Güncelleme Tarihi:
BEŞİKTAŞ’ın altın çağını yaşadığı 80’ler ve 90’ların başına kadar geçen süreçte imzası bulunan genç takım hocası Serpil Hamdi Tüzün, “Ülkeye gelen ilk kupa diye G.Saray’ın UEFA Kupası’nı işaret ediyorlar. Yalan, bir Allah’ın kulu da çıkıp benim Genç Milli Takım’da 1992 ve 94 yıllarındaki Avrupa Şampiyonluğumu görmüyor” dedi.
Efsane teknik adam, “Beni Beşiktaş’tan sildiler” diye konuştu. Siyah beyazlıların altın çağı olarak adlandırılan döneme damgasını vuran Serpil Hoca, “Nevzat Demir Tesisleri’ni ziyaretimde duvarlarda yüzlerce fotoğraf bir sürü isim gördüm. Göz ucuyla kendimi aradım ama orada yoktum” diyerek serzenişte bulundu.
1975’te dönemin başkanı Mehmet Üstünkaya’nın ısrarları üzerine 8 senedir şampiyon olamayan Beşiktaş’ı eski gücüne kavuşturmak amacıyla yola çıktığını söyleyen Tüzün, o günleri şöyle anlattı…
‘AĞITLARI ZAFER ŞARKILARINA ÇEVİRDİK’
AKLIMIZDA Beşiktaş’ın geleceğini oluşturmak, hatta Türk futbolunun temellerini atmak düşüncesi vardı. Bunlar iddialı sözler ama hepsi teker teker oldu. Taraftarın ‘Başın öne eğilmesin aldırma Kartal’ ağıtlarını biz o çocuklarla 14 yıl sonra zafer şarkılarına çevirdik. Allah’ın bir işareti belki de 81-82 sezonunda son maçta Eskişehir’i 2-1 yenerek 14 yıl sonra şampiyon olurken iki gol de Ziya Doğan’dan geldi.
86’da da bir başka öğrencim Gökhan Keskin’in Trabzon’a attığı golle 1-0 kazanıp, şampiyonluğu son maçta elde ettik…
O seneyle başlayan 14 sezonda da takım 5 şampiyonluk, 5 ikincilik yaşadı ve gasp edilen 2 şampiyonluğumuz da bu dönemlerdedir! 1987’de Gordon geldi Metin-Ali-Feyyaz’la her şey değişti deniyor ya… Bu bizim emeğimizi görmezden gelmedir.
O dönem bu çocuklar rampalara konulmuş füzeler gibi hazırdı, Gordon da iyi bir teknik adamdı ve üst üste 3 şampiyonluk geldi. Ve daha sonra geldiğimiz noktada kulüp beni yok sayıyor. Bunun hesabını kim verecek!
Aklıma ilk Şeref Bey gelir...
ben gözümü kapatıp Beşiktaş’ı düşününce ilk Şeref Bey gelir aklıma ardından da Hakkı Bey… Ahmet Fetgeri, Teyyareci Muammer de çok önemli birer figürdür. Feda dönemi şu anki Beşiktaş’ı anlatıyor. O saflık temizlik şimdi de var Beşiktaş’ta...
Avrupa’da şampiyon olunabileceğini gösterdim
TÜRKİYE’nin Avrupa’da kazandığı ilk kupa olarak G.Saray’ın 2000 yılında kaldırdığı UEFA Kupası’nı gösteriyorlar. Ama benim Genç Milli Takım’da 1992 ve 94 yıllarında kazandığım Avrupa Şampiyonluğumu kimse görmüyor.
Ben Türk antrenörlere Avrupa’da şampiyon olunabileceğini gösterdim. Bizi yıllarca olmamış gibi göstermeye çalıştılar. Benim Avrupa şampiyonluğum Beşiktaş’ın şampiyonluğudur. Beni o noktaya getiren Beşiktaş’tır, ben o okyanusun bir damlasıyım. 1923’ten Şenol Güneş dönemindeki 2002 Dünya Kupası 3.’lüğüne kadar geçen 79 yılda başarı adına ne gösterilmişse altında benim imzam vardır.
Beşiktaş’a kazandırdıkları
· Ziya Doğan
· Rıza Çalımbay
· Fikret Demirer
· Sinan Engin
· Ali Gültiken
· Feyyaz Uçar
· Gökhan Keskin
· Sergen Yalçın
Başarıları
· U18 Milli Takımı-1992 Avrupa Şampiyonluğu
· U18 Milli Takımı-1993 Avrupa İkinciliği
· U16 Milli Takımı-1994 Avrupa Şampiyonluğu
LUCESCU EN İYİSİ
· Lucescu: Belki de Türkiye’ye gelen hocaların en iyisi. ‘Sergen Hagi’den büyük oyuncu’ dedi ve benim takdirimi kazandı.
‘Sergen’i 15 saniye izleyip kimse görmesin diye sakladım’
SERGEN’e sahada 15 saniye baktım ve hemen dışarı aldım kimse görmesin diye! Onun iyi bir futbolcu olacağını anlamak için çok fazla tecrübeye ihtiyaç yok. Dünyada iki çeşit takım vardır. Bir tanesi Sergen’i olan diğerleri ise geri kalanlar.
Bütün dünya pas verme idmanı yapar, ben Sergen’e ‘pas vermeme’ çalıştırdım. Çünkü pasları tabelaya yazmıyorlar, golü yazıyorlar. Ceza alanına yakın yerlerde arkadaşları onun ayağına vurmaya çalışırken top daha gelmeden bütün hesapları yapar golü atardı.
Sergen’in Beşiktaş’ta oynadığı maçlarda Ali olsun Feyyaz olsun zorlanırlardı. Öyle bir yerde top atardı ki onlar beklemiyor olurdu. Bizim oyuncularımıza da çalım atabiliyordu yani rakibin yanında!
İngiltere’de idmanda yan yana geldiğimiz Ferguson’a Sergen’den bahsetmemek büyük bir pişmanlığımdır.
Maçı 10 kişi bıraksa, Ziya tek başına isyan ederdi
“Yenilgiye ilk tepkiyi sahada Ziya Doğan gösterir, arkadaşları da utanır ona ayak uydururdu. Ama ayrılışı Beşiktaş’a hiç yakışmadı...”
· Metin Tekin: Öğrencim olmadı, direkt A Takım’a geldi ama onunla yaz kursunda çalıştım. Kardeş takımımız Kocaeli’nden almaya çalıştım. Daha sonra ‘18 yaşını dolduran üniversite öğrencisi futbolcular şehir değiştirebilir’ yasası çıkınca Metin, Kartal oldu.
· Ali Gültiken: Baskı futbolumuza uyacak bir oyuncuydu. Bu kız evlendirmeye benzer. Her hoca ister ki öğrencisi iyi ellerde olsun… Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü Gordon’un eline geçti…
· Feyyaz Uçar: Bize gelmeden ona 2. Lig’in iyi takımlarından Lüleburgaz’dan teklif vardı. Antrenörü ‘Lüleburgaz ilkokul, Beşiktaş Genç Takımı üniversite’ demiş… Bu beni onurlandırdı.
· Rıza Çalımbay: Topsuzken daha rahattı rakip oyuncu onun hareketliliği karşısında ne yapacağını şaşırırdı topa mı baksın ona mı baksın arkadaşlarına mı baksın… Diş çeker gibi topu alırdı rakipten. Atak açısından da sağ taraftan derin ortaları vardı.
· Ziya Doğan: Maç gidiyor bir kişi isyan eder bırakmaz. 10 kişi bıraksa o bırakmaz ve onu gören takım arkadaşları da utanır iki olur, üç olur, dört olur. Bir bakmışsın maç çevrilmiş. Ayrılışı Beşiktaş’a yakışmadı. ‘Verem’ dediler 6 yıl daha top oynadı 1. Lig’de.
· Gökhan Keskin: Özellikle savunması iyi olan bir öğrencimdi. Onu ilk yıllarında, yıldız takıma gönderdik 1 sene sonra tekrar genç takıma döndü.