Güncelleme Tarihi:
Kısa sürede yakaladığı başarılarla gündem olan Leipzig’in hikâyesini, yükseliş döneminde takımın kadrosunda yer alan Türk futbolcu Umut Koçin anlattı. Şimdilerde Sancaktepe forması giyen ve kulübün her gencin oynaması gereken bir yer olduğunu belirten Koçin, ‘Vizyonları para dağıtıp tribünleri doldurmak değil, genç oyuncu yetiştirmekti’ açıklamasını yaptı.
İşte Koçin ile yaptığımız görüşmeden satırbaşları;
Red Bull Leipzig 2009 yılında kuruldu. Sen de 2011-12 ve 2012-2013 yıllarında takımın kadrosundaydın. Takımın iskeletinin oluşturulmaya başlandığı senelerdi. Leipzig’in de sürekli gençlere yatırım yapan bir kulüp olduğunu biliyoruz. Öncelikle transfer süreci nasıl gelişti?
Ben Avusturya 1. Ligi’nde forma giyiyordum. Orada da iyi bir sezon geçirmiştim. O zamanki kulüp menajeri benim menajerimle iletişime geçmiş. Görüştük, zaten ilk duyduğum andan itibaren kararım netti benim. Kulübün yapısı, vizyonu beni çok etkilemişti. Gittim Leipzig’e ve kulübü gördüm, stadı gördüm, herkesten projelerini dinledim ve kafama en başından yattı. 1. Lig’den 4. Lig’e düşecek olmama rağmen hemen kabul ettim. O zamanlar da 23 yaşındaydım ve baya sevinmiştim.
VİZYONLARI PARA DAĞITIP TRİBÜNLERİ DOLDURMAK DEĞİL, GENÇ OYUNCU YETİŞTİRMEKTİ
Leipzig şehri, futbol açısından uzun süredir başarıya açtı. Red Bull Leipzig 2009’da kurulduktan sonra, -stat da çok iyi tabii- tribünler dolmaya başladı. Şehirde seyircinin takıma bakışı nasıl?
Leipzig Almanya’nın doğusunda bulunan bir şehir. Onların eski zamanlardan iki tane takımı varmış Bundesliga’da ama baya zaman geçmiş üzerinden. Şehirde de futbolu çok seven insanlar var. Kulübün kurulmasıyla kesinlikle şehir daha da canlandı. Zaten çok büyük bir projeydi. Ama orada önemli olan projenin niteliğiydi. Onların vizyonu sadece para yatırıp yıldız oyuncular alıp tribünleri doldurmak değildi. En başından beri genç oyuncularla başarı elde etmek istiyorlardı. Onları yetiştirmek istiyorlardı. Dinamik bir futbol oynamak amaçlarıydı. Böyle seyirciyi çekmek ve başarılı olmayı arzuladılar. Kulübün ana hedefi buydu. Onu da zaten şu anda da çok çok iyi gösteriyorlar. Çok da iyi çalışıyorlar.
KULÜBE HAYRAN KALIYORSUNUZ. HER ŞEYLERİ ORGANİZE
Peki, tesisler ve stadyum hakkında neler söylersin? Dördüncü ligde olmanıza rağmen orada oynamak, o antrenman sahalarında çalışmak nasıl bir duygu?
Biz oynarken tesisler tam bitmemişti ama o hali bile muazzamdı. Bir futbolcunun Leipzig’de oynaması çok çok büyük bir avantaj. Çünkü bunu tesislerinden tutun her saniyesinde anlayabiliyorsunuz. O zamanlar bile ‘daha önümüzde zaman var’ dememişlerdi ve kulüp dört dörtlüktü. Her şeyiyle. Adamlar sana bilgi veriyor, bakıyor, besliyor, çalışmalar üst düzey. Yani sadece tesis ve stat değil, A’dan Z’ye kadar her şeyleri organize. Siz de böyle olunca sadece futbola odaklanıyorsunuz. Ve tabii ki kendinizi gösterebiliyorsunuz. Sağlık ekibi de öyle. Ben maalesef ikinci senemde sakatlanmıştım, orası bile o kadar üst düzey ki sakatlığımı hissettirmemişlerdi. Hala kulüple iletişim halindeyim. Gerçekten çok çok büyük bir kulüp.
BAŞLARINDA RALF RANGNİCK VAR. NASIL BAŞARISIZ OLSUNLAR?
Şu anki başarının tesadüf olduğunu iddia edenler var. Dediklerinden anlıyorum ki, sen içinden gelen biri olarak böyle düşünmüyorsun…
Yok kesinlikle düşünmüyorum. Zaten içindeyken de, ayrıldıktan sonra da tahmin ediyordum. Bu kadar kısa sürede yükseleceklerine ve 1. Lig’de oynayacaklarına emindim. Çünkü başlarında Ralf Rangnick gibi bir adam var. Nasıl başarısız olabilirsiniz ki? O da gerçekten inanılmaz biri. Tam bir vizyon sahibi, her şeyi dört dörtlük istiyor ve başarıyor da. İnce noktalara da çok önem veren bir isim.
Rangnick ile çalışabildin mi?
Çalıştım tabii ki. Bizim zamanımızda sportif direktördü. Şimdi kendi kendime bazen diyorum ki keşke biraz daha sabırlı olsaydım ve orada daha da kalsaydım. Çünkü orada 2. senemde sakatlık yaşamıştım. Sabırsız oldum, oynamak istedim. Teklifler gelmeye başlamıştı. Ben de görüştüm falan ama keşke olmasaydı. Yine de orada çok iyi günler geçirdim. Çok şey öğrendim. Bütün oyunculara tavsiye edebileceğim bir kulüp kesinlikle.
Kulübün şu anki yapısı, durumu, ligdeki gidişatı ile ilgili neler düşünüyorsun?
Sistem değişmedi, hala oyuncular yetiştiriliyor. Werner… Keita… O oyuncuların hepsi üst düzey çalışabiliyorlar. Leipzig’in öyle bir yapısı var ki, adamlar o oyuncuyu seçtiyse bir veya iki maç izlememişlerdir. Uzun süre takip etmişlerdir. Ve ona göre hareket etmişlerdir. Leipzig’e imza atmak o kadar kolay bir iş değil, baya aşamadan geçmen gerekiyor. Yani hepsini topladığınızda hiçbir başarı tesadüf değil. Daha da oyuncular yetişecektir. Ben hala eminim ki dünyanın tanımadığı oyuncular Red Bull tarafından seçilecek ve inanıyorum ki daha iyi futbolcularla bizi tanıştıracaklar. İyi bir ekipleri var, herkes birbirinden haberdar ve sadece para değil, tam anlamıyla emek veriliyor. Sağlam isimler işin başında.
İDMANDA OYUNCULAR SAVAŞIYOR
Red Bull nasıl bir sistem kurdu Leipzig’de?
Red Bull’un sahibiyle Avusturya kampında görüşmüştük. Bize vizyonunu anlatmıştı. Sürekli de ilgileniyordu. Kulübün yapısını anlattı, zaten alt liglerdeyken de çok para harcamanın peşinde değildi. Orada her şey düzenli. Şirketlerinden tut kulübüne kadar düzenliler. Ne yaptıklarını biliyorlar. Şimdi belki Ibrahimovic’i isteseler rahatlıkla alırlar. Ama tabii ki istemezler. Çünkü sağlıklı bir ilerlemede bulunuyorlar ve zaten başarılılar. O takımı genç ve dinamik bir ekip yapmak istiyorlar. Red Bull bu konuda bir marka. Markalarını da kesinlikle futbola yansıtmak istiyorlar. Ve o yüzden bu kadar başarılı futbol oynuyorlar.
O zaman tam buraya gelmişken Atınç Nukan’ı da soralım?
Atınç da çok iyi bir futbolcu ama orada rekabet çok çok yüksek. Türkiye’deki idmanlarla çok çok farklı. Leipzig’de her şey analiz ediliyor, bakılıyor, idmanlar savaş gibi. Abartmıyorum. Orada kalıcı olmak çok zor ve bunu yaparsan, çok büyük başarı oluyor. Ben iki sene kaldım, daha da uzun kalabilirdim. Türkiye bilsin ki, orada eğer bir oyuncu oynadıysa o boş bir oyuncu değildir kesinlikle.
Gördüğüm kadarıyla Red Bull Leipzig yılları sana çok büyük bir tecrübe olmuş.
Kesinlikle. İnsan sonradan görünce de çok mutlu oluyor. Ben şu an o takımın parçası olduğumu söyleyebiliyorum. 3. Lig’e çıktık o ekiple. Orada top koşturdum ve gerçekten çok iyiydi.
LEİPZİG GRUPTAN ÇIKACAKTIR
Günümüze dönecek olursak, Salı günkü Beşiktaş-Red Bull Leipzig ile ilgili düşüncelerin nedir?
Ben kesinlikle Leipzig’in gruptan çıkacağını düşünüyorum. Salı günkü maç da çok güzel olacak. İki tane iyi takım kozlarını paylaşacak. Beşiktaş’ın özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Leipzig’in çok hızlı oyuncuları var ve defansa sıkıntı yaşatabilirler. Tabii ki Beşiktaş alırsa biz de seviniriz ama zor görünüyor. Güzel bir maç olsun, futbol iyi olsun onu da diliyorum.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı Red Bull Leipzig ile ilgili?
Ben çok iyi bir 2 yıl geçirdim orada. Keşke ayrılmasaydım ve tadını çıkarabilseydim. O kulüpte oynamak kolay bir şey değil. Rüya gibiydi. Örnek bir kulüp ve herkes oradan bir şeyler öğrenebilir. Bunu da herkesin bilmesini istiyorum.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR