Güncelleme Tarihi:
İlhan SÖYLER
İTALYA herkesi yanılttı. Hollanda maçında rakibini kendi alanında bir huni şeklinde karşılayan İtalya, bu kez santra yuvarlağında pres yapmaya başlamıştı. Hayret ettik, İtalya'ya ne oluyor dedik. Sağda Pasotti, orta alanda Totti, Albertini Di Biagio ve Maldini'den kurulmuştu. Allah Allah dedik. İtalya kalıp mı değişitiriyor diye düşündük. Cesur oynuyordu ve golü buluyordu. Ama İtalya bu. Şımarıklığa müsait. Hele Del Piero'nun üst üste kaçırdığı iki gol var ki neticeyi garanti edebilirdi. Ama Fransa hiçte niyeti yoktu.
Toldo'nun gözyaşları
Birinci bölümde gözükmeyen Zidana, ikinci bölümde yönetimi ele aldı. Trafik kanunu gibi sağdan geçmiyor, solu kullanıyorlardı. Fransa'nın ısrarı da fazlaydı. İşte ne olduysa bu ısrarar meyvesini verdi. Ha bitti ha bitecek derken, kaleci Toldo yerinde kurtarışlar yapıyordu. Ama her zaman papazın pilav yemeyeceğini bilen İtalya bu sefer pilavı yemişti. Son dakikalarda gelen gol, bir anda İtalya'yı çökertti.
Toldo bu zamana kadar iyiydi. Çaprazan yediği golde topa iyi müdahale edemeyip filelerde görünce, ağlamaya başlamıştı. Fransa sol şeridi vites değiştirmeden kullanıyordu. Bir bildiği vardı ki, bu şeritte gidiyordu. ‘‘Nasıl olsa beni sollayan yok, devam‘‘ diyordu. Devam da etti. Ve Avrupa Şampiyonası'na giden yolun şöförü olduğunu gösterdi. Uzatma dakikalarının ilk bölümü bitmeden Altın golü buldu. Hayat bu. Bir güleceksin, bir ağlayacaksın. İtalya bir sıçradı, iki sıçradı ama finalde tökezledi.