Almanya’nın Oberpfalz bölgesinde atıkları değerlendiren yeni bir klozet modeli kullanılmaya başlandı. Klozet ilk bakışta diğerlerinden farklı görünmüyor ama içine bir göz atınca idrarı toplayan bölümün suyla yıkanmasını önleyen supabın çevirgeci dikkat çekiyor.
Arkaya bakınca ise seramiğin alışılmışın dışında biçimlendiği ve bir yerine, iki boşaltım borusunun bulunduğu görülmekte. Öndeki delikli bir süzgece benziyor, arkadaki ise biraz daha derinde ve silindir biçiminde. Ve tuvaletin kapısında ilginç bir yazı: Burada atık değil gübre üretiyorsunuz!
Geleceğin tuvaleti, elli ülkede temsilcisi bulunan ve atık su sistemleri için yedek parçalar üreten Huber Technology firması tarafından üretilmiş.
Firmanın yöneticisi Hans Huber, bu fikre su sorununu düşünerek ulaştı. ‘Biz pek farkında olmasak da su bir sorundur. Bunu susuzluk stresi yaşayanlar’ bilir diyor Huber.
Bir basışta 8 litre
Huber’in dilinde su stresi, tatlı su kıtlığına neden olan sorunlar demek. Bizler sifona her basışta sekiz litre su harcarken, 1,2 milyar insan doğru dürüst içme suyu bile bulamıyor. İşte Huber firması bu nedenle DeSa/R pilot projesiyle (Decentralized Sanitation and Reuse/ Merkezi Atık Su Toplama/ İşleme ve Değerlendirme) katı ve sıvı atıkları ayıran tuvalet üzerinde çalışıyor ve gübre üretiyorlar.
Huber firmasının bahçesinde araştırma amaçlı bir örnek tuvalet kurulmuş. Mühendisler idrarın içindeki fosfat, potasyum ve amonyum gibi besleyici maddelerin en iyi şekilde geri kazanılabilmesi için konteynırın içindeki leğenleri, boruları, pompaları ve diyaframları en uygun biçimde yerleştirmeye çalışıyorlar.
Sarı sıvı (yani idrar) arka arkaya iki haznenin içine pompalanmakta. ‘Çöktürme reaktörü’ önce magnezyum bileşimiyle fosforu ayrıştırıyor. İkinci aşamada ise sıvı amonyum birleştirilmekte. Bu şekilde kurutulduktan sonra beyaz tanecikler şeklinde biçimlendirilen temiz bir yapay gübre elde edilmekte.
90 kilo gübre
Huber firmasında yılda 90 kilo gübre üretiliyor. Oysa bildik klozetlerde bu değerli maddeler kanalizasyona gidiyor. Ve bilim adamlarının hesaplarına göre dünyadaki doğal fosfat rezervleri yaklaşık olarak 80 yıl içinde yok olacak.
İkinci bir proje ise Teknik İşbirliği Topluluğu (GTZ) tarafından yürütülmekte. GTZ, EcoSan projesiyle dört yıldan bu yana Afrika, Asya, Yakındoğu ve Güney Amerika’daki gelişmekte olan ülkelere ekonomik atık su sistemleri geliştiriyor.
EcoSan sisteminde sıvı ve katı atık doğrudan doğruya tuvalette ayrıştırılmakta. Bu ya idrar için ayrı bir bölmesi olan klozet ya da bölmeli alaturka tuvalet şeklinde oluyor. Sağlık açısından sorun yaratmayan ve besleyici madde açısından zengin olan sarı sıvı, ekimden bir ay öncesine kadar doğrudan doğruya tarlada sıvı gübre olarak kullanılabilmekte.
Bekledikçe zararlılar ölüyor
Ancak kahverengi sıvının (EkoSan klozetleri susuz çalıştığı için aslında bu katı atıktır) biraz bekletilmesi gerekiyor. Çünkü dışkılar altı ila on iki ay bekletildiğinde, mikroorganizmalar, sıcaklık ve kuraklık, birçoğu insanlar için tehlikeli olan mikropları öldürüyorlar. Ve bundan sonra yüksek ısıda kıvamlaştırılarak veya ph değeri yükseltilerek elde edilen humus, tarımda kullanılabiliyor.
Tabii bu dolaşım ek girişimler de gerektiriyor. Hazneleri düzenli olarak büyük tanklara boşaltmak, dolu ve boş durumları izlemek ve her zaman hijyene dikkat etmek. Öğretmek, teknolojinin önemli bir parçası diyor uzmanlar.
Sonuçta dünya genelindeki hastane yapılan tedavilerin ikide birisi mide/bağırsak enfeksiyonlarıyla ilgili. Enfeksiyonlar genelde yetersiz temizlik koşullarından kaynaklanmakta.
Dünya bankasının hesaplarına göre bu yüzden dakika başı bir çocuk yaşamını yitirmekte. Günümüzde 2,7 milyar insan çağdaş tuvalet olanağından yoksun. Millennium Development Goals (MDG) /Binyıl Kalkınma Hedefleri doğrultusunda bu sayı 2015 yılında yarılanmak isteniyor.
Yoksullarda tuvalet sorunu
Tabii birkaç firmanın girişimiyle gelişmekte olan ülkelere sağlıklı, temiz ve ekonomik tuvalet sistemleri götürmek mümkün değil. Uzmanların hesaplarına göre yoksul ülkelerdeki tuvalet sorunun giderilmesi için önümüzdeki on yıl içinde her iş günü yaklaşık 900.000 kişiye tuvalet kurulması gerekiyor.
Ne var ki konvansiyonel yöntemlerle bu iş çok zor. Birçok yerde kanalizasyon bile bulunmuyor ve arıtma tesislerinin üçte biri doğru dürüst işlememekte.
200 kişilik DeSa/R tesisi yaklaşık olarak 100.000 Avroya mal olmuş. Konteynırdan çıkanlar kanalizasyona gitmiyor. Kahverengi sıvı içinden önce katı parçalar süzülmekte.
Havasız bir ortamda ve 55 santigrat derecede mikroorganizmalar böylece açık havada altı ay veya daha uzun bir sürede yerine getirecek bir görevi tamamlıyorlar. Hastalık etkenlerini yiyerek, dışkıları humusa dönüştürüyorlar.
Hijyenleşme
‘Hijyenleştirme’ olarak adlandırılan bu yöntem, biyolojik gaz tesislerini andırıyor ve aynı yan etkiyi doğurmakta. Çünkü bir enerji çıkıyor ortaya. Bu gazla, blok ısı santrallerinde elektrik ve ısınma enerjisi etmek mümkün. Evlerden çıkan biyolojik atıklar da değerlendirildiğinde sistem daha ekonomik bir hala gelebilir diyor uzmanlar.
Kahverengi suyun sıvı kısmı. Huber’in diyaframlı haznesine geri akıyor. Tesis sıvıyı süzüyor. 34 nanometrelik gözleri bulanan plastik diyafram, tüm parçacıklarla birlikte mikropları da yakalıyor. Buradan çıkan su, çamaşır yıkamak, sulama ve tabii ki tuvalet yıkamak için de kullanılabiliyor.
Hatta bu suyun içinde yüzülebilir bile diyor araştırmacılar. Temizlik açısından AB’nin yüzme suyu standartlarıyla uyumlu. Ancak bu şekilde elde edilen ve ‘gri su’ olarak adlandırılan su elbette ki içme suyu değil.
Çin’in başı belada
Bugün artık Çin’de ‘gri su’ üretiminin bulunmadığı büyük bir proje kalmadı, ülkeyi bekleyen su tehlikesine bakılacak olursa bu çok doğal. 2008 Olimpiyat oyunlarında, Pekin’de su sıkıntısı yaşanmaması için bir nehrin yatağı tümden değiştiriliyor.
Peki su tasarrufu için geliştirilen ekonomik klozetlere insanlar ne kadar alışabilir? Huber firmasının çalışanları bu sorunun yanıtını pilot sisteminin kuruluşundan kısa bir süre aldılar aslında. Zeit-Wissen 4/2005’ten yaptığımız derlemeye göre, katı ve sıvı atığın ayrıştırılması kadın tuvaletlerinde işlemiyor mesela.
Kadınlar, yabancı tuvaletlere oturmamaya alışmışlardı. Fakat klozet kapağına baskı uygulanmayınca da altındaki çevirgeç, idrarı toplayacak supabı açmıyor. Bunu öğrenen kadın çalışanlar sistemin işleyebilmesi için alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kalmışlar.
Geleceğin ekonomik tuvalet sistemleri nasıl çalışıyor?
DeSa/R sistemi kahverengi ve sarı suyu doğrudan doğruya kaynağında ayrıştırıyor. Mikroorganizmalar, ısı ve kurutma işlemleriyle dışkıdan humus ve kullanma suyu elde edilmekte. Ayrıca biyogaz da oluşmakta. Kimyasal/fiziksel yöntemlerle idrar, toz halinde yapay gübre olarak satılacak, fosfata dönüştürülmekte.
EcoSan klozetlerini kullananlar, sağlığa zararlı dışkıları, tehlikeli mikropların ölmesine kadar saklamayı öğrenmeliler. Aylar sonra geriye tarımda kullanılabilecek humus kalıyor. İnceltilmemiş idrar bol miktarda fosfat içermekte ve en az bir ay sonra tarlaya dökülürse temiz bir yapay gübredir.