Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kadıköy'den Dr. Aşkın Laçin ile oğlu Okan Laçin, fakslarında ‘‘ Aslında hasta mı hasta fenerliyiz. Şu ana kadar olan olumsuz gelişmeler bizleride çok rahatsız etti. Şampiyon olamadık diye bizde üzgünüz. Ama ne diyelim kader bu. Hiç değilse 3 büyükleri yenmenin zevkini yaşadık. Suçluda olsalar bu sonuçları mevcut futbolcularımız aldı. Bu nedenle bağışladık onları. Şimdi amaç UEFA'yı yakalayıp yapılacak transferlerle önümüzdeki sezon Avrupa'ya açılmak. Bu nedenle özellikle Fenerbahçe'li spor yazarlarından ricamız, futbolcularımızın kalbini kırıp, takımı daha fazla eleştirmeyelim. Aksine bundan sonra yenselerde, yenilselerde onları yüreklendirip ligi hiç değilse 3. olarak bitirmelerini temin edelim. Haksız mıyız Hulki ağabeyimiz ?’’ diyorlar.
Sevgili Laçin'ler bir yere kadar haklısınız. Ama Fenerin Cim Bom'u haklayıp, ertesi hafta Antalya'ya karşı oynadığı futbolu sizlerde izlediniz. Kendinizi biz yazarların yerine koyunda, 90 dakika süresince hepimize kabir azabı çektiren kanaryalara alkış tutun bakalım. Ama madem bu kadar hasta fenerli ve açık kalplisiniz, ben dileğinizi tüm fenerli yazar kardeşlerime iletiyor, ‘‘Sonuç, hayırlı olsun’’ diyorum.
Aslan Cimbomlu korkmaz
Galatasarayımızın Leeds karşısında kazandığı zafere sevinirken holiganların yarattığı vahşet spor kamuoyuna bomba gibi düştü. Olayın Galatasaray'ımızın tam Yarı Final'ine rastlaması, taraftarlar arasında da büyük yankılara neden oldu. Sabahın ilk saatlerinden itibaren, taraftarlardan gelen telefonla faksların tamamında bir yanda Leeds galibiyetinin sevinci paylaşılıyor, öte yanda önemli sual soruluyordu. ‘‘ Bu adamların yaptıkları rezaletleri kimseler düşünüp önlemini almadı mı? Sonuçta milliyeti ne olursa olsun 2 insan öldü. Şimdi ayıklayın pirincin taşını bakalım. Artık ne barbarlığımız kalır, nede katilliğimiz. Üstelik bizlerde Cim Bom'umuz için Leeds'e gideceğiz. Şimdi bize kim vize verir ve oralarda acaba kimler korur?’’
Beyefendiler, öncelikle final kapısını da aralayan Cimbom'umuzu kutluyor, sizlerinde söylediğiniz gibi holiganlık İngiltere'de yanlız Leeds'lilerin değil, diğer takımlarında başlarında büyük bela. Aslında beni düşündüren, bizdeki holigan özentileri. Günden güne gelişen bu anlamsız görüntülere kat'i bir çözüm bulunmazsa, korkarım yakın gelecekte bu tip olaylara bizlerde şahit olacağız. Oysa, tüm Türkiye de bu holigan özentilerinin yekunu 300-500 kişiyi geçmiyor. Bu vesileyle testi kırılmadan önlem alınması için ilgilileri bir kere daha uyarıyorum. Rövanş için İngiltere'ye gidecek taraftarlara da İngiltere'nin bu tip olaylara ilk defa şahit olmadığını, dolayısıyla vize için normal davranılacağını, ve de İngiliz polisinin herhangi bir mukabil olaya müsaade etmeyeceğini ümit ediyorum. Ancak son kararı yine de taraftarlara bırakıyor, ‘‘Aslan Cimbom'lu korkmaz’’ diyorum.
Kartal’a laf yok
Beşiktaş'lılarda bir alem ki, sormayın gitsin. Önceki haftalarda yazdığım gibi, başlarından bu kadar olaylar geçip, Süleyman Seba'yı, bunca yıl sonra emekliye ayırdıkları gibi yetmiyormuş gibi yönetimide A'dan Z'ye değiştirdikleri halde, gerçekten taş gibiler maaşallah. Önüne gelene çaka çaka neredeyse düzünelik bir galibiyet dizisinin kahramanı olacaklar. Eee böylesine başarılı bir kulübün taraftarıda haklı olarak mutluluktan 4 köşe. Tamamının adeta tercümanı olan İstanbul Bahçeşehir'den Gökçe, Tuğçe, Yumoş ve karakızın dileklerinin güzelliğine bakın. ‘‘ Aman beyefendiler, sakın olaki bizlerle uğraşmayın, Karakartalımıza laf yok. Evlatlarımız, ama öyle, ama böyle ligi alıp götürüyorlar. Sonucun ne olacağınıda Allah bilir. Bizim hiç bir takımla işimiz yok. Cim Bom, Mim Bom takmayız. Hedefimiz tüm maçlarımızı kazanıp ligi tamamlamak. Şampiyon Kulüplere nasıl olsa gideceğiz. Ya kupalı olur, Ya kupasız.’’
Tabii aslanlarım, en doğrusu bu. Her zaman diyorum ya, Fenerli olmasam, vallahi Beşiktaş'lı olurdum. Dayanışmanızada hayranım.
Uche ile İbo’nun dikkatine
Bursa'dan Akın Tanaslan yazıyor.‘‘Geçenlerde bir tv kanalında iki hanım konuk vardı. Biri şarkıcı manken Demet Akalın, ötekide Sivaslı Cindy. İkiside sporcularla olan ilişkilerini anlatıp keyifli keyifli gülüyor ve ‘‘Onlarla evleneceğiz’’ diyorlardı. Hayretler içinde kaldım. Hatta baskebolumuzun en büyük ismi İbo'nun müstakbel eşi, mücevher merakı olduğunu da belirtti. Ötekide akla hayala gelmeyecek sözcüklerle Uche'yle evleneceğini söyledi. Sunucu hanımda biraz hayret, birazda alaylı tebessümlerle milyonlarca izleyiciye, böylesine ipe sapa gelmez özellikleriyle müstakbel yengelerimizi! takdime çalıştı. Buyrun size gelecekteki iki yengemizin tercüme-i hali. Ne dersiniz?
O kadar güzel anlatmışsınız ki, değerlendirmenize saygı duyuyorum. Ama eskilerimiz ne demişler‘‘ iki gönül bir olunca samanlık seyran olur’’. Kısaca, karar iki ünlü sporcumuzun. Banada sorarsanız flörte canım kurban, ama oğlumuz sporcuysa ilişki ayarını kaçırmamak şart. Evlenmeye gelince, bildiğim kadar, bu hanımların ikiside magazin ve televole kahramanları. Son karar İbo'yla Uche'nin.
OTOPARK SORUNU...
İstanbul Sultanahmet'ten Özer Tandoğan otopark sorunundan çok dertli.‘‘ Hiçbir stadımızda resmi bir park yeri yok. Hele o Mecidiyeköy ve Fener stad'ları bir rezalet. Şimdilerde iki stad'da sözüm ona yeniden yapılacak. Aman otopark sorununu unutmasınlar’’ diyor.
Dert hepimizin büyük derdi. Ben fener stadına arabasıyla gelmiş, Erenköy'e park edebilmiş seyirciye bile tanık oldum. Özelliklede sevgili Bakanım Tantan'a. Konu sayın Tantan'a ulaşmışken, en önemli sorunlardan biride, yoğun emniyet kuvvetleri ve emniyet araçları. Sanki maç değilde harp var sanırsınız. Tüm parkları doldurmuş vaziyette. Sıkıysa ağzınızı açın. Neyse, kısa keselim Aydın havası olsun.
Tuvalete dikkat
İstanbul Tarlabaşı'dan Nazif Elvermez‘‘ Şu stadları yapan insanlar, afedersiniz hiç sıkışmaz, tuvalet ihtiyacı hissetmezler mi? Sözüm ona koca koca stadlar yapmışlar, içine de bir iki tane lütfen kenef. Evet evet, bunların yapılarına ancak kenef diyebilirsiniz. İnsan gitmeye çekiniyor. Spor heyecandır, dolayısıyla sıkışabilirsiniz. Ama gelinde rahat rahat, def-i hacette bulunun bakalım. Hele hanım sporseverler hiç düşünülmemiş. Garipler, utanmasalar işlerini erkeklerle birlikte görücekler. Demek ki Avrupa'dan sadece stad yapmasını değil, tuvalet eğitiminide almamız gerekiyor.’’
Konunun güzelliğine bakın. Sakın ola gülümsemeyin. Düşünsenize, adam sporsever ve garibimin prostatı var. Gelin çıkın için içinden bakalım. Yada evli çift maça gitmiş. Gider ya. Karı koca sıkıştılar, makaslayıp duruyorlar. Buyrun cevap verin ilgililer. Sakın ola ki bana ‘‘duvar dibine’’ demeyin. Yıllardır gidilen tek adres oraları zaten. Ayıptır ayıp...
Hürriyet Gazetesi Spor Servisi ‘‘YETER SÖZ TARAFTARIN’’ köşesi
Güneşli- İstanbul (34544)
Fax: 0 212 677 04 00