Hulki İlgün: Revivo’dan milli marş...

Güncelleme Tarihi:

Hulki İlgün: Revivo’dan milli marş...
Oluşturulma Tarihi: Mart 10, 2001 00:00


Hulki İLGÜN
Haberin Devamı

‘‘Yozgat maçı öncesinde İstiklal Marşı okunurken, Tv. Kamerası Revivo'yu gösterdiğinde, dudaklarının marş sözlerine uygun olarak oynadığını gördük. Kendisinden daha önce Güz Gülleri'ni de dinlemiştik. Acaba Milli Marş'mızı da gerçekten biliyor mu? Her hangi bir spor programında canlı olarak söylemesi mümkün mü?’’

Zonguldak'ta Kerem Tanrıkulu, bu isteğinin dışında Andersson'un kaleci Oğuz'un ayakkabı bağını bağlamasını da hayranlıkla izlediğini yazıp, ‘‘Kanaryalar da yıllar sonra arzu edilen kardeşlik ve Fenerbahçe sevgisinin yeşermesinden büyük mutluluk duyuyoruz. Acaba Mustafa Denizli hocamız büyücü mü? Ne oldu, nasıl oldu da futbolcularımızda böyle bir hava doğdu?’’ diye soruyor.

Denizli hocamız bildiğim kadar sadece gerçekçi. Sezon başında transferlerin seçimini yaparken, bugünleri görmüş gibiydi. Öylesine rahat ve huzurluydu. Şimdilerde ektiği tohumların meyvasını yiyor.

Revivo olayını ben de canlı olarak izledim. Kerata öyle sempatik ve sevimli ki yanlız ben değil, seyreden tüm tribünler kendisine bir kez daha hayran oldu. Andersson'da bir terbiye abidesi. Aslında Fenebahçe'nin tüm kadrosu aynı hüviyete sahip. Tamamı sabırsızlıkla şampiyonluğu bekliyor. İsterseniz bizlerde bu haftaki Antalya maçı dahil, gelecek maçların sonuçlarını bekleyip, değerlendirmeyi sezon sonunda yapalım.

Bayram içinde bayram

MaçIn bitiş düdüğüyle telefonun biri açılıp biri kapandı. Arayan taraftarların tamamı neşe ve mutluluktan uçuyor gibiydi. Aralarında İstanbul Moda'dan Coşkun Er'in duyguları çok ilginçti. ‘‘Beyefendi bir yanda ekonomimiz çökmüş, vatandaş şaşkın ve perişan olmuş, öte yanda kurban kesiminde yaşanan vahşi görüntülerle, bayramımızı kendimize zehir ederken, Cimbom'umuz kazandığı zaferle taraflı tarafsız milyonlarca Türk'e bayram içinde bayram yaşattı.

Rakip de Milan. Öyle öften püften rakip değil. Yıllar boyu dünya futbolunun tozunu toprağını atmış koskoca bir İtalyan takımı.

Daha önce Fatih'imiz ve Hakan'ımızın kalitesiyle onlara Türk'ün gücünü göstermiştik. Şimdi Cimbom'umuzla bir yumruk daha attık. Artık bizlerin futbolda da ne kadar kabiliyetli ve başarılı olduğumuzu her halde kabul etmişlerdir değil mi? Son ricam da Galatasaray'lı yöneticilerden. Cimbom'umuz inşallah şu PSG'yi Paris'de yenip duman eder de, takım halinde sözde soykırım için dikilmiş olan anıtın önünde şöyle ders verircesine bir hatıra fotoğrafı çektirirler’’

Helal sana Coşkun kardeşim. Cimbom'un son zaferi şu an yanlız İtalya'da değil, dünyanın her yerinde dillere destan.

Üstelik bu daha çeyrek final.

Bunun bir de finalini yaşayacağız inşallah. Önce şöyle ağız tadıyla ülkemiz insanlarıyla keyfini sürelim bakalım. Tabii bu mutluluğu ulusca paylaşırken, Kaptan Bülent'in medyada yaptığı ‘‘Bazılarının bu galibiyete sevinmediğini biliyoruz’’ gibi yersiz ve ve talihsiz açıklamasına da aldırış etmeyelim.

Bu arada Galatasaray Yönetimi'ne son isteğinizi iletiyor, arzu ettiğiniz fotoğrafın gerçekleşmesini de her Türk gibi bende, daha şimdiden heyecanla bekliyorum.

Baliç sorunu bitsin artık...

AydIn'dan Bülent Ovacıklı ve arkadaşları yazıyor. ‘‘Yozgat maçında Baliç'imize kavuşmamıza, özellikle attığı gole çok sevindik. İnşallah Denizli ile olan kırgınlıkta sona ermiştir.

Ancak golden sonra hocasına ve kulübedeki arkadaşlarına koşacağına, Şeref Tribünü’ne doğru gidip Başkan Yıldırım'a sanki, (Bu gol sana armağanım) der gibi parmağını uzatmasının manasını anlayamadık.

Acaba Mustafa hocamıza hala kırgın mı? Bizler şampiyonluk yolunda böyle tatsız olaylara şahit olmak istemiyoruz. Bu satırlarımızı lütfen Baliç'e iletin.’’

Sizleri örnek duygularınız için kutluyorum.

‘‘Demek ki bir takım sadece yönetici ve oyuncularının değil, taraftarlarının özverileriyle de şampiyonluğa aday olabiliyor’’ diyorum.

Trabzon’da

hırçın dalgalar

Samsun'dan 3 puan kurtardığı halde dedikodular bitip tükenmek bilmiyor Trabzon'da.

Dursun Seyitoğlu ve arkadaşları da telefonda eleştiri üstüne eleştiri yağdırıyorlar. ‘‘Karadeniz'in huyundan mıdır, suyundan mıdır bir türlü durulmaz abimiz. Hırçın dalgalar desen bizde, çene yarışı desen, bizde.

Başkanımız Sümer ve yandaşları, eski başkan Yılmaz'ın yaptığı yanlışları onarmaya çalışırken, sayın Yılmaz da (Bu kulüp amatör heyecanlarla yürütülmez. Maceracı arkadaşlar bizlere çamur atarak bir yere varamazlar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Akıllarını başlarına alıp çekilsinler. Trabzonspor'umuzu bir an evvel selamete çıkaralım) diyor.

Bu insanlar bir araya gelseler çıkış yolu bulup, hepimizi rahatlatsalar ne güzel olur değil mi?’’ diyorlar.

Sümer ve arkadaşlarının görevlerine inançla devam etmelerini takdir ederken, sayın M.Ali Yılmaz ve ekibinin de yaptıklarının unutulmaması gerektiğine inanıyorum. Ben de her iki tarafın bir araya gelip, özellikle parasal sorunları halledeceklerini sanıyorum.

Derviş nereli?

Ankara Çankaya'dan Ali Bilekli ve arkadaşları kafayı sporda ekonomiye takmış, özellikle maç biletlerinin yüksek oluşundan şikayet ederken ‘‘Sayın Derviş madem Türkiye'nin bütün hesabına kitabına el koydu, bizim kulüplerin hesaplarına bir baksın.

Yönetenlere baksanıza iki günde bir, onu alıp şunu satalım derken, trilyonları har vurup harman savuruyorlar. Sonunda da kazığı bizler yiyoruz. Sayın Derviş bu işi de halletsin. Bir merakım da Derviş acaba hangi kulübü tutuyor?’’

Değerli taraftarımın ilginç bu sorusuna cevap vermek için Derviş'in yakın arkadaşlarından ve bir dönem Ecevit'in danışmanlığını yapan eski Fenerbahçe'li ve milli atlet Turhan Tükel ağabeyimi arayıp sordum.

Aldığım cevap ‘‘Hulki'cim, sevgili Derviş tam bir sportmendir. Özellikle deniz ve tenis sporunda büyük kabiliyettir.

Ancak futbol, ya da takım tutma konusunda herhangi bir bağlantısını hatırlamıyorum. Sadece F.Bahçe'mizin kazandığı maçlarda kendisiyle sevincimizi paylaşırdık.’’ Kısaca Turhan ağabeyim politik bir cevap verdi.

Ama serde Fener'lilik olduğu için ben sayın Derviş'i gıyaben F.Bahçe'li olarak kabullendim. Amerika dönüşünde gerçeği öğreniriz. Yakışır yani.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!