Güncelleme Tarihi:
Sinan Özcan yazıyor |
Baros attığı güzel golün dışında çok da etkili olamadı.
Olabilir…
Ancak her pozisyonda yere düşmesi.. Bir de Hakemle çok sık konuşması... Oyundan çıkarken seyirciyi, hem de Trabzon seyircisini tahrik etmesi hoş olmadı. Gittikçe imajı bozuluyor Baros’un…
Ümit Karan eski günlerini aratıyor... Belki kendince haklı gerekçeleri olabilir gerçi… Dinlemek lazım…
Takımın ve sahanın yıldızı; tıpkı Hamburg maçında olduğu gibi, en etkili, en çok koşan, sahanın her yerini ilmek ilmek işleyen, kah sol bekte top kapan, kah gol pası veren, dönen topu tamamlayarak gol atan, en sonunda da bu amatör Galatasaraylılık ruhunun “ödülü” olarak sakatlanan ARDA TURAN’dır.
Bülen Korkmaz onu oyundan daha erken çıkarmadığına umarım pişman olmaz.
Bu arada Arda çıkarken bile Lincoln’ü oyuna almaması da, Lincoln’ü resmen ceza niyetine Trabzon’a getirdiğinin göstergesidir. Bu hamlenin sonuçlarını zaman gösterecek. Belki hayırlı bile olmuştur... Kim bilir belki Lincoln iyi bir paraya satılıp Lyon’dan Juninho falan alınır bir sene gecikmeyle… Peeh…
Stadın ışıklarının gitmesi ve Trabzon seyircisinin 61. dakika iticiliğini gölgede bırakan da, tıpkı Sivas maçındaki gibi Yunus Yıldırım’ın hatalı bir kırmızı kart göstermesi oldu…
Alıştık…
Trabzon deplasmanında 1 puan çok da kötü sayılmaz.
Hamburg maçında bu yorgun Galatasaray’a seyircinin çok yardımcı olması gerekecek...