Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe'nin Trabzonspor karşısındaki güzel futbolu ve farklı galibiyetinin ertesi, adeta telefon üstüne telefon yağdı. Taraftarların tamamı ‘‘Kanaryalarımız havasına girdi. Artık bizi kimse tutamaz, şampiyonluk şart oldu’’ diyorlardı.
Bu arada bazıları da medyada yapılan eleştirilere sitemde bulunup, ‘‘Şimdiye kadar acele olarak yapılan olumsuz eleştirilere de artık lütfen son verelim. Takımın moralini bozmayalım. Havamızı yakalamışken bundan sonraki rakiplerimize yem olmayalım. Onlara da derslerini verip, yanlız lig değil, Türkiye Kupası'nı da kazanalım. Yıllardır bu özlemle yanıp tutuşuyoruz. Bu kupalar Kanaryamız'ın hakkıdır’’ diyorlardı.
Hepsini keyifle dinleyip, tek kelimeyle cevapladım. ‘‘İNŞALLAH’’ dedim. İyi mi ettim, karar sizlerin.
Sıra Fener’de
G.Saray'ın Milan'dan başarılı futboluyla puan alması Cim Bom'a gönül veren taraftarları çok mutlu etti.
Gelen yoğun telefon ve faks trafiğinde en çok dikkati çeken şu satırların güzelliğine bakın. İstanbul Şişli'den Akın Dursunoğlu yazıyor: ‘‘Bize Milan filan gibi Avrupalı takımlar da hap gibi geliyor. Sayısız 90 dakikalarda Cim Bom'umuz önüne gelen rakipleri tepeliyor. Şimdi sırada Fenerbahçe var. Pazar günü aslanlarımız Ali Sami Yen'de onlara gereken dersi verip seslerini soluklarını kesecekler’’ diyor.
Ben de iddialı mesajı ilgililere aynen iletiyor kendilerine başarılar diliyorum.
TRT'DEN İSTEK
Fenerbahçe-Galatasaray derbisi yılın maçı oluyor.
Taraftarın keyfine diyecek yok. Faks faks üstüne, telefonun bir açılıp biri kapanıyor.
En güzeli de tamamının TRT' den maç sonrası ‘‘ Hicaz Faslı’’ nı rica etmeleri.
Üstelik bu istek, hem Fenerbahçe'lilerden, hem de Galatasaray'lılardan geliyor. ‘‘ Aman Hulki abi, şöyle Ayşe Taş'lı, Nilgün'lü, Hilal'li, Elif'li, Gül'lü, Vedat ve Alp'li, şahane bir hicaz olsun’’ diyorlar.
Ve de özellikle Lale Mumcu'dan solo rica ediyorlar.
Şimdi sizler ‘‘Hicazcı Hulki’’ olun da, bu anlamlı istekleri TRT'ye iletmeyin bakalım. Pazar akşamı maçtan sonra TRT'de buluşmak üzere, tüm taraftarlara başarılar diliyorum.
Dünyaya açıldık
Futbolda İngiltere, İtalya, İspanya, Belçika ve Polonya'da yarışan spor elçilerimizin yanı sıra, basketbolda Yunanistan'da İbrahim, NBA'de de Hidayet'imiz başarıdan başarıya koşuyorlar.
Onlarla İftihar ediyoruz. Aralarında Hidayet, Amerika'ya gitmeden, servisimize uğrayıp, Hulki abisini de ziyaret ederek duasını aldı. ‘‘Göreceksiniz, NBA'da Türk basketbolunun ve Türk sporcusunun elçiliğini yapacağım’’ dedi.
Hidayet Amerika'ya gitti ve bir anlamda hidayete erdi. Şimdi her maçta takımı Sacramento Kings'de çok önemli dakikalar alıyor ve kritik sayılar atıyor.
Bizler de, Hidayet ve tüm spor elçilerimize başarılar diliyoruz.
Sükseli Terim...
Fatih Terim'in Fiorentina'sı İtalya liglerinde başarı kazandıkça medyadaki süksesi de artıyor.
Geçen hafta Vicenza'yı da tepeleyen Terim, ertesi akşam Rai 1 Tv'sindeki spor programına, haftanın başarılı yönetmeni olarak katıldı.
Sunucu tarafından ‘‘Futbol Sihirbazı İmparatore’’ olarak tanımlanan Terim'in, sorulan sorulara İtalyanca cevap vermesi, salonu dolduran yüzlerce spor ilgilisinden büyük alkış aldı.
Fatih'imiz hakkında, başta ünlü teknik direktör Trapattoni olmak üzere İtalyan medyasının ünlü eleştirmenleri de olumlu değerlendirmelerle programa renk kattılar.
Şimdi gelin de Avrupa'nın futbol arenasında, Terim'in büyük süksesiyle iftihar etmeyin bakalım.
Büyüklerin günahı
İstanbul Yeşilköy'den Faik Kaptan çok dertli. Telefonda ‘‘Abicim, Fener'i, Beşiktaş'ı, Galatasaray'ı büyük takım diye ele almışlar, önüne gelen 'vur abalıya' deyip bizleri cezalandırıyorlar. Oysa taşra takımlarının maçları televizyondan verilmediği için onlar çok rahat. Aralarındaki takışmalar, atışmalar TV'de görünmediğinden cezalar gelip gelip hep büyüklere veriliyor. Bu işin adaleti, madaleti yok mudur? Böyle haksızlık olur mu?’’ diye derdini döküp, derman arıyor.
Vallahi Faikcim, bilirsin ‘‘Kelin merhemi olsa başına sürermiş’’ derler ya, Hulki abin de Fenerli olduğu için aynı dertten şikayetçi. Ama TV'ler böylesine yayın yaptıkları sürece cezalardan kurtuluş yok kardeşim.
KISA... KISA...
Fenerbahçe ve Milli Takım'ın eski kaptanı kaleci Cihat Arman'ın adı Yakacık'ta açılan bir spor tesisine verildi.
İstanbul Bölge Müdürü Vedat Bayram'ın girişimi ve Fenerbahçe Spor Kulübü eski yönetim kurulu üyesi Gürbüz Refioğlu'nun maddi yatırımıyla gerçekleşen bu şahane tesise, önce Sayın Refioğlu'nun ismi verilecekti.
Ancak Refioğlu ‘‘Bu tesise ancak beni doğuştan Fenerbahçeli yapan sevgili kaptanımız rahmetli Cihat Arman'ın ismi yakışır’’ diyerek tesisi Arman'ın ismiyle ölümsüzleştirdi. Helal sana sayın Refioğlu.
Taraftar Mehmet Erdoğmuş isyanlarda. ‘‘Şifreli yayın yapanlar, Tv'lerimizden Eurosport'u kestiler. Bizleri dünya sporundan mahrum ettiler. Şimdi, sözüm ona, abur cubur haberlerle bizleri uyuttuklarını sanıyorlar, ama aldanıyorlar’’ diyor, böylesine olumsuz anlayışa da lanet ediyor.
.
Oktay'ın Trabzonspor'a transferi bir yanda beğeni kazanırken, öte yanda eleştiri aldı.
Kızgın taraftarlar, ‘‘Oktay transfer edilecekse neden Fenerbahçe maçından önce alınmadı. Bulgar Yanchev'in işini bir günde halleden yönetim, beşlik olmamızı mı bekledi? Yoksa Hami'yle Lange'yi yedekte bekleten Giray hocamız, kulübede fazla yedeğe yer yok mu?’’ diye yönetimi eleştirdiler.
Ankara Bahçelievler'den Mümtaz Çelik ve arkadaşları soruyor.
‘‘Herkes için Spor gibi sporun akla hayale gelmeyecek dalları da dahil olmak üzere çeşitli başkanlık seçimleri yapıldı. Olimpiyat rezaletlerinin henüz dumanı tüterken yapılan bu seçimlerde, bir ikisi hariç, hiçbir dalda başarılı olamayan bu federasyonlara fakir ülkemizin trilyonları verildi. Spora canımaz kurban ama başarısız fuderasyonlara ayrılan bu paralara yazık günah değil mi abimiz?’’ diyorlar
Yazık olmasına yazık ama, 70 milyonun bunca gencine spor yaptırmazsanız, ne yaptıracaksınız kardeşim. Milletçe çilemiz bu. Çekeceğiz ne yapalım.