Güncelleme Tarihi:
HALİS Özkahya... Süper Lig’in en genç hakemlerinden birisi... Henüz 30 yaşında... İki yıldır FIFA kokartı taşıyor. 15 yıl daha hakemlik yapma şansına sahip Özkahya, uluslararası platformda da ön plana çıkabilecek isimler arasında yer alıyor. Silivri’deki hakem seminerinde görüştüğümüz Özkahya, sorularımıza samimi yanıtlar verdi.
Türk futbolunun en önemli sorunu küfür ve şiddettir. Elimde yetki olsaydı, küfür ve şiddeti sona erdirebilmek için ne gerekiyorsa yapardım. Artık birilerinin taşın altına elini koyması gerekir. İnsanların aileleri ile maçlara gelebileceği bir ortam yaratılmalıdır. Küfür sona ererse, Türk futbolu adına, Türk sporu adına yeni bir sayfa açılır. Hakem yorumcularına ise saygı duymak gerekir. Nihayetinde onlar da çok üst düzeyde hakemlik yapmış isimler. Kişilik haklarına saldırmadıkları sürece yaptıkları eleştirileri dikkate alıyorum. Bizlere katkılarının olduğunu düşünüyorum.
Gözümün önünde vefat etti
Ne zaman ne yaşayacağınız belli olmuyor. Bazen çok acı durumlarla karşılaşabiliyorsunuz. Yıllar önce böyle bir durum oldu. Üçüncü Lig maçında dördüncü hakemdim. 18 yaşındaki bir futbolcu kalp krizi geçirerek gözümün önünde vefat etti. Yıllar geçse de bu acı olayı bir türlü unutamıyorum. Yaşantımın en üzüntü verici tablosu budur.
Hatalardan ders çıkaran iyiye ulaşır
HAKEMLİKTE olmazsa olmazların başında elbette ki dürüstlük gerekiyor. Her hakem dürüst ve cesur olmalıdır. Ayrıca psikolojiden de anlamalıdır. Çünkü insanların değişik ruh hali ile karşılaşıyorsunuz. Ne zaman, ne yapmak gerektiğinizi iyi bilmelisiniz. Her hakem kendini güncellemelidir. Yani başta sportif konular olmak üzere her türlü gelişimi en iyi şekilde takip etmelidir. Bugüne kadar 300’e yakını profesyonel düzeyde olmak üzere yaklaşık 1500 maç yönettim. Bu kadar maça çıkan bir hakem, hepsini son derece başarılı yönetebilir mi? Elbette ki bizim de hatalarımız olacak. Hatalardan ders alınarak en iyiye ulaşabiliriz. Kimse gökten zembille inmiyor.
Yere düşünce itirazlar da bitti
HENÜZ 19 yaşındaydım. 3. Lig’de bir maç yönetiyordum. Çok gergin bir ortamda oynanan karşılaşmada futbolcular bana sürekli itiraz ediyordu. İlerleyen dakikalarında bir talihsizlik yaşadım. Geri geri koşarken ayağım yere takıldı. Hızlı bir şekilde sırtüstü yere düştüm. Boylu boyunca uzandım. Canım da çok yandı. Bu sırada oyun devam ediyordu. Ben ise yerdeydim. İlginç bir şey oldu, ev sahibi takımın en kıdemli futbolcusu oyunu bıraktı, koşarak yanıma geldi, elini uzattı, beni yerden kaldırdı ve gülerek “Hocam daha çok gençsin. Olur böyle şeyler. Daha neler göreceksin” dedi.
Üstelik bu futbolcu, o ana kadar en fazla itirazda bulunan futbolcuydu. Sonra ne mi oldu? Maç bitene kadar her iki taraf futbolcularından en ufak bir itiraz gelmedi. Bitiş düdüğü sonrası o yaşlı futbolcu yanıma geldiğinde bu kez ben espri yaptım: “Bilseydim böyle itirazları bırakacağınızı, yere daha önce düşerdim.”
Büyük desteğim öğrencilerim
DÜNYANIN en şanslı insanlarından birisiyim. Çünkü hem hakemim, hem de öğretmenim. Hakemlikte FIFA kokardını taşımanın mutluluğunu yaşıyorum. Beden eğitimi öğretmeni olarak da gencecik kardeşlerimle bir aradayım. Öğrencilerim bana büyük destek oluyor. Onların moral ve motivasyonu ile inanılmaz mutlu oluyorum. Çocukların temiz ve masum dünyasına girmek, müsabaka sırasında oluşan stresi de ortadan kaldırıyor.
YARIN: Cüneyt Çakır