İlker Yasin: Hagi’siz olmuyor

İlker YASİN

Zor günler... Çizginin hep tavana çizilmesi mümkün değil. 4 yıl üst üste gelen lig şampiyonluğunun yorgunluğu veya UEFA ile Süper Kupa'yı kazanmanın sarhoşluğu deyin, futbolda her takımın yaşadığı gerçeği Galatasaray'da yaşayacak. Belki bugün, belki yarın. Çünkü kimse hep zirvede kalamaz.

Galatasaray'a bir oyun mu oynanıyor? Federasyon, hakemler Galatasaray'ın 5. şampiyonluğa gitmesini istemiyorlar mı? Dünkü hakem hatalarını bir tarafa bırakalım, bunları konuşmaya gerek yok.

Galatasaray Hagi'siz olmuyor. Eğer kupada Fenerbahçe maçında dün Bursa'ya karşı Hagi takımda yer alsaydı ve hatta saha kenarında olsaydı çok farklı şeyler olurdu. Hagi donmaya yüz tutan Galatasaray'ın kanını gür akan bir çeşmenin coşkusunda akıtırdı. Kim olduğunu, nasıl oynadığını unutan bir takım. Yıldıran değil, korkan bir takım olmuş Galatasaray. Kenarda kükreyen, sahada titreten ‘‘Dönün kendinize’’ diyen yok. Anladım ki, Hagi içerde de dışarda da bağırırken boşuna bağırmıyormuş.

KÖTÜ OYUN

Galatasaray tüm hatlarıyla kötü bir futbol oynadı. Hagi sakat, Emre 8. dakikada sakatlandı, Hakan Ünsal, Hasan Şaş, Okan, Popescu Deportivo'ya saklandı. Galatasaray'a eksik mi diyelim? Fatih Terim ‘‘11 kişiysek tamamız’’ demişti.

Galatasaray, önce içindeki kurtları dökmeli. Paranın, otoritenin, saygının, sevginin kalmadığı veya azaldığı yerde birşeyler birileri tarafından yapılmalı. İsmi Hagi mi olur, Bülent Korkmaz mı olur, Cüneyt Tanman mı olur, Lucescu mu olur veya Süren mi olur? Onu bilemem.

Galatasaray'ın o muhteşem orta sahası dün yoktu. Ergün, Suat, Arif kötü günlerindeydiler. Ahmet ne defans, ne de ofans aksiyonlarında vardı. Galatasaray, doldurma ortalarla gol arayan bir takım değildi. Galatasaray, orta sahada rakibine bu kadar pozisyon verecek bir takım da değildi. Ben dün mükemmel oynayan Bursaspor karşısındaki Galatasaray'ı sadece dün gecenin Galatasaray'ı olarak kabul ediyor ve gerçek kimliğin çarşamba gecesi Deportivo maçında sahaya yansıyacağına inanıyorum.

Hakem Sadık İlhan bu mevsim ilk kez ‘‘acaba’’ sorusunu sorduğum bir yönetim sergiledi.