Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'de kongre bitti. Ancak yankıları sürüp gidiyor. Bin kafadan bin ses çıkıyor. Kimileri ‘‘ Yok şöyle olmasaydı da, böyle olsaydı, yok efendim şampiyonluk olmadıktan sonra kim olursa olsun gibi, çeşitli görüşler bir birini takip ediyor. Aralarında bir tanesi çok hoşuma gittiği için satırlarına yer vermeden yapamıyorum. Ankara Bahçelievler'den Erhan Cıngıllı yazıyor. ‘‘ Fenerbahçe'mizin başında yıllardır bir uğursuzluk vardı. Son kongrede Uğur Dündar'ın seçilmesiyle inşallah bu kötü gidiş son bulur ve kanaryalarımız başarıdan başarıya koşar’’ diyor.
Ne güzel temenni değil mi? Ben de Uğur Dündar'lı yönetimin çok başarılı olacağına, sevgili Uğur'un katılımıyla sarı kanaryaların özlemini çektiğimiz şampiyonluğa koşacağına inanıyorum. ( Yavrusunun doğumunu kutlamakta geciktiğim için kendisinden özür, Bora’mızın Dündar ailesine ve F.Bahçemize uğurlar getirmesini diliyorum) Ayrıca Sevgili Şadan ve Selim kardeşlerimizin de bilgi ve tecrübelerine güveniyorum.
TANDEMCİLERE TOKAT!...
İstanbul Edirnekapı'dan Fazıl Öztürk'ün satırları güncel ve çok değişik. ‘‘ Norveçlilere bayıldım. Flo'suyla, kilosuyla, kapı gibi yapıları ve de kondisyonlarıyla bir avuç kuzeyli sporcu bize çağdaş futbol dersi verdi. Yok efendim 4-4-2 imiş, 3-5-2 imiş, tandem' miş, dar alanmış, sarkık liberoymuş, gibi safsatalarla bizleri uyutan genelde sakallı ulema takımına da okkalı bir tokat oldu. Adamlar yelpaze gibi abicim. Sistemleri de 1-10. Defansda şahane kapanıp kilitleniyor, gol alanlarında da karıncalar gibi çoğalıp, rakip kaleyi bombalıyorlar. İşte çağdaş futbol bu. Kısaca başarı, maç kazanmaya and içmiş 11 yürekli adamın eseri. Gerisi palavra’’
Fazılcığım, eleştirine hayran oldum. Sanki aynada karşımda gibisin. Merak etme, Mustafa hocamızda bizimle aynı düşüncededir. Bana göre Norveç maçını kaybetsek de iyi bir ders oldu. İnşallah aslanlarımız sağa sola uymaz akıllanır da, Avrupa Kupası'nda bizleri özlediğimiz finallere taşırlar. Benim Denizli'ye inancım tam. Sen de inan aslanım.
GELEN GİDENİ ARATMASIN
BeŞİktaŞlIlar'da kongre telaşı var. Başkanlık derdi karakartalı sarıverdi. Süleyman abimizin boşalttığı koltuğa Hikmet Çetin'den başlayıp, Ünal Erkan, Serdar Bilgili, Turgay Ciner, Mehmet Kazancı, Mehmet Gül, Hüseyin Özay ve Hasan Arat'la sürüp giden başkanlık yarışının sonucunu herkes merakla bekliyor. Kırklareli'nden Rıza Tokses, karakartala gönül veren belki de milyonlarca taraftarın duygularına tercüman olup soruyor. ‘‘ Sayın Seba'yı öyle yaptık böyle yaptık koltuğundan ettik. Vallahi iyi mi ettik kötü mü ettik bilemiyorum. Şimdilerde başkanlık için adaylar birbirlerini yediklerine göre daha da önemlisi en geçerli isimler, kaçak güreştikleri için sakın gelen gideni aratmasın abiciğim?’’ diyor, ayrıca benim adayımı soruyor.
Duygularına aynen katılıyorum Rıza'cığım. Ancak bilindiği gibi ben kökten F.Bahçeliyim. Ama sırası gelmişken söyleyim, Fenerbahçeli olmasaydım Beşiktaşlı olurdum. Severim karakartalı. Ama başkanlık konusunda bir şey söyleyemem. Kusura bakmayın. Biliyorsunuz, hariçten gazel okumak yasaktır.
HEDEF CİMBOM MU?
İZMİR Karşıyaka'dan Coşkun Fırat, hasta mı hasta Galatasaraylı. Önceleri arka arkaya telefonla aradı, sonra dayanamadı, öfkesini upuzun bir faksa döktü. Konu malum. Son günlerin flaş haberi. ‘‘ FENERBAHÇE’DE HEDEF FATİH TERİM’’. Şimdi sevgili Coşkun'un duygularını dile getirelim. ‘‘ Yani bu Fenerbahçeliler'de sıkılma da yok. Onları yıllardır evirip çevirip yeniyoruz. Trilyonlar harcıyorlar, bin tane numaralar yapıyorlar yine de yanımıza yaklaşamıyorlar. Şimdi de son numaraları, yok efendim, parayı bastırıp Fatih Terim'i Galatasaray'dan koparıp alacağız diyorlar. Siz ne söylüyorsunuz beyefendiler. Vitrinden elbiselik kumaş mı alıyorsunuz, yok sa marketten peynir ekmek mi? Alanda kaçan mı beyler, Siz isteyeceksiniz de Galatasaraylı yönetim buyrun alın, diyecek ha! şaşarım aklınıza. Her şey, hepsi bir yana acaba imparatorumuz ne der, sizlere hiç düşündünüz mü? Hulki bey ne der sizlere, lütfen bunu dereyi görmeden paçayı sıvayan hızlı yöneticilere iletin’’
İletmesine ileteyim ama, sonuç ne olur ben de bilemiyorum. Olay bir hayli alevlendi. Her şeyin ötesinde ben sevgili Fatih Terim'e bakarım. O ne derse o olur. Bir önemli konu da bilindiği gibi önümüzdeki sezon Ali Sami Yen Stadı yıkılacak. Cimbom, tüm maçlarını uzun süre deplasmanda oynayacak. Hagi futbolu bırakacak deniyor. Ayrıca Hakan, Emre ve Ümit'e dış dünyadan teklifler var. Fatih bütün bu gerçekleri görebilir. Her şeyin ötesinde devir profosyenel devirdir. Artık bu işlerin kusuruna bakılmıyor, sabırla bekleyelim, sonucu görelim.
HALİL'İ İSTEMİYORUZ
Son günlerde bu isimle ilgili öylesine yoğun telefon ve faks yağmuruna uğradım ki şaşırdım kaldım. Edirne'den Malatya'ya, Samsun'dan Muğla'ya, İzmir'den Ankara'ya yurdun dört bir yanındaki Fenerbahçelilerin arasında en heyecanlı satırlar, Ankara'dan Dursun Ali Serttaş'a ait. ‘‘ Kimdir bu Halil Üner. Basket takımımızı yenilgiden yenilgiye sürüklediği yetmiyormuş gibi medarı iftihar evladımız İbrahim'e küfür etmeye utanmıyor mu? Üstelik arkadaşlarınla tokalaşmak için yanlarına gittiğinde üstüne hücum edip, İbo'muzu kovma cesaretini kimden alıyor. Üstelik o İbrahim önümüzdeki aylarda yine Fenerbahçemize dönecek. Peki bu rezaletin hesabını Halil efendiden kim soracak?’’
Son zamanlarda futbola öyle dalmışız ki, basketbolda oluşan olayları gerçekten ihmal ettik. İbrahim Kutluay'a yapılanları TV'den ben de izledim ve çok üzüldüm. Yeni yönetimin herhalde bu olayın suçlusuna gereken cezayı vereceğine inanıyorum. Ayrıca basketin büyük koçu ve Fenerbahçelinin hası Aydın Örs kardeşimiz de halen boşta. Ve de Fener'e ne kadar yakışır değil mi? Önümüzdeki sezon şöyle bir basket takımı gözümde tütüyor. Düşünün, koç Aydın Örs, teknik menejer Doğan Hakyemez, ilk beş, İbrahim, Naumoski, Mirsat, Tabak ve çok iyi bir Amerikalı. Mustafa Abi filan da yedek. Vay anam vay, kim dayanır bu takıma. Hadi benim yöneticilerim. Davranın bakalım.
Hürriyet Gazetesi Spor Servisi ‘‘YETER SÖZ
TARAFTARIN’’ köşesi
Güneşli- İstanbul (34544)
Fax: 0 212 677 04 00
TURAN'A AYIP OLUYOR
Çanakkale'den Uğur Kafadar, faksında, ‘‘ Şu insanlarda hiç utanma sıkılmada kalmamış. Fenerimize Löw, Rıdvan, Zeman geldi gitti, hiç bir şey yapamadılar. Bu arada Turan evladımız, sessiz sedasız takımı ele aldı. Başta Beşiktaş olmak üzere içerde ve dışarda bütün maçlarda hiç mağlup olmadan başarıdan başarıya koştu. Şimdilerde bakıyorum, Fener'in geleceğine sayısız isim devreye giriyor, kimseler Turan'ımızın başarısını görmüyor. Bu kadar puanı başka bir yabancı kazansaydı kimbilir yerlere göklere sığdıramazdık değil mi? Turan'a ayıp olmuyor mu?’’ diye yazıyor.
Helal olsun sana Uğur kardeş. Vallahi satırlarını okurken ben utandım. Gerçekten yapılanlar yazılanlar karşısında sevgili Turan Sofuoğlu kimbilir ne kadar üzülüyordur. Ama o, Hulki abisinin efendiler efendisi, delikanlılar delikanlısı evladıdır. Hem de Fenerbahçelinin hasıdır. Sadece İşine bakar, takmaz böyle şeyleri. Futbolu da böyleydi. Sadece kazanmayı düşünürdü. O kadar.
YAMYAMLAR BİLE
Mektup Trabzon'dan Özbek Gülistan'dan geliyor. ‘‘Afrika Kupası'nda kıtanın çok değil, daha yakın tarihlere kadar dedeleri insan yiyen sporcularının futbol maçlarında ne kadar centilmence oynadıklarını hayranlıkla izledim. Ne bir tekme, ne de hakeme itiraz yoktu. Daha da önemlisi seyircilerin güzelliğine hayran oldum. Tribünlerde her ülkenin orkestrası eşliğinde taraftarların takımlarını teşvik edişlerini gördükçe sözüm ona bizler medeni bir ülkenin sporseverleriyiz. Niçin Afrikalı yamyamlar kadar olamıyoruz diye düşünüyorum. Haksız mıyım?’’
Ne söyleyeyim Özbek'ciğim. Ben de aynı görüntülere tanık oldum ve ne kadar zevk aldığımı anlatamam. Kutlarım seni. Bizleri sorarsan küfürün azıcık azalması ümitlendiriyor beni. Hele orkestralar devreye girerse tamamen biteceğine inanıyorum.