İkiz kardeşlerden “öz güvenin” formülü
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2013 12:16
Annelerinin, savunma sporlarına teşvik ettiği Eda ve Seda Gökdoğan ikiz kardeşler, ashihara karate ve wushu sanda yaparak öz güvenlerini geliştirdiler.
-İkiz Eda ve Seda Gökdoğan kardeşler, ashihara karate
ve wushu sanda yaparak öz güvenlerini geliştirdiler
-Gökdoğan kardeşlerin en büyük hayali, uluslararası
şampiyonalarda Ay-Yıldızlı bayrağı göndere çektirmek
-Eda Gökdoğan:
“Annem, öz güvenimizin artması için bizi spora yönlendirdi”
-Seda Gökdoğan:
“Hedefim, ikizim Eda gibi bu yıl milli sporcu olmak”
Gökdoğan kardeşler, annelerin yönlendirmesiyle 11 yaşında tekvando yaparak sporla tanıştı. Bu sporu 3 yıl yapan 17 yaşındaki kız kardeşler, tekvandoyu hafif buldu ve daha sert bir spor olan ashihara karateye başladı. Gökdoğan kardeşler, son olarak ashihara karateye milli formayı giyebilme hayaliyle wushu sanda sporunu ekledi.
İkiz kardeşlerden Eda Gökdoğan sözlerine, “Annem teşvik etti, babam destekledi, hocalarımız da sevdirdi” diyerek başladı.
“Annem bizi öz güvenimizin artması için spora yönlendirdi” diyen Eda, ikizi Seda'yla da aralarında tatlı rekabetin bulunduğundan bahsetti.
Kendisinin yumruklarının, Seda'nın ise tekmelerinin daha iyi olduğunu belirten Eda, karşılaştıkları bir maçı ise şöyle anlattı:
“Çok güzel karşılaşma oldu. Müsabakanın o kadar sert geçeceğini beklemiyordum açıkçası. Bir süre sonra Seda ağlamaya başladı. Onunla beraber ben de ağlamaya başladım. Ağlaya, ağlaya maçı bitirdik. Karşılaşma berabere tamamlandı. Hakemler, beni galip seçti.”
“Tatami de olmak mı, yoksa kardeşini dışarıdan izlemek mi daha zor?”' soruna ise Eda, “Tabii ki kardeşimi dışarıdan izlemek daha zor. Ben Seda'nın maçlarını izlerken çok heyecanlanıyorum. Kendi maçımda bu kadar heyecanlanmıyorum” yanıtını verdi.
Eda, Ankara ve bölge şampiyonalarında kardeşiyle birlikte derecelerinin bulunduğunu ifade ederek, “Hayallerimizi milli takım forması süslüyor. İnşallah, Türkiye şampiyonu olup milli takıma seçiliriz ve uluslararası şampiyonalarda bayrağımızı göndere çektiririz” dedi.
Muay thai ve kick boks sporlarını da yapmak istediklerini söyleyen Eda Gökdoğan, “Spor, bize daha çok güven, dışarıda daha rahat hareket etme ve sosyalleşme imkanı sundu. En güzel tarafı ise kızlar savunma sporu yaparak kendilerini koruyabiliyorlar. Savunma sporları, kendini koruduğun sürece hiç tehlikeli değil. Bayanlar, bu spordan korkmasınlar” değerlendirmesinde bulundu.
“İlk olarak olumsuz tepkiler aldık”
İkiz kardeşlerden Seda ise savunma sporuna başladıklarında arkadaşlarından ilk başta olumsuz tepkiler aldıklarını dile getirdi.
“Kendinize zarar veriyorsunuz” diyen arkadaşlarının, zamanla kazandıkları madalyaları gördükçe tebrik etmeye başladıklarını anlatan Seda, hatta bazı arkadaşlarının savunma sporuna başladığını belirtti.
Seda, ashihara karatenin yanına wushu sandayı önü açık bir spor olduğu için eklediklerini vurgulayarak, “Annemin desteği sayesinde buralara geldik. Benim de hedefim, ikizim Eda gibi bu yıl milli sporcu olmak” dedi.
Birbirlerine eksik yönlerini anlattıklarını ifade eden Seda, ikizinin maçlarını izlerken heyecanlandığını ama “Eda halleder” diye düşündüğünü aktardı.
Seda, savunma sporu yaptığı için hiçbir zaman pişmanlık duymadığını söyleyerek, hemcinslerine spor yapmaları için seslendi.
“Malum, devir zor”
Anne Sebahat Gökdoğan ise kızlarını sağlıklı yaşamaları ve öz güvenlerinin gelişmesi için savunma sporuna yönlendirdiğini söyledi.
Ağabeylerinin bulunmamasının Eda ve Seda'yı savunma sporuna teşvik etmesinde etkili olduğunu vurgulayan Gökdoğan, “Kendilerini korusunlar istedim” dedi.
“Malum, devir zor” diyen Gökdoğan, ilk başta ikizlerin bu kadar azimli olacaklarını ve uzun süre spora devam edeceklerini tahmin etmediğini dile getirdi.
Eşinin, kızlarının maçlarını heyecandan izleyemediğine değinen Gökdoğan, şöyle konuştu:
“Babaları kızlarına kıyamıyor. Eşim daha narin, bir kere maçlarını izleyebildi. Eda ve Seda karşı karşıya gelmişlerdi. Gözleri doldu ve bir daha kızlarının maçlarını seyretmeyeceğini söyledi. Her maçtan sonra 'kızlarımı bu spordan alacağım' diyor. Daha sonra kızlar devam etmek istiyor ve babaları kıyamıyor tabii.”
“Mutlaka milli sporcu olacaklar”
İkizlerin wushu sanda antrenörü Hüseyin Yılmaz da Eda ve Seda kardeşlerle yaklaşık 5 aydır çalıştığını, her ikisinin de kendilerini sürekli geliştirdiğini söyledi.
Yılmaz, ikizlerin milli takıma girebilmeleri için Türkiye şampiyonu olmaları gerektiğini hatırlatarak, “Eda ve Seda, basamakları çok seri biçimde çıkıyor. Şu anda eksikleri var ama ileriye dönük düşündüğümüzde, mutlaka milli sporcu olacaklar. Hatta, dünya ve Avrupa şampiyonalarında da başarılı olacaklarına inanıyorum” diye konuştu.
ve wushu sanda yaparak öz güvenlerini geliştirdiler
-Gökdoğan kardeşlerin en büyük hayali, uluslararası
şampiyonalarda Ay-Yıldızlı bayrağı göndere çektirmek
-Eda Gökdoğan:
“Annem, öz güvenimizin artması için bizi spora yönlendirdi”
-Seda Gökdoğan:
“Hedefim, ikizim Eda gibi bu yıl milli sporcu olmak”
Gökdoğan kardeşler, annelerin yönlendirmesiyle 11 yaşında tekvando yaparak sporla tanıştı. Bu sporu 3 yıl yapan 17 yaşındaki kız kardeşler, tekvandoyu hafif buldu ve daha sert bir spor olan ashihara karateye başladı. Gökdoğan kardeşler, son olarak ashihara karateye milli formayı giyebilme hayaliyle wushu sanda sporunu ekledi.
İkiz kardeşlerden Eda Gökdoğan sözlerine, “Annem teşvik etti, babam destekledi, hocalarımız da sevdirdi” diyerek başladı.
“Annem bizi öz güvenimizin artması için spora yönlendirdi” diyen Eda, ikizi Seda'yla da aralarında tatlı rekabetin bulunduğundan bahsetti.
Kendisinin yumruklarının, Seda'nın ise tekmelerinin daha iyi olduğunu belirten Eda, karşılaştıkları bir maçı ise şöyle anlattı:
“Çok güzel karşılaşma oldu. Müsabakanın o kadar sert geçeceğini beklemiyordum açıkçası. Bir süre sonra Seda ağlamaya başladı. Onunla beraber ben de ağlamaya başladım. Ağlaya, ağlaya maçı bitirdik. Karşılaşma berabere tamamlandı. Hakemler, beni galip seçti.”
“Tatami de olmak mı, yoksa kardeşini dışarıdan izlemek mi daha zor?”' soruna ise Eda, “Tabii ki kardeşimi dışarıdan izlemek daha zor. Ben Seda'nın maçlarını izlerken çok heyecanlanıyorum. Kendi maçımda bu kadar heyecanlanmıyorum” yanıtını verdi.
Eda, Ankara ve bölge şampiyonalarında kardeşiyle birlikte derecelerinin bulunduğunu ifade ederek, “Hayallerimizi milli takım forması süslüyor. İnşallah, Türkiye şampiyonu olup milli takıma seçiliriz ve uluslararası şampiyonalarda bayrağımızı göndere çektiririz” dedi.
Muay thai ve kick boks sporlarını da yapmak istediklerini söyleyen Eda Gökdoğan, “Spor, bize daha çok güven, dışarıda daha rahat hareket etme ve sosyalleşme imkanı sundu. En güzel tarafı ise kızlar savunma sporu yaparak kendilerini koruyabiliyorlar. Savunma sporları, kendini koruduğun sürece hiç tehlikeli değil. Bayanlar, bu spordan korkmasınlar” değerlendirmesinde bulundu.
“İlk olarak olumsuz tepkiler aldık”
İkiz kardeşlerden Seda ise savunma sporuna başladıklarında arkadaşlarından ilk başta olumsuz tepkiler aldıklarını dile getirdi.
“Kendinize zarar veriyorsunuz” diyen arkadaşlarının, zamanla kazandıkları madalyaları gördükçe tebrik etmeye başladıklarını anlatan Seda, hatta bazı arkadaşlarının savunma sporuna başladığını belirtti.
Seda, ashihara karatenin yanına wushu sandayı önü açık bir spor olduğu için eklediklerini vurgulayarak, “Annemin desteği sayesinde buralara geldik. Benim de hedefim, ikizim Eda gibi bu yıl milli sporcu olmak” dedi.
Birbirlerine eksik yönlerini anlattıklarını ifade eden Seda, ikizinin maçlarını izlerken heyecanlandığını ama “Eda halleder” diye düşündüğünü aktardı.
Seda, savunma sporu yaptığı için hiçbir zaman pişmanlık duymadığını söyleyerek, hemcinslerine spor yapmaları için seslendi.
“Malum, devir zor”
Anne Sebahat Gökdoğan ise kızlarını sağlıklı yaşamaları ve öz güvenlerinin gelişmesi için savunma sporuna yönlendirdiğini söyledi.
Ağabeylerinin bulunmamasının Eda ve Seda'yı savunma sporuna teşvik etmesinde etkili olduğunu vurgulayan Gökdoğan, “Kendilerini korusunlar istedim” dedi.
“Malum, devir zor” diyen Gökdoğan, ilk başta ikizlerin bu kadar azimli olacaklarını ve uzun süre spora devam edeceklerini tahmin etmediğini dile getirdi.
Eşinin, kızlarının maçlarını heyecandan izleyemediğine değinen Gökdoğan, şöyle konuştu:
“Babaları kızlarına kıyamıyor. Eşim daha narin, bir kere maçlarını izleyebildi. Eda ve Seda karşı karşıya gelmişlerdi. Gözleri doldu ve bir daha kızlarının maçlarını seyretmeyeceğini söyledi. Her maçtan sonra 'kızlarımı bu spordan alacağım' diyor. Daha sonra kızlar devam etmek istiyor ve babaları kıyamıyor tabii.”
“Mutlaka milli sporcu olacaklar”
İkizlerin wushu sanda antrenörü Hüseyin Yılmaz da Eda ve Seda kardeşlerle yaklaşık 5 aydır çalıştığını, her ikisinin de kendilerini sürekli geliştirdiğini söyledi.
Yılmaz, ikizlerin milli takıma girebilmeleri için Türkiye şampiyonu olmaları gerektiğini hatırlatarak, “Eda ve Seda, basamakları çok seri biçimde çıkıyor. Şu anda eksikleri var ama ileriye dönük düşündüğümüzde, mutlaka milli sporcu olacaklar. Hatta, dünya ve Avrupa şampiyonalarında da başarılı olacaklarına inanıyorum” diye konuştu.