Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2004 00:00
İstanbul’daki
Atatürk Olimpiyat Stadyumu, 25 Mayıs 2005 günü 50. Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapacak. Olimpiyat Stadyumu bu sembolik maç için tam 80 bin seyirciyi ağırlayacak.Bu yıl, Fransız Monaco takımını 3-0 mağlup eden Portekiz’in Porto takımının şampiyon olduğu final organizasyonunda İstanbul’u maç günü telaşından, maç öncesi organizasyona kadar ciddi bir sınav bekliyor. Olimpiyat kadar olmasa da epey bir işimiz var.KUPA340 saatlik çalışmayla tasarlandıŞampiyon Kulüpler Kupası, ilk kez 1955-56 sezonunda düzenlendi. İlk sezonda İspanyol Real Madrid takımı şampiyonluğa ulaştı. 1992’de UEFA, kupanın adını değiştirerek Şampiyonlar Ligi haline getirdi. Aradan geçen 49 sezonda 22 farklı takım bu kupayı kazandı. Normalde şampiyon takım, kupayı bir sezon saklıyor sonra iade ediyor. Ama üst üste üç şampiyonluk kazanan veya toplamda beş kez zafere ulaşan takım kupanın ebedi sahibi oluyor. İlk orijinal kupayı 1966’da Real Madrid evine götürdü. Sonra Ajax, Bayern Münih ve Milan olmak üzere 3 kulüp daha UEFA’nın elinden kupayı alıp müzesine koydu. Önümüzdeki yıl İstanbul’da yapılacak olan finalde, Porto’nun kazandığı kupa Porto’dan alınıp şampiyon olan takıma verilecek. Çünkü Porto kupaya sahip olmak için gerekli şartlara şimdilik sahip değil. Eğer yeni bir kupa yapılması gerekseydi, final tarihine kadar yetiştirilmesi gerekiyordu. Örneğin UEFA 1966’da Real Madrid’in kupayı ebediyen müzesine götürmesinden sonra, Alman tasarımcı Jürgen Stadelmann’a yeni bir kupa ısmarlamıştı. Stadelmann da 340 saatlik yoğun bir çalışmayla kupayı istenen tarihe yetiştirmişti. Şu anda verilen kupanın dizaynı da halen Stadelmann’ın çizdiği tasarım. Önümüzdeki yıl İstanbul’da yapılacak finalde kupayı müzesine götürme ihtimali olan tek takım Liverpool. Çünkü 4 şampiyonlukları var. Beşinciyi de tamamladılar mı kupayı alıp gidiyorlar.ORGANİZASYONÖzel köy kurup davetlileri ağırladılarŞampiyonlar Ligi UEFA’nın en önemli organizasyonu. Bu nedenle her sezon 32 takımın 125 maç oynadığı ve toplam 500 milyon euroluk geliri paylaştığı devler ligine adeta gözü gibi bakıyor. Organizasyonla ilgili en ufak bir aksilik bile yaşanmaması için çok titiz davranılıyor. Her yıl mayıs ayı sonundaki final maçı ise sezonun bitişini simgeleyen bir gösteriye dönüşüyor. Gelsenkirchen’deki Monaco-Porto finali öncesi ve sonrasında da tüm ayrıntılar düşünülmüştü. Stat çevresindeki otopark alanları taraftar gruplarına göre ayrılmıştı. Ayrıca Bochum gibi çevre şehirlerden gelecek seyirciler için ek tramvay seferleri konuldu. Sponsorların davetlileri kollarına güvenlik bilekliği takıyordu. Buna karşın iki ayrı güvenlik aramasından geçirildiler, maça da çipli kartları sayesinde girebildiler. Ayrıca seyircilere yardım etmesi için 900 görevli stadyumda hazır bekliyordu. Kurumsal sponsorların yaklaşık 5 bin davetlisi için bir Şampiyonlar Ligi köyü kuruldu. Buarada davetlilere gece boyunca aralıksız süren ikramın yanı sıra canlı müzik ve çeşitli gösteriler sunuldu. Futbol maçı izlemeye değil de sanki eğlenmeye gelmiş 52 bin seyirci için her şey düşünülmüştü. Önümüzdeki yıl Türkiye organizasyonunda da işte bunların düşünülmesi gerekiyor. Nerede yatıracaksın, nerede eğlendireceksin, o stada nereden, nasıl getireceksin o kadar kişiyi?TARAFTARÖncelik final takımlarının‘Bu şampiyonluğu gerçekten hak etmiştik. Gelecek sezon İstanbul’daki finalde de oynamak isteriz.’ Avrupa şampiyonluğunun keyfini çıkaran iki Portolu taraftar bunları söylerken gözleri parlıyor. İki kafadar, Paulo Dias ve Miguel, Portekiz’den takımlarını desteklemeye gelmişler ve maçta kendilerine ayrılan kale arkası tribünde 15 bin Portolu ile birlikteydiler. Diğer kale arkası tribünde de Monaco’yu desteklemeye gelen 14 bin Fransız oturuyordu. Maç boyunca atıştılar. Ama tüm bu çekişme 90 dakikanın bitimiyle birlikte sona erdi. Kupa töreninden sonra tüm seyircileri selamlamak için sahayı turlayan Portolu futbolcular, Monaco tribünlerinden de bol bol alkış aldılar. Stadın içinde iki takımın da taraftarı olmayan seyirci sayıcı 10 bini geçmiyordu. Yani stadın neredeyse yüzde 20’si. Gelecek yıl İstanbul’da yapılacak maçta da İstanbullular öncelik sırasını finali oynayacak takımların taraftarlarına vermek zorunda kalacak.STADYUMRüzgar paneli, yol ve skorbord lazımArena Stadyumu’nda ilk kez bir Avrupa Kupası finali oynandı. Stat, 190 milyon Euro’ya mal oldu ve inşası 2001’de tamamlandı. 52 binlik seyirci kapasitesinin yanı sıra, kötü hava koşullarında kapanabilen bir çatısı ve stadyum dışına kayarak çıkan bir sahası var. 11 bin tonluk çim zemin, altı saatte stadyum dışına kaydırılıp konser ve diğer sportif faaliyetler için düzenlenebiliyor. Dört tarafında ekranı bulunan dev skorbord sayesinde gol pozisyonlarının tekrarı izlenebiliyor. 32 büfe ve 17 VIP salonu var. Kupa töreninden sonra 52 bin seyirci beş dakika içinde stadı boşalttı. Önümüzdeki yıl İstanbul’da Olimpiyat Stadyumu’nda oynanacak maç için ise stadyumla ilgili bazı sorunlar hálá halledilebilmiş değil. Örneğin hálá düzgün bir skorbord yok. Ayrıca yılın büyük bölümünde şiddetli rüzgar alıyor. Bunu engellemek için rüzgar paneli lazım. En önemlisi de geliş-gidişlerde yaşanan
trafik sıkışlığı sorununun halledilmesi.Â
button