Güncelleme Tarihi:
Sevgili Başkanım Aziz Yıldırım. 48 yaşındayım ve arabamda yıllardır FB plakasını gururla taşıyan iyi bir Fenerbahçeliyim.
Bugüne kadar Fenerbahçem ile çok sevindim, çok üzüldüm.
Ancak, dün gece sizinle birlikte ağladım. (Efsanemiz geri döndü) derken ortalarda kalmış öksüz gibi hissettim kendimi.
Aileniz sizi haklı olarak yanlarında daha çok görmek isteyebilir. Ancak, unutmayın ki sizi seven 25 milyon Fenerbahçeli arasında, binlerce Yıldız hanım, Hande ve Gülşah kızlarınız daha var.
30 Mayıs gecesi 00.30'da evime astığım şerefli bayrağımı indirdim.
Sizi tekrar başımızda görene kadar da asmayacağım.
Saygılarımla Mehmet Giray’’
Benim birbirinden değerli ve yanlız Fenerbahçeli değil, tüm sporsever taraftarlarım. Sayın Başkan Aziz Yıldırım'ın istifasına yazılmış bu satırlar, sanki hepimizin duygularının tercümesi gibi.
İlave edecek bir tek kelime bulamıyor, Haziran kongresinde sayın Aziz Yıldırım'ın tekrar Başkanlık koltuğuna oturacağına tüm kalbimle inanıyorum.
Ayrıca bu kongrede 600 bin lira gibi, bir paket sigaranın dahi alınamadığı bir ortamda, Fenerbahçe kongre üyelerine, aidatlarını çağdaş bir çizgiye getirmelerini ve bu komediye son vermelerini öneriyorum.
ÖNEMLİ NOT: Sevgili taraftarlar sizlere iki önemli mesajım var.
1.Başkan Aziz Yıldırım'ın istifası nedeniyle duygu ve düşüncelerinizi azizyildirim@fenerbahce.sh adresine gönderebilirsiniz.
2.F.Bahçemizin şampiyonluğu nedeniyle çok sevdiğim sanatçı ve katıksız F.Bahçeli Ercan Saatçi'nin büyük uğraşı sonunda DMC adına taraftarlara sunduğu F.Bahçe Marşları'nı almanızı öneriyorum. Ayrıca Gazanfer Sanlıtop’ta çok güzel bir F.Bahçe marşı yazmış oda çok güzel.
Hepsini aldım, dinledim, bir çırpıda ezberledim. Şimde evde işde nerde olursam olayım, Fenerbahçe Marşları dilimden hiç düşmüyor.
İsterseniz buyrun hep birlikte söyleyelim. ‘‘Mazinde bir tarih yatar, yaşa Fenerbahçe... ’’
Hanginize inanalım?
GALATASARAY’DA zor günler yaşanıyor. Bir yanda takımın transferler nedeniyle kökten sarsılması, öte yandan başta sayın Başkan Süren olmak üzere yönetimin karışık sorunlar içinde bulunması, taraftarlarını da çok üzüyor.
İstanbul Etiler'den Faruk Ceyhanlı ve arkadaşlarının duygularının samimiyetine bakın.
‘‘Sayın Süren aslında çok başarılı dönem yaşadınız ve yaşattınız. Ancak bugünkü ortamda büyük parasal sorunla karış karşıyasınız.
Medyaya göre borcunuz 126, sizlere göre 26 milyon dolar. Bu nasıl hesap kitaptır hiç aklımız almıyor. Borç gerçekten 26 milyon dolarsa, bu istifa neyin nesi sayın Süren?
Eğer daha fazlaysa kimleri nasıl, hangi paralarla alacağız.
Halen takım boşalmış durumda. Yoksa bu kadar şandan şöhretten sonra sonunda ele güne maskara mı olacağız?
Hulki ağbi lütfen bu dileğimizi sayın Süren'e iletir misiniz?’’
Başüstüne. Ama bozulmak yok arkadaşlar. Olayı yakinen izliyorum. Dedikodular gerçekse, sayın Süren'in işi hakikaten zor. Ancak bu kulübün adı da Galatasaray Spor Kulübü. Yani büyük bir kulüp. İsterseniz Temmuz kongresini bekleyelim, sonucu görelim. Süren değerlendirmesini de daha sonra yapalım. En doğrusu da bu.
Kimi ‘dert’ten, kimi ‘neşe’den!
BU günlerde Beşiktaş'lıların yanına varmayın. Milyonlarca taraftarın ötesinde, benim gözbebeklerim Korkut Göze'm ve İsmail Er'imin de yüzlerinden düşen bin parça. Üstelik Karakartal'lı taraftarlardan gelen öfke dolu satırları, onlar da görüyor ve çaresizlikten ‘‘Tanrı sonumuzu iyi etsin ağbi’’ demekten başka birşey söyleyemiyorlar. Samsun-Fenerbahçe maçını da sevgili Vedat Okyarla birlikte izledik.
Maç sonrası birimiz neşeden, birimiz de kederden kadehlerimizi tokuştururken, teselli etmeye çalıştığım Vedat ‘‘Hulki ağbi, Beşiktaşlıyım. Hem de öyle böyle değil, babadan, yani damardan. Senin de Beşiktaşımızı sevdiğini biliyorum.
Emin ol,Beşiktaş şampiyon olamadığı için değil, geleceğini de sisli olarak gördüğüm için kederliyim. Hatalıyız demekle iş bitmiyor. Bu takıma gönül verenler, canlarını adayanlar var. Onlara karşı sorumluyuz. Lafla da peynir gemisi yürümüyor. Para çok önemli ağbicim. Parayı harcamasını bilmek daha da önemli.
Bu parasızlıkla Kartalımız havalanmaz ağbi’’ dedi. Vedat'cım bunları söylerken sanki milyonlarca Beşiktaşlının da duygularına tercüman oldu.
Ben de ‘‘Beşiktaş çok büyük camiadır. Şampiyonluk inşallah yakınlarda Karakartalımıza da nasip olur. Üzmeyin tatlı canınızı Vedat'cım’’ diye gönlünü aldım. Eee... Beşiktaşımız da büyük kulüptür haaa. Öyle kolay kolay laf söyletmem.
Tesis yap, canımı al
SPOR Bakanımız Sayın Fikret Ünlü ve İstanbul Bölge Müdürü Sayın Vedat Bayram sporcu gençlik adına yaptıkları tesislerle bir yanda milyonlarca gencin, öte yanda hepimizin kalplerinde taht kurmaya devam ediyorlar.
Spor tesislerinin sonuncusu pazartesi günü İstanbul Zekeriyaköy'de ünlü iş ve politika adamı Orhan Keçeli adına açılıyor. Spor dünyamızın da çok yakından tanıdığı F.Bahçe’li sayın Keçeli, bu tesis için 500 milyarlık bir yardımla gençliğimize büyük bir yardımda bulunuyor.
Her zaman yazarım, ‘‘Tesis yap, canımı al’’ derim.
ORHAN
DİLE kolay, Hürriyetimiz de yaklaşık 30 yıl süreyle hep beraber olduk.
Bir terbiye abidesiydin. Bir gün için kimselere ‘Sen’ demedin.
Bu yıl, ilk ve son defa Fenerbahçe- Bursaspor maçını birlikte izledik. Sevgili Nejat Seçen'de vardı yanımızda.
Fener'in galibiyetini takiben sarmaş dolaş olduk. Boynuma sarılıp ‘‘Uğurlu geldim değil mi Hulki ağbi?’’ dedin.
Gözlerimiz dolu doluydu. Aynen bugünkü gibi.
Ama ben ağlıyorum, sen yoksun...
Haydi Milli maça
Ümit ve A Milli takımlarımızla Azerbaycan ve Makedonya ile karşılaşıp Dünya kupası, finallerine doğru koşuyoruz arkadaşlar.
Artık hiçbirimiz Fenerli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, ya da herhangi bir takım taraftarı değiliz.
Hepimiz Milli Takımlıyız.
Bu nedenle tribünleri tıklım tıklım doldurup, yeri göğü ‘‘Ya ya ya, şa şa şa, Milli Takım çok yaşa’’ diye inletmeye hazırlanalım. İki maçı da kazanıp, Türk'ün her sahada olduğu gibi futboluyla da en büyük olduğunu bütün dünyaya kanıtlayalım.
Haydi arkadaşlar, bayrağımızla flamalarımızla milli maçlara koşalım.
Çifte kutlama
BİRİNCİSİ Kanada'da yapılan 64. AIPS (Dünya Spor Yazarları) kongresinde 4 yıl için yeniden başkanlığa şeçilen sevgili Togay Bayatlı'ya.
İkincisi Kolombiya'da yapılan Dünya Bilardo Şampiyona'sında birinciliği kazanan Semih Saygıner'e.
Sporumuz ve taraftarlar adına ay yıldızlı bayrağımızı gönderlere çektiren iki spor adamımızı candan kutluyor, alınlarından öpüyoruz.