İlker Yasin: Hasan'ın maçı
Güncelleme Tarihi:
Uzun yıllardan sonra, bir Türk takımını Mart ayında Avrupa sahalarında göreceğiz; teşekkürler Galatasaray... Galatasaray'ın mevsim başından bu yana sıkıntısı savunmadan yana. Dün de Fatih, Capone, Popescu'nun gerek kademe, gerek zamanlama, gerek ilk top kullanmada yaptığı hatalar korkulu anlar yaşattı ve de maçın 8. dakikasında Taffarel'in büyük hatası maçı 1-1'e getirirken başlama vuruşundan önce G.Saray'ın olan avantaj Bologna'ya geçti.
G.Saray'ın en güçlü bölgesi orta sahası. İlk yarıdaki mükemmel futbolda bu bloğun başarısını inkar etmek mümkün değil. İki takımın da 4-4-2 formatıyla başladığı maçta G.Saray kısalar ordusu, Bologna uzun adamlar filosuydu. G.Saray yerden oynamak, ayağa pas yapmak zorundaydı. G.Saray'ın teknik kapasitesi Bologna'dan çok üstündü.
BİLEĞİNİN HAKKIYLA
G.Saray'ın Hasan'la kazandığı ilk gol öncesinde Okan'ın dünya klasındaki hareketlerini alkışlamamak mümkün değil. Sol tarafta Hasan Şaş sahanın yıldızıydı. Özellikle ikinci yarıda G.Saray'ın durduğu anlarda inanılmaz nefesi, büyük gayretiyle yalnız oynayan değil, oynatmayan oyuncu da oldu Hasan Şaş. Tek hatası, ilk yarının son dakikasında Falcone'ye yaptığı hareketti; kırmızı kart görmesi işten bile değildi.
Orta sahadaki Suat, Emre, Okan ve Ümit'i, G.Saray'a turu getiren oyuncular olarak kabul etmek lazım. İkinci yarıda Fontolan'ı alarak oyuna başlayan ve sistemi 4-3-3'e çeviren Bologna karşısında G.Saray uzun süre bocaladı. Avrupa'nın en iyi pres yapan orta sahası, o kısa adamları, nedendir bilinmez, uzun süre durdu kaldı. Bilinen gerçek, G.Saray iyi savunmayı, top rakip sahadayken yapıyordu mevsim başından bu yana. Top, G.Saray kalesine ikinci yarıda çok geldi, yürekler de ağza.
Ve inanmışlar ordusu Galatasaray turu bileğinin hakkıyla aldı. Sahanın en kötü ismi, Avusturyalı hakemdi. G.Saray'ın olsun, milli takımın olsun, son maçlarında bu kadar kötü hakem görmedik. Hakan'a atılan dirseği, yapılan penaltıyı vermediği gibi, Bologna'nın iki penaltı kokan pozisyonuna da devam dedi. Oyunun kokusunu alamadı, tansiyonunu yakalayamadı. İlk yarıdaki G.Saray'a şapka çıkartıyorum, ikinci yarıdaki durgunluğu tedbire ve heyecana bağlıyorum, Fatih'i ve talebelerini selamlıyorum.