Hulki İlgun
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 04, 2001 01:34
Pazar günkü R.Sociedat maçı sonrası çeşitli nedenlerle eleştiriler yapan taraftarların çoğunluğu DAVULLAR'dan da şikayetçiydi.
İstanbul Avcılar'dan
Kamuran Eriç ve arkadaşları da tamamının sözcüsü gibiydi.
‘‘İstanbul'un bir ucundan kalktık, bir sürü masraflardan sonra hep birlikte maça geldik. Ama geldiğimize, geleceğimize pişman olduk. Nedeni de maç süresince 3-5 kendini bilmezin (Dan dan dan) diye adeta kafamızda çaldıkları davullardı. Vallahi çıldırdık.
Maç zaten tatsızdı. Bir de bu lanet davulların sesinden kahrettik. Kimler, nasıl sokar bunları tribünlere ağbimiz. Milleti çıldırtmak için mi? Kimseler engellemez mi bunları?
Tv'lerde bu kadar Avrupa'dan maçlar izliyoruz. Hangisinde davul var allah aşkına. Herkes ne güzel şarkılarla, marşlarla ve sloganlarla takımlarını teşvik ediyor. Bu rezillik yanlız bizde var. Lütfen ilgilileri uyarın da, engellesinler bu rezaleti.’’
Kardeşler sizlere ne kadar teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Emin olun şu an benimde hala beynimde o
(Dan dan dan) diye öten davul sesleri var.
Bu konuda
İstanbul Emniyet Müdürü sayın
Hasan Özdemir beyefendiye güveniyor, en kısa sürede bizleri davullardan kurtaracağına inanıyorum.
Taraftarın Glasgow 11’iH
akan Bayraktar konusunda
Fenerbahçe ile
Gaziantepspor arasında uzun süredir devam eden çekişme tatlıya bağlanıp
Hakan, Fenerbahçeli olunca
Kanaryalarına gönül verenler faks ve telefonlarımı adeta kilitlediler.
Yönetimi kutlayanlar,
Celal Doğan'ı bağışlayanların yanısıra, taraftarların en çok üstünde durduğu konu, yeni sezonun ideal 11'ydi.
Bu nedenle Şampiyonlar Ligi'nde
G.Rangers ile Süper Lig'deki
Samsun maçlarının kadroları için, bin kafadan bin ses çıktı.
Ogün'ün Göztepe maçındaki başarısı ve
Hakan’ın takıma katılması taraftarları çok sevindirdi.
Son karar yine de sevgili Mustafa Denizli’ye ait olacağından, taraftarın sadece Glasgow’daki deplasman 11’ini sunuyorum sizlere;
‘‘RÜŞTÜ - OGÜN -.M.DOĞAN, HAKAN, ÜMİT, ABDULLAH - LAZETİÇ, YUSUF, JOHNSON, REVİVO - ANDERSSON’’
Bana gelince daha önceki haftalarda da belirttiğim gibi taraftarların yaptıkları 11'lere saygı duyuyor ancak ideal
Fener 11'ini kuramıyorum. Şimdilik sevgili
Mustafa Denizli'nin yapacağı kadroya tek kelimeyle ‘‘
Evet’’ diyorum. En doğru kararın da böyle olduğuna inanıyor, Fenerbahçe’mize Glasgow’da başarılar diliyorum.
Var mı Cimbom’a yan bakan
V
ay vay vay, sen misin
Arnavut'u
Arnavut'lukta tuş edip tur atlayan. Artık ne kadar
Cimbom'lu varsa çullandılar
Hulki ağabeylerinin telefonlarına. İçlerinde
Ankara'da
Halis Cankat'ın telefondaki duygularının güzelliğine bakın.
‘‘Neymiş, Hagi, Hakan, Emre, Okan, Taffarel ve Fatih gitmiş, Cimbom'un içi istakoz gibi boşalmış haa...
Daha sonra neler olmuş? Parasızlık Cimbom'un belini bükmüş, yetmemiş, bu defa yönetim istifa etmiş, Süren gitmiş Cansun gelmiş, olmamış, nihayet Cansun'a da akla hayale gelmeyen oyunlar oynanmış.!
Bunların hepsi, Cimbom'umuz için laf-ı güzaftır beyefendi. İşte yepyeni Cimbom sahnede ve işte yine Şampiyonlar Ligi'nin eşiğinde.‘‘ Var mı cimbom'a yan bakan’’
Ne yan bakması kardeş, çok takım daha sağına soluna bakmadan, Cimbom maaşallah aldı başını gidiyor. Tanrı başarısını daim ve sonunu hayır etsin.
Nasıl bilirsiniz?
T
araftarlardan gelen fax ve telefonlarda kişilerle ilgili sualler ‘‘
Nasıl bilirsiniz?’’ diye bağlanıyor. Bu sözcük, genelde dini törenlerde kullanıldığı için, cevap vermekte zorlanıyorum. Ayrıca sözcükle ilgili unutamadığım bir anım da var, anlatayım dinleyin ve bana hak verin.
Yıllar önce Kadıköy'de ‘‘
İstavrit’’ namıyla maruf
Haldun ağabeyimiz vardı. Rintmeşrep ve tatlı sohbeti ile Kadıköy'lülerin sevgilisiydi.
Her sabah erken saatlerde o meret şişeyi açar, yanına da meze olarak 5-6 tane İstavrit balığını koyardı.
Yıllar böyle geçti. Bir sabah acı
haber geldi.
‘‘İstavrit sizlere ömür’’ dediler. Osmanağa camiinin avlusu tıklım tıklım doldu. İmam Yahya efendi tabutun başına geldi, duasını etti, sıra malum soruya geldi, gürledi.
-
Merhumu nasıl bilirsiniz?
Bütün cemaat birlikte haykırdık.
-
İyi biliriiiizzz.
Bir iki saniyelik sessizliği takiben incir ağacının dibinde duran
‘‘Hırsız’’ namıyla maruf
Semai ağabeyimizin sesi yükseldi.
-Sarhoştuuu!
Hoppalaaa. İmam dahil hepimiz Semai ağabeye döndük, imam tekrar seslendi.
-Aman Semaicim ne yapıyorsun? Merhumu biliyorsun.
deyince
Semai ağabey hemen unutamadığım cevabı patlattı.
-
Yahya efendi sen sordun (merhumu nasıl biliyorsunuz?) dedin. Ben rahmetliyi bir gün ayık görmedim.
İşte hırsız
Semai'nin bu cevabı ve tüm cemaatin kahkahası o gün bu gün kulağımda daima çınlar durur.
Bu nedenle bana her suali sorun, ama kişiler hakkında lütfen
‘‘Nasıl bilirsin’’ demeyin.
Yandık!F
utbol Federasyonu'nun
‘‘Küfüre karşı’’ aldığı son karar üzerine taraftarlardan adeta telefon yağdı. Hepsi sordular
, ‘‘Ağabey aslında çok tehlikeli bir karar bu. Örneğin mağlup takımın taraftarı hakeme küfürler yağdırıp maçı tatil ettirirse, galip takım ne yapar?
Kimsenin alnında ben şu takımın taraftarıyım diye yazmıyor ki. Üstelik biz küfürbaz bir milletiz. Özellikle bu ekonomik ortamda ana avrat küfür herkesin ağzında ciklet gibi. Herşeyin ötesinde hakemin yanlış kararları taraftarı çileden çıkarıp çıldırtırsa, sonuç ne olur?’’
Benim de bildiğim Federasyon bu kararı vermesine verdi ama, iyi mi etti kötü mü etti sonuçlarını maçlarda göreceğiz.
Aslında karar doğru ama, uygulaması nasıl olacak çok merak ediyorum.
Bu arada maçı tatil edip şöhret olmak isteyen hakemler içinde ayrı bir parantez açıyorum.
Kısaca,
‘‘ Karar iki ucu problemli bir değnek. Muhtemel olayları ve küfür eden taraftarın yakacağı takımları düşündükçe vay başımıza gelenler’’ diyorum.
Neredesiniz Fenerliler
T
elefondakİ sesin sahibi İstanbul Erenköy'den Rüştü Elibol'du. Adeta burnundan soluyarak dert yanıyordu.
‘‘Beyefendi Fenerbahçeliyiz, tamam. Şampiyonuz, o da tamam. Transferler yaptık, sezonu açtık, yurt içi, yurt dışı maçlar yaptık, olumlu sonuçlar da aldık.
Kısaca, şunu yaptık, bunu yaptık derken, sıra geldi R.Sociedat maçına.
Bende kalktım, eşimi, oğlumu ve kızımı aldım, aylardır hasretini çektiğim Fenerbahçe'mi görmek için Şükrü Saraçoğlu Stadı'na gittim.
Bir de ne göreyim? Bu kadar afra tafradan sonra, koskoca tribünler bomboş. Tek tek saysanız 4-5 bin kişi ya var, ya yok.
Nasıl Fenerlilik bu? Yarın öbür gün bu tribünler 50-60 bin kişilik olacak. Kimler için yapıldı bu spor abidesi? Sen ben gelmezsek kimler dolduracak bu tribünleri. Nerdesiniz Fenerbahçeliler?
G.Rangers'ın teknik direktörü bile bu boşluğu görünce gülmüş. (Saraçoğlu Cehennemi bu mu?) diye sormuş. Hatta (Rangers için cennet gibi) demiş.
İyi mi, gördünüz mü yaptığınızı? Hadi şimdi yine denize menize gidin, Fener'i önce Rangers, sonra da lig de Samsun'la başbaşa bırakın.
Ama sonunda (Vay benim Fener'inim başına gelenler) diye ağlamak yok haa. Doğru değil mi Hulki bey?'
Sus sus, Rüştü kardeş. Bende maçtaydım. Vallahi şaşırdım. Helal olsun sana. İlave edecek tek kelimem yok.