Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2005 21:46
Boy posun büyük ölçüde genlerle ilintili olduğu düşünülüyor. Toplumlar arasındaki boy farklılıklarının kaynağı özünde genetik olmakla birlikte, yaşadığınız çevre de bedenin boyut ve biçimini büyük ölçüde etkiliyor.
Afrika’nın ekvator kuşağında yaşayan Nilotiklerde olduğu gibi, düşük enlemlerde yaşayan insanlar genellikle kıvrımlardan yoksun, dar bir beden yapısına sahip oluyorlar. Öte yandan, kuzey kutup bölgesinde yaşayan Eskimoların bedenleri çok daha iri ve cüsseli oluyor. Gerçekten de, araştırmalar insanlarda beden genişliğinin farklı toplumlarda %25 oranında bir değişiklik sergilediğini ve düşük enlemlerden yüksek enlemlere doğru gidildikçe arttığını ortaya koyuyor.
Boy ise, tam tersine, herhangi bir coğrafik eğilim sergilemiyor. Insanbilimciler yalnızca cüsseye özgü bu özelliğin iklim koşullarına ve bedenin ısı yitimine bağlı olduğuna inanıyorlar. Insanoğlu serinlemek için büyük ölçüde terlemeye bel bağlıyor.
Sıcak iklimlerde bedenin ağırlığa oranla uzun olması artan ışınım, ısıyayım ve buharlaşma aracılığıyla daha fazla ısının bedenden atılmasına olanak tanıyor. Aynı şekilde, soğuk iklimlerde yaşayanların tıknaz bir bedene sahip olmaları sıcaklığın bedende tutulmasını sağlıyor. Öteki tüm koşulların eşit olması durumunda, daha geniş bir beden ağırlıkla uzunluk arasındaki orantının düşmesine yol açıyor. Bu da coğrafik eğilimleri açıkça ortaya koyuyor.
Hemen hemen hiç hava deviniminin olmadığı aşırı nemli bölgelerde terleme serinlemek için pek de elverişli bir yöntem değil. Sıcak ve buharlı yağmur ormanlarında aşırı ısınmadan kaçınmanın en iyi yolu beden ağırlığını azaltarak üretilen beden ısısını kısıtlamaktan geçiyor. Bu da, Pigmelerin neden aynı enlemlere denk düşen ancak farklı iklim koşullarında yaşayan Nilotiklere kıyasla daha kısa boylu olduklarını gözler önüne seriyor. Daha kurak ve açık otlaklarda yaşamak terin buharlaşarak bedenden çıkmasına olanak tanıyor. Uzun ve ince bacaklar da buna katkıda bulunuyor. Bu yüzden servi boylu Nilotikler Pigmelere tepeden bakıyorlar.
REKOR KIRANLAR
En uzun boyun
Burma’da yaşayan Paduang kabilesinin kadınları boyunlarına taktıkları halkalarla boyunlarını doğal uzunluğunun 40 santim fazlasına çıkarttılar. Paduanglılar uzun boynun bir güzellik simgesi olduğuna inanıyorlar.
En kısa boy
Hindistan’da yaşayan Gül Muhammed en kısa boylu erişkin erkek olarak tıp tarihine geçti. Muhammed topu topu 0,57 metre uzunluğundaydı. Muhammed’in 1997 yılında ölmesinden sonra, Adeel Ahmed dahil, birçok kişi yaşayan en kısa adam olduğunu öne sürdü.
En uzun boy
Illinois’li Robert Pershing 1940 yılında 22 yaşında yaşama veda ettiğinde boyu 2,72 metreye ulaşıyordu. Pershing aynı zamanda 47 santimetreyle en büyük ayak rekorunu da elinde tutuyor.
En geniş göğüs kafesi
Illinois doğumlu Robert Earl Hughes 6 yaşından 25 yaşına dek geçen süre içinde kilosunu dört katına katladı. Göğüs kafesinin çevresi 3,15 metreye ulaşmaktaydı. 1958 yılında ölen Hughes bir piyanonun sığabileceği denli büyük bir tabuta konarak gömüldü.
En çok estetik ameliyat geçiren kişi
Perulu transseksüel Fulvia Celica Siguas 1979 yılından bu yana tam 64 kez estetik ameliyat oldu. Yüzüne ve boynuna uygulanan estetik ameliyat sayısı 25’i aştı.
En büyük eller
Londra’da yaşamakta olan Hüseyin Bisad’ın elleri bilekten orta parmağın ucuna dek 26,9 santimetre uzunluğunda. Bisad aynı zamanda dünyanın yaşayan ikinci en uzun boylu adamı olarak da biliniyor.
En uzun tırnaklar
Salt Lake City’den Lee Redmond kadınlar arasında en uzun tırnak rekorunu elinde tutuyor. Uç uca eklendiğinde tırnak uzunluğu 7,51 metreye ulaşıyor.
Bedenimizi örten deri, düz bir yüzeye yayıldığında yaklaşık 2 metrekarelik bir alanı kaplıyor
Akciğerlerimiz günde 10,000 litre hava soluyor
Damarlar birbirlerine eklenecek olursa dünyanın çevresini 2,5 kez dolayabilirler
Bir erişkin beyninin ağırlığı yaklaşık 1,3 kilogram
Kalbimiz günde yaklaşık 100,000 kez atıyor
Ortalama bir erişkindeki yağ hücrelerinin sayısı 40-50 milyar arasında değişiyor