Hulki İlgün: F.Bahçe’yi alkışlayın

Güncelleme Tarihi:

Hulki İlgün: F.Bahçe’yi alkışlayın
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 2001 00:00


Hulki İLGÜN
Haberin Devamı

MİLLET işi gücü bıraktı, kafayı F.Bahçe'ye taktı. Kanaryalar yıllar sonra kısmetse muradına eriyor ya, artık ne ekonomi ne mekonomiye kimseler aldırış etmiyor.

Gelen telefon ve fakslardaki övgülere, isteklere yer vermeye kalksam, değil bu köşe, sütunlar, sayfalar yetmez kardeşler. Eee, ne dersiniz Fenerbahçe sevgisi bu.

Örneğin Viyana'dan THY Müdürü Uçal Dalgıç faksında ‘‘Bursa ile oynayacağımız şampiyonluk maçına Avusturya'daki Fenerli taraftarlardan öylesine istek var ki, karşılamakta zorluk çekiyoruz.’’ derken, Ankara Bahçelievler'den Vedat Eriş yazdığı şiirinde özetle ‘‘Yenilsen de, yensen de her zaman seninleyim, gönüllerin şampiyonu uğruna öl de öleyim’’ diyerek duygularını dile getiriyor.

İstanbul Gaziosmanpaşa'dan Kemal Sakaoğlu ve arkadaşları da ‘‘Başkanımızla gurur duyuyor, iftihar ediyoruz. Şampiyonluğun bir anısı olarak Samandıra Tesisleri'ne AZİZ YILDIRIM TESİSLERİ adının verilmesini istiyoruz.’’ diyorlar.

Daha sonra da başta Iğdırlı Fenerbahçeliler Ali ve Erkan Acar, Nazım Aras, Ümit Zengi ve arkadaşları, Genç Bayrampaşa Grubu, Ahmet Fuat Demir, Sinan Çiftçi, Ziya Kara, Ali Rıza Bacıoğlu, Cem Yünem, Sultan Fatih ve Ahmet Erdoğan'ın satırları öylesine samimi ve duygulu ki, sizlere nasıl ileteceğimi bilemiyorum.

Özetle, bu hafta hangi takımı tutarsanız tutun, hepinizi böylesine sevilen, sayılan F.Bahçe'yi Bursaspor karşısında alkışlamaya davet ediyor, ‘‘Ne mutlu F.Bahçeli olana’’ diyorum.

Lefter uyardı

TÜRK futbolunun gelmiş geçmiş en büyüğü F.Bahçeli Lefter, hafta içinde telefonla aradı beni.

Tam tamamına 50 yıllık ağabey-kardeşiz Lefter ile. Yıllar boyu nice maçlarda çamurlu ayakkabısını temizlemiş, terli formasını iftiharla taşımışımdır. Türk futbolunda bir abidedir Lefter.

Çok heyecanlıydı, ‘‘Hulki'ciğim dereyi görmeden paçaları sıvamayalım. Futboldur bu, hiç belli olmaz. Üstelik Bursa da iyi takım. Çıkalım, mertçe oynayalım, gollerimizi atalım, maçı kazanalım. Ondan sonra düğün dernek bayram yapıp, şampiyonluğumuzu kutlayalım.’’

Uyarının sahibi Lefter. İleteceğim adres de başta sevgili Denizli olmak üzere sarı lacivert formalı Fenerbahçeli futbolcular.

Lefter'in 42 yaşına kadar şanla, şerefle taşıdığı formayı şimdilerde taşıyan Fenerbahçeli futbolcular.

Gelin de haddiniz varsa bu değerli uyarıya bir tek kelime ilave edin bakalım. Helal sana Lefter'im benim.

Ah Beşiktaş ahh...

FENERBAHÇE, Galatasaray ve Gaziantep çeşitli kupalara adayken Beşiktaş'ımızın saf dışı kalması taraftarlarını haklı olarak çok üzdü.

Tabii başta Beşiktaş'ı çok seven ve her zaman ‘‘Fenerbahçe kulübünün içinde doğup, kazandığı zaferlerle büyümeseydim, Beşiktaşlı olurdum’’ diyen beni de taraftarlar kadar üzdü.

Ankara Balgat'tan Nazmi Şendilli ve arkadaşları yazmışlar:

‘‘Sayın Bilgili, yönetimi devraldınız ama büyüklerinizden ders almadınız. Dere geçerken at değiştirilmez sözüne kulak asmadınız. Hasta Scala'yı getirmekle birinci hatayı, sezon ortasında da onu kovup yerine Daum'u getirmekle belki iyi yaptınız, ama sonuçta birlikte hayal kırıklığına uğradık.

Şimdi en yakın rakiplerimiz bayram seyran eğlenirken, bizler gözyaşlarımızla onları seyrediyoruz. Bizlere yazık günah değil mi beyefendi?’’

Sayın başkan gelin benim yerimde olun da bu güzel satırları es geçin bakalım. Haksız mı bu çocuklar, ne dersiniz?

Sayın Süren, kaçtı tren...

GALATASARAY, Fenerbahçe'ye yenilmiş, yer yerinden oynamıştı. Ertesi sabah taraftarlardan gelen faks ve telefonlarda Fenerliler zevkten uçuyor, Cimbomlular da takımlarını yerden yere vuruyorlardı.

Aralarında İstanbul Bakırköy'den Selami Sel faksında ‘‘Başkanımız Süren maç günü Avrupa'dan geldi. Ama stadyuma teşrif etmedi’’ diye üzüntüsünü açıklamıştı.

Ben de başkanın o günkü derdine dert katmamak için bu satırları yayınlamamıştım.

Dün yine aynı taraftar, yine başkan Süren ile ilgili olarak yazdığı faksında ‘‘En önemli maçlara şeref vermediniz, şimdi antrenmanlara geliyorsunuz. Ama tren kaçtı beyefendi, geç kaldınız sayın Süren’’ diyor.

Ben de öncelikle köşemize gerçek taraftar olarak sahip çıkan sevgili Selami kardeşime teşekkür ediyor, uyarısını sayın Süren'i iletiyor ‘‘Görüyorsunuz, taraftarlar herşeyi hepimizden çok daha yakın izliyor’’ diyorum.

Sayın Ünlü cömerttir...

GREKOROMEN Milli Takımımız tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonu oldu. Başta Hamza ve Şeref olmak üzere arkadaşlarının kazandıkları ödüller 65 milyon Türk'e büyük bir onur kazandırdı.

Şampiyonaya mazereti nedeniyle Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü katılamadı. Ancak şimdi bütün gözler sevgili bakanımızın şampiyonlarımıza vereceği ödüllerde.

Konuyla ilgili olarak telefonlar açan vatandaşlara ben özetle ‘‘Bakanımız cömerttir, şampiyonlarımıza layık oldukları ödülleri en yüksek seviyede verecektir’’ diyorum. Herhalde yanılmıyorum, değil mi sayın bakanım?

Sakıp’ın çenesi düştü!

Bu Sakıp, Sabancı Sakıp değil, Gaziantep’in teknik direktörü Sakıp Özberk.

Takımı Birinci Lig'de kazandığı başarılarla Şampiyonlar Ligi'ne aday olunca, artık medyaya ne beyanatlar, ne açıklamalar yapıyor, görüp duysanız aklınız durur.

Olay başkan sayın Celal Doğan'ın da dikkatini çekmiş ki, Galatasaray maçı arefesinde başkan bir TV programında ‘‘Hoca, dur bakalım acele etme, önce rakibin G.Saray'ı hallet, ondan sonra transfere devam et’’ dedi.

Özberk'in zamansız olarak yaptığı transfer girişimleri üstüne özellikle Gaziantepliler'den gelen uyarılara da başkan Doğan böylece cevabını vermiş oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!