İlk kez ağladım

YUVAMDAN ikinci defa koparılıyorum ama ilk kez ağladım. Sıkıntıdan uyuyamadım... Bu sözler, Beşiktaş’tan ayrılmak zorunda bırakıldığı için 2.Lig B Kategorisi takımlarından Etimesgut Şekerspor’la sözleşme imzalayan Sergen Yalçın’a ait.

O, yalnızca alt yapısından yetişip zirveye çıktığı Beşiktaş’ın değil, Türk futbolunun da en önemli yıldızlarından biri. Yaptığı bir hareketle tribünleri ayağa kaldıran, "yıldız" sıkıntısının çekildiği dönemde, doyumsuz ziyafetler sunan bir isim.

İşte böylesine bir oyuncu Sergen Yalçın. Yedek kaldığı zaman, "niye oynatılmıyorum" diye sızlanmadı, hocası "çık oyna" dediği zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı. Ne de olsa yuvasıydı Beşiktaş. Ancak, Jean Tigana’nın "Onu istemiyorum" sözleriyle yıkıldı, kalmak için elinden gelen her şeyi yaptı ama nafile...

Beni zorla kopardılar

Sonunda çaresiz Başkent’in yolunu tuttu. Sıkıntılıydı, gözyaşlarını zor tutuyordu... İçini Hürriyet’e döken Sergen, şunları söyledi: "İnsan sevdiği renklerden koparılırsa ne yapar diye düşündüm. Benim Beşiktaş’a olan sevgim bambaşka. Tarif edilemez. Beşiktaş’tan ikinci kez koparılıyorum. Yönetimden, ’Gel Sergen, bu takımın abisi sen ol’ denmesini beklerdim. Ben, yaşamım boyunca gittiğim kulüplerde hiç para konuşmadım. Hele Beşiktaş’ta, paranın sözünü bile etmedim. Hakkım olanı mutlaka almışımdır. Beşiktaş’ta ’para yok, gel otur’ deseler, sesimi çıkarmazdım.

Lig bitmeden arkadaşlarım Trabzonspor ile yapacakları son maça hazırlanırken ikinci başkanımız Murat Aksu, benimle çalışmak istemediklerini söyledi.

Soyunma odasında Jean Tigana ile karşılaştığımda, Fransız hoca oldukça mutluydu. ’Beni istememesi için bir neden yok’ diye düşündüm. Ancak, yanılmışım.

Yusuf hocam haklıymış

Hiç unutmuyorum, rahmetli Yusuf Tunaoğlu beni alt yapıda çalıştırırken bir gün kulağıma ’Sen büyük yeteneksin. Ama yarınların dikenli gül bahçeleri ile kaplanacak. Bazen diken batacak, bazen güleceksin. Şunu unutma, top ayağına yapıştıkça sen var olacaksın. Ayaktaysan yaşayacaksın’ demişti. Yusuf hocam ne kadar da haklıymış. Evet, dimdik ayaktayım.

Yürümeye ve topu oynatmaya, tribünleri ayağa kaldırmaya devam edeceğim. Kırgınlıklarımı içime attım. Kalbimin her zaman Beşiktaş’ta olduğu bilinmeli.

Ben, maalesef bazı medya organlarında futbolumla, attığım gollerle değil, özel yaşantım nedeniyle eleştirildim.

Dimdik ayakta öleceğim

’Sergen, İkinci Lig’e düştü" diyenlere, gülüp geçiyorum. Hiç üzülmedim. Çünkü ben, onur mücadelesi yapıyorum. Bugüne kadar hep dik oldum. Dimdik ayakta öleceğim. Bunları söyleyenler Türk futbolunun temel taşlarının ikinci ve üçüncü ligler olduğunu bilmiyorlar.

Beşiktaş yönetimi ile aramda kırgınlık olmadığını söylersem yalan olur. Ama ben bunu içime atıyorum.

Bir ara futbolu bırakmayı düşündüm. Beşiktaşlı Sergen olarak doğmuştum, öyle ölmek istiyorum. Beşiktaşlı Sergen olarak öleceğim! Kişiler bugün var yarın yok. Ama kurumların devamlılığı vardır. Kurumları ayakta tutan değerler vardır. O değerler kaybolmamalı.

Başkentliler hazır olun

Bugüne kadar hiçbir teknik adamla sorun yaşamadım. Yaşamam da. Şekerspor’un teklifini son durak olarak kabul etmedim. Ayaklarım kopana kadar yeşil sahalarda olacağım. Çünkü Şekerspor yönetimi benim gibi önemli kilit isimleri bir araya topluyor.

Şekerspor’da rahat kafa ile futbol oynayacağım. Ben bu yaşıma kadar futbol hayatımda çok zor günler yaşadım. Devamlı gereksiz eleştiriler ve saçma sapan konuşmalar içinde yer aldım. Burada çok güzel bir oluşum var. Türk futboluna katkıda bulunmak isteyen bir başkanımız var. İyi işler yapacağımız kanısındayım. Ben bugüne kadar hep şampiyonluk hedefleyen ve başarılar kazanmak arzusunda olan takımlarda oynadım. Şekerspor’da büyük işler yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Şekerspor Başkanı Hızır Demir ve yönetim kurulunun bana olan inançlarını ve güvenlerini boşa çıkarmayacağım.

Teknik direktörümüz Bahri Kaya ile 20 Haziran’da start alacağız. Şekerspor, hedefleri olan bir takım. Süper Lig hedefler arasında. Başkentli futbolseverler şölene hazır olsun.

Gönlüm hala Beşiktaş’ta

Son olarak yine siyah beyazlı taraftarlara sesleniyorum. Onları çok seviyorum. Bana destek oldukları için çok teşekkür ediyorum. Beşiktaş’a bir gün yönetici ya da antrenör olarak döneceğim, Umarım önümüzdeki sene şampiyon olurlar. Gönlüm her zaman onların yanında."

Sergen adını silemezler

İNGİLTERE’de Chelsea’ye attığım 2 gol... 100. yılda G.Saray’ı yenerek şampiyonluğa ulaşmamız... F.Bahçe’ye Kadıköy’de benim attığım 2 golle taktığımız çelme... Hepsi bana ayrı bir heyecan veriyor, hırslandırıyor. Bugün çocuklarına ’Sergen’ adını koymuş binlerce aile var. O isimleri de mi silecekler? Bazen düşünüyorum, ’Tigana beni neden istemedi?’ diye. Yok, işin içinde başka şeyler var. Onursal başkanımız Süleyman Seba’nın neden evlenmediğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Evimi, ruhumu değiştirmedim

BEŞİKTAŞ’tan İstanbulspor’a giderken siyah beyazlılara, en yüksek bonservis ücretini kazandırdım. Beşiktaş’a dönemin yöneticisi Muzaffer Nasıroğlu tarafından getirilince dünyalar benim oldu. İlk transfer ücreti ile satın aldığım evim Fulya’da. F.Bahçe’ye gittiğimde bile evimi ve ruhumu değiştirmedim. Çevrem, arkadaşlarım ve havasını teneffüs ettiğim tek yerin Beşiktaş olduğunun bilinmesini isterim.