Hüseyin Eroğlu: 'Her kulübün Altınordu modeline dönmesi gerekiyor'

Güncelleme Tarihi:

Hüseyin Eroğlu: Her kulübün Altınordu modeline dönmesi gerekiyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2019 11:25

Altınordu Futbol Kulübü'nün teknik direktörü Hüseyin Eroğlu, SporLig ekibinin sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

SporLig ekibinin sorularını yanıtlayan Hüseyin Eroğlu, bu işte rol model olmanın mutluluğunu yaşadıklarını da söyledi. Hüseyin Eroğlu’na yöneltilen sorular ve verdiği yanıtlar şöyle;

-İlk yarı sizin açınızdan nasıl geçti? Beklediğiniz puanları alabildiniz mi?

"Sezon başında yeni bir kadro oluşturduk. Aramızdan ayrılan futbolcularımız, yeni transferlerimiz oldu. Bir çok oyuncu aramıza yeni katıldı. Bildiğiniz gibi bu zor ligde yabancısız oynuyoruz ama yeniden kadroyu yapılanması anlamında iyiydik."

İLK YARI İSTEDİKLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİREMEDİK

Sadece kadromuzun derinliği çok iyi değildi. Belki son günlerde transferlerimizle bunu tamamladık ama lige girişimiz aslında oyunsal formatta istediklerimizi yapsak da skor üretemediğimiz için puan alamadık. Yani puan anlamında geride kaldık. Oyunun bizi oyun sisteminin bizi önümüzdeki haftalarda 3 puan getireceğini bildiğimiz için yıllardan beri bu çalışmalarımıza devam ettik. Skor bizi belki ister istemez moralimizi bozsa da oyunu istediğimiz oyun sistemine oturtmak da bu zaten geçtiğimiz yıllara baktığımızda bizim için böyle olmuştur. Sezon başları istediğimiz gibi başlamayı daha sonraki süreçte de istediğimiz ivmeyi yakalayıp sona kadar en iyi şekilde getirdik. Belki play-off’ta olamadık ama o sınıra kadar geldiğimiz 3 yıl oldu zaten. 3. ve 2. ligde de bunları net bir şekilde yaşamıştık."

- Her lige girişte bu oyun sistemi uyuyor mu?

"Yeni oyuncular katıyorsun bünyene. Özkaynağından da oyuncular alıyorsun ama tabii ki bu sene farklıydı. Bu sene Niğde Anadolu FK bizim takımımız özellikle alt yapımızdan çıkan oyuncularımızın orada hem oynamaları, hem de oradan buraya gelmeleri pilot takım anlamında planlamıştık. Bu sürece zaten bu sene inanın 12 oyuncu belki hem Niğde’ye gitti, hem transfer olan oyuncularımız var. Biz de böyle başladık. Yani dışarıdan niye bu kadar transfer yaptılar? Kadroyu bu kadar güçlü oyuncularla takviye ettiler gibi söylense de, bizim zaten aldığımız oyuncular çıkış yapacak oyuncular. Tabii ki tecrübeli oyuncular ve bizimle beraber olan oyuncularımız var. Bunu da performans anlamında bireysel performansını yukarıya çekip, takım performansına olumlu katkılarını hedefliyorduk. Zaten ilk 6. ve 7. hafta aldığımız 3 mağlubiyet vardı bu 3 mağlubiyete baktığımızda sadece skor anlamında mağlup olduk, oyun anlamında mağlup olmamıştık. Çünkü doğruları yaparak oynadığımız maçlardı ama bu oyun bizi diğer haftalarda 3 puanla tanışacağımızın bir göstergesiydi ki, ilk yarıyı 26 puanla bitirdik ve 11 maçtır kaybetmiyoruz. Bu süreçte en az gol yiyen ve en az mağlup olan takımlardan biriyiz. Belki 30 ve üzeri puan olabilirdi ama 26’da kaldık. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi oldu."

"YARIŞIRKEN YETİŞTİRİYORUZ"

Biliyorsunuz ki yarışırken de yetiştiriyoruz. Bu da bizim için çok önemli bir misyon. Bunlar hep uzun vadede ve kolay olmayan işler. Önemli bir çalışmanın ürünü bunlar. Devre arasına girerken de son 5-6 hafta oyuncularımızın sakatlanması da kadro derinliğimizi olumsuz etkiledi. Böyle olunca bazen skor anlamında istediğinizi alamıyorsunuz. Yani oyunu her türlü oynayıp skor alamadığın zaman tabii oyunun güzellikleri görünmüyor sahada. Esasında biz onları net bir şekilde görebiliyoruz. Dediğim gibi ligde 11 maçtır kaybetmiyoruz. İlk altının hemen altındayız 2. yarılar genelde bizim bundan 6 yıl geriye baktığımızda hep en çok puan ortalamasını yakaladığımız yarılar oluyor. İkinci yarıda en iyi şekilde hazırlanıp ilk 6 içinde olmak istiyoruz...

Tabii ki önemli olan bizdeki oyuncuların bizim oyun sistemine uyması. Bizde oyuncu değil, takım oyunu önemli, sistem önemli. Her oyuncum da ona uymak zorunda. Transfer ettiğimiz bir çok futbolcu da bu sisteme uymak zorunda. Uymayan zaten kendi sistemin dışında kalıyor. Bizim antrenör olarak görevimiz onları sisteme uydurtmak. O futbolcuları öğretme sisteminiz ve eğitim sistemimiz ile en iyi şekilde hazırlarsanız her futbolcu ayak uydurabilir diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

"HER FUTBOLCUNUN ÖZELLİKLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAK GÖREVİMİZ"

Ülkemizde sen olmadın, sen git, sen gel, sen git sen gel gibi uygulama yapılıyor. Her futbolcunun özelliklerini ortaya çıkarmak bizim görevimiz. Her futbolcu da bir yetenek var ki onu ortaya çıkarıyoruz. Ülkemizde en kolay iş transfer yapmak. Tabii ki transfer olacak ama senin ihtiyacın doğrultusunda olmalı. Mesela bizim kadromuzda yer alan Serdar, Enes, Sefa gibi deneyimli oyuncular var. Bununla beraber Hasan, Sinan, Murat, Berkay daha önceden bizde oynamış ağabey pozisyonda kaleci Erce ve Erhan var. Bununla beraber de altyapımızdan yetişen Kerim, Yusuf Acar, Alican, Oğulcan, Recep yani birçok oyuncu sayıyorum. Bir de dışarıdan bizle çıkışa kalabilecek genç oyuncular Atakan, Muhammet, Anıl gibi oyuncular var.

"EN BÜYÜK BAŞARIMIZ OYUN SİSTEMİMİZ"

Bunlar bir çok kulüpte görev almış oyuncular ama başarılı olmak istiyorlarsa bu sistemin bir parçası olmak zorundalar. En iyi örnek Çağlar’ı ve Cengiz’i gösterebiliriz. Çağlar ve Cengiz bizim sistemli çalıştırma, sistemli oynatmanın bir göstergesi. Onlar da o sistemin bir parçası olarak en iyi liglerde oynuyorlar. Oyun sistemi bizim en büyük başarımız. Sistemin başarısı oyunculara yönelikti. Her oyuncuya görevi yüklediğinde en iyi şekilde yerine getiriyor. Çünkü oyuncuya sistemi uyguladığımız için alışkın ve hazır oluyor. Bu da bizi başarıya götürüyor.

Bir de ligimizin bir çok takımında fark yaratan yabancı oyuncular var. Yani bir takım o gün kötü oynasa bile, yabancı oyuncunun hatta çok etkili bir oyuncunun gol atmasıyla o takım kazanabiliyor. Biz ise takım olarak hem savunmada hem de hücumda iyi oynamak zorundayız. Bu bizim çok çalışarak gerçekleştireceğimiz bir şey. Biz de oyun kazanıyor ama diğer takımlarda oyuncu kazandırıyor. Yani oyuncunun performansı maç kazandırıyor. Biz de sistem oyun sistemi çok önemli. Sistemin başarısı için yoğun çaba harcıyoruz ki bunun bizi başarıya götüreceğine inanıyoruz."

- İkinci yarı kaç puan hedefliyorsunuz?

"İlk yarı 26 puan topladık. Bir kere Play-off’a girmemiz için en az 29 veya 30 puan toplamamız gerekiyor ki, onun için çalışacağız. Tabii ki ilk 6 hedefimiz ama bununla beraber de sezon sonu da Türkiye’nin konuşacağı bir çok genç oyuncuyu vitrine çıkarmayı hedefliyoruz. Belki sezon sonun da gerek Avrupa’dan gerekse ülkemizden birçok değerli kulübün transfer listesinde olacak oyuncularımız var. Hatta devre arasında da var.

-Var mı öyle oyuncu? Tüyo verir misiniz?

"Tüyo değil de yakın zamanda olur ama sezon sonu bu sayı daha da artacak. Zaten Altınordu’nun en önemli görüntüsü bu, biz de bunun için çaba harcıyoruz. Tabii ki yarışma pozisyonunda da olmamız bize ayrıca motivasyonumuzun iki yönde olmasını sağlıyor. Zirveye doğru yaklaşmak istiyoruz. İlk 6’nın içinde olmak önceki hedefimiz ama kolay değil. Süreç gerekiyor, çalışmak gerekiyor. Onu da burada teknik ekibimle birlikte en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz."

-Hakemlerden memnun musunuz?

"Şimdi çok derine inersen hakemlerden ülkemizde herkes sıkıntı yaşıyor gibi görünüyor ama bence hakemlerden önce öncelikle kendi takımınıza bakmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Diğer takımlar ve benim takımım belki hakemlerden daha çok hata yapıyor. Ben hakemlere çok takılı kalmak istemiyorum. Benim oyuncum sahada güçlü olduğunda ve benim kriterlerime göre sahaya futbolunu yansıttığında hakemlik bir olgu ortaya çıkmıyor, zaten kazanıyorsun.

-”VAR” sistemi ile ilgili düşünceleriniz nedir, faydalı mı zararlı mı?

"Bence VAR sistemi kesinlikle faydalı. Çünkü orada orta hakem ve yardımcı hakemlerin göremediği birçok pozisyon orada gol oluyor veya olmuyor. VAR’la bu şüphe ortadan kalktı. Artık adil kararlar veriliyor. Bence VAR sistemi ülkemiz için önemli bir değişim diye düşünüyorum."

-Spor Toto 1. Lig’de VAR’ın olmasını ister misiniz?

"Tabii ki olabilir. Bizim ligimizde de zaman zaman hatalı kararlar veriliyor. Belki şampiyonluklar, küme düşen takımlar belirleniyor. Tabii maliyetli bir sistem. Tabi 1. Lig’de de olması gerekir. Çünkü en azından hak edenin kazandığı veya hak edinin kaybetmediği VAR sisteminde birçok pozisyonun doğru bir şekilde izlenip doğru karar verildiği için bence ligimize de gerekir diye düşünüyorum."

-Süper Lig’i takip ediyorsunuz inişli çıkışlı grafikler var özellikle Fenerbahçe’nin ligdeki durumu için görüşleriniz neler?

"Tabii ki bu sene enteresan bir ilk yarı oldu. Özellikle büyük diye tabir ettiğimiz takımların işte finansal fair-play’den yaşadıkları sıkıntılar kadro kuramamaları yıllarca tabii ki büyük paraların harcanması onlara haksız bir güç sağlamıştı. Şimdi tabii yapılan transferler ve kulüplerin yapamadığı transferler bir çok takımı ön plana çıkardı. Baktığınızda Başakşehir, Kasımpaşa ve Malatya bu takımlar puan anlamında çok üst seviyelere çıktı. Fenerbahçe’nin durumu tabii ki puansal anlamda çok aşağılarda Galatasaray öyle Beşiktaş yani onlar da kaybetmeye başladılar.

"HER KULÜBÜN ALTINORDU MODELİNE DÖNMESİ GEREKİYOR"

Bence finansal anlamda her kulüp kendini dengelemek zorunda. UEFA bunu istiyor. Onun için tabii biz doğru yoldayız. Belki biz Türkiye’de farklı bir modeliz. Bence her kulübün bizim modele dönmesi gerekiyor. Tabii ki değerli büyük kulüpler yarışmaya ve şampiyonluğa oynamaya mecburlar. Bence her şeyle özellikle birçok kulüp bu sene baktığınızda şimdi sayacağım size Galatasaray’da 1 veya 2 oyuncu, Trabzonspor’da 4 oyuncu, Bursaspor’da bir çok oyuncu. Bunlar şimdi tabii ki belki finansal fair play’den sıkıntı yaşamasaydı bu çocuklar oynamayacaklardı ama mecbur kaldıkları için belki bu çocuklar oynadı. Bence oynamaları da çok iyi oldu. Bunlar Türk futbolunun çok değerli isimleri haline gelmeye başladılar. Gönül ister ki, bu mecburiyetten olmasın, kulüplerin kendi isteğiyle olsun. Yarın finansal anlamda rahatlayıp bu çocukları geri plana itersek yine yanlış olacak. Demek ki Türk gençleri çok yetenekli, onlara fırsat verdiğinde o çocuklarında ne kadar değerli ne kadar üst düzey oyuncu oldukları anlamına geliyor Görüyoruz, duyuyoruz yani genç çocuklarımıza Avrupa’nın üst liglerinden birçok takım takip ediyor. Tabii ki kulüpler bir şekilde buna dönmek zorundalar."

"HERKES DOĞRUYU BULDU SONUNDA"

"Baktığımızda milli takım seviyesinde durumumuz ortada. Çok daha iyi durumda olmamız gerekiyor. Milli takım havuzunun çok daha geniş olması gerekiyor. Tabii yurt dışından birçok gurbetçi oyuncumuz var. Bence ülkemizde o kadar gencimiz var ki; ben çok rahatlıkla burayı dolduracaklarına inanıyorum. Ama o çocuklara doğru eğitimi vermek, beslenmesini, antrenmanını, zihinsel eğitimini, aile eğitimini her şeyini vermemiz gerekiyor ki, o çocuklardan bir şeyler isteyelim. Bence antrenörlere burada çok büyük görev düşüyor. Tabii ki kulüplere de düşüyor ama bizim meslektaşlarımıza da büyük görevler düşüyor. Çocuklar yetenekliler, önemli olan bu yetenekleri en iyi şekilde yukarılara taşımak."

Haberin Devamı

Günün en popüler iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!