlayacak hamleler yapması. Kulüplere maddi destek sağlaması.

Başarılı teknik adamların Anadolu kulüplerinde görev almaya başlaması. Şenol Güneş, Ertuğrul Sağlam, Mehmet Özdilek, Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas, Şota, Yücel İldiz gibi seviyeli, çalışkan ve iş disiplinine önem veren çalıştırıcıların çoğalması.

Büyüklerin yanlış transferleri.. Özellikle Cana, Baroni, Fink, Serdar Özkan, Güiza, Elano, Misimoviç, Tabata, Ferrari gibi isimlerin transferlerinin takımlara fazla katkı sağlamaması.

Hakemlerin yönetimi.. Büyük takımlardan etkilenip küçükleri ezme politikasının sona ermesi. Hatta çoğu maçta büyükler aleyhine önemli hatalar yapılması.

Üst üste gelen sakatlıklar.. Arda, Baros, Quaresma, Emre, Özer, Niang, Bobo, Guti gibi kilit isimlerin uzun süren sakatlıkları. Rakip olyuncuların kasti sertliği, hakemlerin bunlara göz yumması, bozuk zeminler ve sağlık ekiplerinde yaşanan tartışmaların bu sakatlıkları uzatması.

Avrupa Kupaları’ndaki başarısız sonuçlar.. Sezon başında Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa Kupaları’ndaki zayıf rakipler karşısında aldığı kötü sonuçların yarattığı negatif ortam.

Derbilerdeki temkinli futbol.. Kritik maçlarda Üç Büyükler’in isteneni verememesi. Üç Büyük takımdan hiçbirinin Kayserispor ve Bursaspor’u yenememesi.. Üçünün de Trabzonspor’a yenilmesi..

Haftanın futbolcusu
3000’le zirveye


Alex de Souza Fenerbahçe’nin lig tarihindeki 3000. golünü atmasının yanı sıra 23 dakikaya üç gol birden sığdırarak haftaya damgasını vurdu. Süper Lig’de 6.yılını geçiren Alex gol krallığında da ilk sıraya oturdu.

Haftanın golü
İbrahimoviç Serdar!


Serdar Kurtuluş bu hafta da İbrahimoviç stilinde harika bir gol attı. Sosa’nın getirdiği topa topuğuyla yaptığı vuruş sezonun en şık gollerinden birini izlettirdi bizlere.

Haftanın Takımı
Yiğido’nun dönüşü


Sivasspor durdu durdu Karabük’e patladı. Beş golün dışında yüksek temposu ve hücum presiyle de haftalar sonrası seyircisini mutlu eden bir görüntü sergiledi Yiğidolar.

Haftanın Güzelliği
Gol yok pozisyon var


İki golsüz karşılaşma, Trabzonspor-Eskişehirspor ve Kayserispor-Galatasaray maçlarındaki nefesleri kesen mücadele haftanın unutulmaz anlarına da sahne oldu. Her iki maçta da bol pozisyon vardı ama gol çıkmadı.

Haftanın Kurtarışı
Onur kurtardı


Onur bir anlamda Trabzon-spor’u ayakta tutan isim oldu. Özellikle maçın son dakikalarında önce Pele’nin arkasından Serdar’ın vuruşlarını mükemmel reflekslerle çıkardı.

Haftanın Asisti
Niang hem attı hem attırdı


Bu hafta çok güzel asistler vardı. Ama Niang’ın bencillik yapmayıp Alex’e attırdığı ikinci gol tam derslikti. Senegalli yıldız kendi attığı golde de Semih’ten güzel bir pas alırken Semih’in golünde de yine asisti yapan oyuncu oldu.

Haftanın hocası
Bülent Uygun


Bülent Uygun ve Toprak Kırtoğlu’nu ayırmamak gerek Trabzon maçı için. Maç öncesi hazırlıkları da, oyuna müdahaleleri de çok iyiydi. Batuhan ve Ümit Karan’ın yokluğunda Serdar, Erkan, Tello gibi isimleri hücumda kullanmaları akılcıydı. Bu ikili, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi takımların çıkamadığı Avni Aker’den puanla ayrıldı.

Tek şut attı, 3 puan aldı

İNGİLTERE Premier Ligi’nde Chelsea, Sunderland’den sonra, Birmingham’a da yenilerek, ligde üst üste iki kayıp yaşadı. Son 4 maçının 3’ünü kaybetse de Chelsea’yi yenen Birmingham, istatistikçileri şaşırtacak bir sonuç aldı. Birmingham, kaleyi bulan tek şutlarında golü atarken, başka şut çekmedi.

Schalke, Werder’e patladı

BUNDESLIGA’da yaptığı sansasyonel transferlere rağmen düşme hattının hemen üstünde yer alan Schalke, kendisi gibi kötü giden Werder Bremen’i bozguna uğrattı. Mavi beyazlılar evinde 4-0’lık skorla gülerken, İspanyol golcüsü Raul Gonzalez, 3 gol birden atarak maça damgasını vurdu. Raul böylece kendisinden beklenen patlamayı yapmış oldu.

El Clasico öncesi gol şov

BARCELONA ile Real Madrid, bu hafta oynayacakları El Clasico öncesinde adeta gövde gösterisi yaptılar. Barça, deplasmanda Almeria’yı 8-0’la dağıtırken, ev sahibi ekibin teknik direktörü Lillo’yu işinden etti. Real de, Bernabeu’da Athletic Bilbao’yu 5-1’lik skorla devirdi. Her ikisi de dev maç öncesinde formda olduklarını kanıtladı.

Çizme’deki fiyasko

INTER, teknik direktör değişikliğinden sonra bir türlü toparlanamadı. Jose Mourinho’nun Real Madrid’in başına geçmesinden sonra Rafael Benitez ile anlaşan mavi siyahlılar, ligdeki son 4 maçını kazanamadı. Kadro değeri 369 milyon Euro olan Inter, ligde oynadığı son 4 maçta, 2 beraberlik ve 2 yenilgi aldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!