Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2002 17:25
Işık parçacıkları beynimize ve ruhumuza girerek, depresyonumuzu azaltıyor, sıkıntımızı gideriyor... Avrupa’da tedavi amaçlı lambalar satışa çıktı.
Her sabah veya akşamları mesela yarım saat ışığın altına yatarak ‘ruhu ışıkla’ doldurmak, özellikle kışın kasvetli, sıkıcı havasının yarattığı kötümserliği, baskılanmış ruh halini ve ruhsal çökkünlüğü gidermenin bir yöntemi olarak yaygınlaşıyor.
İnsanlar, ilkbaharı, yazı seviyorlar, kışın karanlık ve boğucu havası insan üzerinde kesin olumsuz etkiler bırakıyor. Kış aylarında depresyon bu nedenle çok yaygınlaşıyor ve bu depresyon kısmen ışıkla tedavi ediliyor.
Yaz ve ilkbahar, hatta sonbahar türlü çeşitli renkte ve parlaklıkta ışık demek.
Zaten hayat da ışıkla ışıldamıyor mu, canlanmıyor mu, bitkiler yaprak ve çiçek açmıyor mu, damarlara taze kan yürümüyor mu?
Güneş, yani ışık hayatın kaynağının ta kendisi...
Ekonomik sektör
Bu nedenle de, kış aylarında ihtiyaç duyulan ışığı insanlara verebilmek için ekonomik bir sektör oluşmuş durumda. ‘Karanlık kış günleri için enerji depoları’ sloganlarıyla süpermarketlerde satılan lambalar bu yıl özellikle satış rekorları kırdı.
Örneğin Almanya’nın teknik süpermarketlerinden Brinkmann’da, ‘ışıkla tedavi’ veya ‘ışıkla keyif’ amaçlı yapılan lambalara rağbetin büyük olduğu belirtiliyor.
Her ne kadar bu ampuller henüz Türkiye’de satışa sunulmamış olsa da (yoksa geldiler mi?), ‘Brieght Ligth Energy’nin ışıklarıyla insanlar bastırılmış ruhlarını aydınlatma yarışına girdiler. ‘Karanlık kış günlerinin enerji depoları’, süpermarketlere giren ilk tedavi amaçlı lambalar.
Yeni tedavi yöntemi
Kaçık keyifleri özellikle kış aylarında ışıkla ‘geri getirme’ düşüncesi 1980’li yıllardan beri var.
Amerikalı psikiyatrist Alfred J. Lewy, beyaz ışığın depresyona girmiş bazı hastalara iyi geldiğini, keyiflerini yükselttiğini saptadı. Bu özel lambalarda göze zararlı ultraviyole ışınları ve sıcak etkisiyle yine zararlı kızılötesi ışınları süzen sistemler bulunuyor.
Beyaz ışığın, özellikle uzun süren karanlık kış aylarında düzenli olarak ışıksız kalan insanlarda olumlu etkiler yaptığı anlaşılınca da ışıkla tedavi yöntemi doğmuş oldu. Giderek, böyle ikide bir geri gelen depresyonlara da isim verildi: Mevsime Bağlı Depresyon MBD (İngilizcesi SAD).
Türkiye, kuzey ülkelerine kıyasla çok aydınlık bir ülke. Ancak kışın ışığa gereksinim duymadığımızı söyleyebilir miyiz?
Fakat ışığa özlem kuzey ülkelerinde çok fazla. Almanya’da mevsime Bağlı Depresyon (SAD) sorunu olan 800 bin Alman olduğu saptanmış. Bunların bir kısmı genellikle sonbaharla birlikte neredeyse kış uykusuna yatıyor ve ancak ilkbaharda gerçek anlamıyla hayata yeniden dönüyorlar.
Gerçek SAD’lılar, diğer depressiflere kıyasla bazen hiç yataktan bile çıkmıyor ve bütün gün bir türlü ‘uyanamıyor’lar.
Almanların ünlü haftalık gazetesi Die Zeit’da yayımlanan bu konudaki araştırmaya göre, bazı SAD hastalarına karşı uygulanan beyaz ışıkla tedavi araştırmaları umut vermemiş. Ancak bazı araştırmalar da buna karşılık yüzde 80 başarı sağlamış. ABD’de sigortalar ışıkla depresyon tedavisini bir seçenek olarak kabul etmiş durumda.
Beyaz ışığın olumlu etkisinin, gözümüzün ağ tabakasındaki ışığa duyarlı reseptörler (algaç- ışık alıcıları) üzerinde olduğu belirtiliyor. Bu reseptörler aldıkları ışık sinyallerini beyine gönderiyor ve melatonin gibi uyku hormonlarını ve serotonin gibi hormonları/ maddeleri uyarıyor. Serotonin eksikliği, depresyonda önemli bir rol oynuyor. Çok sayıda ilaçla beyinde serotonin salınımı arttırılmaya çalışılır.
Önceki hafta ABD’de Maryland üniversitesinde gözdeki ağ tabaka reseptörleri üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçları Nature dergisinde açıklandı (Sayı 415). Fareler üzerinde yapılan bu araştırmaya göre, bu sinir hücreleri gece-gündüz biyolojik ritmi yönetiyor.
Tedavi amaçlı ışık banyosunda kabul edilen standart, aydınlatma gücü 10 bin lüks olan ışık altına (normal oda ampulu 300-500, güneşli bir havada dışarısı 100 bin lükstür) günde 40 dakika yatmaktır.
Süpermarketlerde satılmaya başlayan lambalar koruyucu kategoride olup 20 cm mesafeden ancak 10 bin lüks etkisine sahipler. Tabii, 20 cm mesafede 40 dakika yatmak da her babayiğitin harcı değil. Mesela ışık kaynağından 60 cm mesafaye giderseniz, tedavi dozuna ulaşabilmek için ışık altında 2 saat yatmanız gerek.
Ancak ışıkla depresyon tedavisi genellikle yeterli görülmüyor. Doktorlar depresyonun daha ciddiye alınmasından yana. Bunun için de kendi başına ışık tedavisinın yanısıra veya ona alternatif olarak uzun yürüyüşler öneriyorlar.
Solaryumlar
Tabii, depresyon amaçlı ışık tedavisi sunan lambalar ile solaryumları birbirine karıştırmamak gerek. Solaryumlar bazı insanlar için neredeyse ‘kutsal tapınaklara’ dönüşmüş durumda. O kadar sık gidilen yerlere dönüştüler. Gerçekten de bu bazı insanlara buraları ruhsal olarak da iyi geliyor.
Ancak, deriyi kahverengileştiren veya bronzlaştıran bu yapay güneşlenme yöntemlerinin de, deri sağlığı açısından oldukça zararlı sonuçları olduğu biliniyor ve bilim insanları sık sık uyarıyor.
Işıkla tedavi için büyük üreticilerin web siteleri var. Buralardan daha fazla bilgi edinmek mümkün
Örneğin:
http://www.brightlight.philips.co.uk/
http://www.lightandions.org/blt.htm
http://www.sunnexbiotech.com/