Güncelleme Tarihi:
İstanbul'dan Mehmet Çetinkaya, Orhan Dinçer, Selahattin Mandacı, Engin Birleşen, Haluk Özgül, Erkan Özcan, Celal Yener, Hulusi Gegel, Ali İhsan Bostancı, İlkan Özcan, Aydoğan Arastan, Adnan Mürseloğlu, Ali Doğru, Adnan Kalmaz, Murat Kaur, İbrahim Kaya, Hüseyin Şabani, Gökhan Şen, Gülvan Elden, Özkan Eryener, Osman Bozok, Tay Altunışık, Bülent Aktürk, Ferit Tokoğlu ve Reyhan Şen'in faksını aynen sunuyorum.
‘‘Futbol Federasyonu Başkanlığına’’ Futbol severler olarak yaşadığımız yayın kepazeliğinin sona erdirilmesi için birilerinin birşeyler yapması gereğine inanmaktayız. Görüntülü haberi bile halkımızdan esirgeyen bu yayın kuruluşunun davranışı bizleri isyan noktasına getirmektedir. Nasıl sözleşmedir ki federasyona bu kadar sorumsuz olma hakkı tanınmıştır. Durumun nasıl düzeltileceğini cidden merak etmekte, Federasyonun halkın mı, yoksa bu yayın kuruluşunun mu olduğu sorusunu kendimize sormaktayız. Ümitsizce yayın kepazeliğinin düzeltilmesini ve başkanlığınızın kamuya açıklamalarını beklemekteyiz.
Değerli okurlarımın çok ciddi ve önemli faksına ilave edecek kelime bulamıyor bende cevabı tez elden bekliyorum.
TUVALET SORUNU
Konu çok önemli. Tuvalet sorunu, bir maçta bir değil, belki de binlerce sporseveri ilgilendiren bir konu. İstanbul Fatih'den Kahraman Şendil yazmış, ‘‘Spor hangi dalda olursa olsun, bir rekabet, bir heyecanı yaşatıyor izleyenlere. Bu heyecan da insanları sıkışıp ve titretip tuvalet ihtiyacını artırıyor. Yıllardır hangi stat yada hangi spor salonuna gitsem ihtiyaç halinde rezil bir görüntüyle karşılaşıyorum. Ufacık, daracık, kırık dökük ve leş gibi idrar kokan sözüm ona tuvaletlerde adeta birbirimizin üstüne işiyoruz. Ayrıca kızlar için tuvalet yok denecek kadar az. İlgililer Dünyadaki örnekleri gibi şöyle tavandan tabana bembeyaz mermer, yada seramikten ve de suları daima akan tuvaletler yapamazlar mı?’’
Bir de benim taraftarıma laf söyleyip, ‘‘Yok efendim, taraftar isyan ediyor, küfürler ediyor’’ gibi sataşmalarla onları suçlarlar. Görün işte haksızlar mı delikanlılar? Heyecanlanmış çişi gelmiş, tuvalete koşmuş rezalet bir manzara. Vallahi helal olsun. Yani bu iş ancak bu kadar açıklıkla anlatılır. Tabii, ‘‘Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az’’. Bu arada sırası gelmişken Fenerbahçe Stadı yeniden yapılanıyor. Bu önemli konuyu yöneticilerin dikkatlerine sunuyor, taraftarlar adına kendilerinden pırıl pırıl tuvaletler rica ediyor, ‘‘Suları da bol bol aksın’’ diyorum.
İBO NASIL KAÇTI
Sevgili taraftarlara köşemizi açar açmaz ilk gelen fakslardan biriydi. Kadıköy'den Ünal Erdinç yazmış. ‘‘Koskoca Fenerbahçe basketbolun en büyük ismi İbrahim'i nasıl elden kaçırır? Fener'in içinde doğup büyümüş İbomuz üç beş kuruş için kanaryadan nasıl kopar? Yoksa o hanım mı İbo'yu baştan çıkardı, ya da yöneticilerin paraya mı ihtiyacı vardı? İbo'ya nasıl ‘‘güle güle’’ dediler? Bizleri düşünmediler mi? Hiç utanmadılar mı?’’...
Olay utanılacak bir olay değil arkadaşlar. Devir profosyenel devir. Artık o bizlerin bildiği forma, kulüp aşkı filan tarih oldu. O aşklar bir zamanlardı. Şimdilerde akşam nikah düğün dernek, gerdek, ertesi gün mahkeme. İbrahim'in olayı da böyle. Çocuk Fener'li olmasına Fener'li ama para da önemli. Ne yapsın, belki de ismi geçen hanımla beraberliğine parası yetmedi, karışamayız, gönül bu. Ayrıca gittiği takım da Efes. Öyle ıvır zıvır bir kulüp değil. Yöneticilere gelince, ne yapsınlar. Bildiğim kadarıyla dayattılar ama tutamadılar İbo'yu. Ok yaydan çıkmıştı bir kere. Paranın bu işte ne kadar rolü olduğunu da bilemiyorum. Tek bildiğim, Başkan Yıldırım çok hesabidir. İbo'ya güle güle dediğine göre mutlaka bir bildiği vardır. Bekleyip göreceğiz.
FENER’İN SAKAT ARAPLARI
Satırlarında hastadan hasta bir F.Bahçe'li olduğunu belirten Ergun Yılmaz ‘‘Bu sakat Arapları kim nerede, nasıl buldu da aldı. Adamlar masal gibi. Bir var, bir yoklar. Preko efendi İstanbulspor'a iki gol atıyor 'eh artık iyileşti, yoluna girdi' diyorsun Antep maçına bir bakıyorsun Arap yine hüvelbaki. Arkadan sakat Oluare da kayıplarda. Olmaz babacım, böyle topçular olmaz. Atın bu sakat Arapları kurtulalım.’’ Gelinde bu satırları yazana hak vermeyin bakalım. Bildiğim kadar Preko Afrika'da Gana'dan önce İsviçre'ye, sonra Belçika'ya daha sonra Yunanistan'a, oradan da Antep'e geldi. Nihayet kendini, deyim yerindeyse Başkan Celal Doğan'ın da yardımlarıyla! Johnson'un promosyonu gibi sakat sakat yutturdu. Arkadan Oluera da Fener'e sakat sakat yutturuldu. Hemde Cemil ve Rıdvan gibi kurtlara. Gerisini siz düşünün. Preko ve Oluera bal yapmayan arı gibi kardeşler. Belki iyi futbolcular ama bana göre ‘‘NE ARAPLAR'IN YÜZÜ, NE DE ŞAMIN ŞEKERLERİ’’ kardeşim. Allah Fener'in yardımcısı olsun.
YİNE O ALÇAKLAR
Geçenlerde şikayetlerini dile getirdiğim futbola gönül vermiş genç kızlarımızdan sonra bu defada 14-15 yaşlarında aslan parçası evlatlarımızdan bir faks aldım. İstanbul Bakırköy'den Z.T ve üç arkadaşı rumuzlu yavruların satırlarına bakın ‘‘Abicim bizler de futbola gönül vermiş çocuklarız. Toplayabildiğimiz haftalıklarımızla maçlara gidiyoruz. Tabii açık tribün ve kuyruklardayız. Gel gelelim pis pis suratlı, sakalı bıyığına karışmış kötü kılıklı adamlar, kalabalığı fırsat bilip bizleride bedenen rahatsız ediyorlar. Kaç defa ‘‘utanmaz herifler’’ diye feryat edip kavga ettik. Ama başa çıkamadık. Son defa ablalar için yaptığınız uyarınız üstüne polise de müracaat ettik. Fakat aldığımız cevap ‘‘biz asayişe bakıyoruz, sizler de gidin maçı evinizde izleyin, ne yapalım’’ oldu. Ne olur bu ahlaksızlara bir cevap yazın’’?
Ulan alçaklar, ulan namussuz herifler, hayvan oğlu hayvanlar, adi köpekler. Sizler de bir anadan babadan doğmadınız mı? Sizlerin de kızınız, kısrağınız evladınız yok mu? Ah ulan ah, olay mahallinde olup da sizi bir yakalasam, görün bakın ne yapacağımı ben bilirim. Sizi yaşadığınıza pişman etmessem adam değilim. Ah be evlatlarım, ne söyleyeyim, ne yazayım yerden ğöğe haklısınız. Ama yinede spor aşkınız sönmesin. Mücadelenizi sürdürün. Polise müracat etmeyi sakın unutmayım. Bilinki benim polisim işini bilir. O deyyusları iş üstünde bir yakalarsa kaportalarını mutlaka düzeltir. Hiç kuşkunuz olmasın.
Hürriyet Gazetesi Spor Servisi ‘‘YETER SÖZ TARAFTARIN’’ köşesi
Güneşli- İstanbul (34544) Fax: 0 212 677 04 00
E-mail: Hilgun&hurriyet.com.tr