Hulki İlgün: Dünyamız renklendi

Güncelleme Tarihi:

Hulki İlgün: Dünyamız renklendi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2000 00:00

Hulki İLGÜN
Haberin Devamı

Bir yanda Fener'imiz, Cimbom'umuz ve Atatürk Kupalı Kartal'ımız deyip, Trabzon'umuzun liderliğiyle övünürken, öte yanda yurt dışındaki spor elçilerimizin olaylarıyla futbol dünyamız çok renklendi.

Benim Fatih'im İtalya'nın Fiorentina'sın da Bari gibi bir zor takımla başa baş, dişe diş mücadele edecek.

Aslan parçası Hakan Şükür'üm Roma gibi bir belanın ağlarını nefis bir kafa gölüyle parça parça edecek.

Öte yanda futbolun beşiği İngiltere'de gözbebeğimiz Alpay'ımız, başarıdan başarıya koşacak,

Ömer Kaner'imiz Polonya'da lig liderliğini kovalayacak da, benim taraftarlarım bu gelişmeleri sus pus izleyecek haa.

Olur mu? Vallahi milyonlarca Türk gibi bende geçen gün, Tv başında hop oturup hop fırladım yerimden.

Hele Hakan'ımızın Roma'ya attığı golünde ‘‘Golll’’ diye öyle bağırmışım ki komşularımız ‘‘Hayrola Hulki bey’’ diye kapımızı çaldılar.

Nerelerden nerelere geldik değil mi?

Emre’ye sahip çıkalım

Sizlere bu satırları yaşlı gözlerle yazıyorum. Talihsiz kazayı takiben, yalnız Galatasaray'lılar değil, Fenerli'si, Beşiktaşlı'sı, hatta ve hatta yurdun çeşitli kulüplerinin taraftarları telefonlar açıp ‘‘Kaza iki taraf için de çok üzücü. Tanrı, kazazedeye rahmet eylesin. Geride kalan evlatlarına da herhalde yardım edilecektir. Ancak Emre büyük şok içindedir. Kulübü mutlaka kendisine bir psikolog tutmalıdır. Çünkü O, futbolumuzun son yıllardaki en büyük değeridir. Daha da önemlisi Emre'li Cim Bom hangi takımla maç yaparsa yapsın taraftar olarak bizler hiçbir zaman bu elim kaza ile ilgili bir sataşmada bulunmayalım. Emre’mizi yakmayalım’’ diyorlar.

İşte benim hepsi birer aslan parcası taraftarlarım. Ne eşleri vardır, ne de emsalleri. O veya bu takımı tutarlar, ama duygu ön plana çıkınca böyle delikanlı oluverirler. Helal olsun hepinize. Tanrı bizleri böyle kazalardan korusun.

Yarışma sürüyor....

Fenerbahçe, Denizlispor karşısında lig yarışını sürdürüyor.

- 19 puan cepte. Tamam mı, devam mı?

- Devam...

- Şıkları görelim...

- A. Mustafa Denizli, B. Medya, C. Futbolcular, D. Rastgele. Suali görelim mi?

- Görelim

- Fenerbahçe'ye, Denizli maçını kim kazandırdı?

- ..... ..... Medya!

- Mı acaba? Tamam bildiniz. 22 puan cepte. Vee Fenerbahçe’nin yarışması Ankaragücü maçıyla devam edecek.

Timsah canlandı

Bursalı timsahlar olarak, liglerin yıllar boyu tozunu at, ondan sonra kalk bir anda kaçak inşaat gibi çök.

Bursa adına sevimsiz sonuçları duydukça vallahi şaşırıyor, böylesi bir başarısızlığı kabullenmiyorum.

Şimdilerde bakıyorum, timsah yavaş yavay canlanıyor. Yarın bir de ayaklanır, dev gibi ağzını açarsa rakipleri ne halt eder, bilemiyorum.

Hadi benim yeşil timsahlarım, davranın bakalım. Sevgili zenginler, lütfen pamuk eller de azıcık ceplere girsin. Bursalılar da böylece muratlarına ersin. Haksız mıyım Bursalılar ?

Tantan’ın dikkatine

Sevgili Bakanım, Tantan'ım.. Son günlerde birden yükselişe geçen futbol terörü hepimizi çok üzüyor. Herhalde seni de.

Hafta içine gelen telefonların birinde ilginç ihbar aldım. İstanbul Tahtakale'de oturan İhsan Öztürk, telefonda ‘‘Abicim, özellikle pazar günleri Eminönü'nde döner bıçaklarını satan dükkanlar bilhassa açılıyor ve futbol fanatiklerine satış yapılıyor. Lütfen ilgilileri uyarın’’ dedi. Eğri veya doğru... Ama ben yine de ihbarı bilginize sunuyorum.

Hagi ile hoca

Galatasaray'ın Hagi'sinden sonra Fenerbahçe de nihayet bir Hoca buldu.

Şimdilerde 18 civarındaki ceza atışlarında Rapaiç için tüm taraftarlar ‘‘Ver Hoca'ya yazsın tabelaya’’ diye yeri göğü inletiyorlar.

40 yıl önce de F.Bahçe'de Lefter için ‘‘Ver Lefter'e, yazsın deftere’’ derdik. Nereden nereye... Ama iyi oldu, Fener de kendine yıllar sonra bir frikik ustası buldu.

İki bayram birarada!

Fenerbahçe'nin haftalar sonra birden patlaması, Kanaryalar'a gönül verenleri öylesine mutlu etmiş ki, hafta boyu sevinçli cümlelerle süslü, heyecan dolu faks ve telefonlar aldım.

Bu arada çoğunluk sitemde bulunup ‘‘Hulki abi, eskiden Fenerimiz maç kazandığında bizlere ne yapmamız gerektiğini yazar, yol gösterip keyfimize keyip katardın’’ diyorlar.

Dolayısıyla Denizli maçından sonra ne yaptığımı soruyorlar. Anlatayım, dinleyin.

Fener kazandı ama öyle böyle değil, tam özlenen Fener gibi. 5 çekince kendi kendime ‘‘Hah işte şimdi oldu. Hadi bakalım Hulki, davran. Üstelik devreye Cumhuriyet Bayramı da girdi, iki bayramı birden kutla’’ dedim.

Ver elini balıkçıya. Aldım 2 çingene palamutu. Ama ne çingene. Oynar oynar, pırıl pırıl. Başını ve orta kemiklerini ayırıp 4 parça flato çıkardım.

Tepsinin altına soğanları yuvarlak yuvarlak kesip döşedim. Üstüne azıcık tuz. Sonra bir iki fincan sızma zeytinyağı gezdirdim. Bir başka kapta, domatesleri rendeleyip yine sızma zeytinyağla karıştırdım. İçine azıcık tuz ve kekik ilave ettim. Balıkları bu kabın içinde evirip çevirip tepsiye dizdim.

Kenarlarına da yine yuvarlak yuvarlak kesilmiş limon ve domatesi dizip palamutların arasına sivri biberleri de yerleştirdim. Üstüne şöyleee karabiberi de serpince vay anam vay. Yeme de yanında yat.

Tepsi sıcacık fırına, ben de çilingir soframın başına geçtim. Koydum kadehime o buz gibi meredi, geçtim tv'nin karşısına açtım TRT 4'ü, bir ‘‘Hicaz faslı’’ ki sanki hicazcı Hulki için biçilmiş kaftan.

Tabii Ayşe Taş, Nilgün Abışka ve Gül Göre'den de hicaz soloları dinleyince adeta mest oldum. Bu arada Hale Mumcu'nun da güzel sesine hayran oldum.

Kısaca bir yanda Fener’imin şahlanışı, öte yanda Cumhuriyetimiz'in 77. kuruluş yıldönümünü çifte bayram olarak ben böyle kutladım. Önümüzde Ankaragücü maçı var. Kutlama kararı sizlerin.

KISA KISA

Fenerbahçe Spor Kulübü'nün borcu 71 milyon dolarmış. Üyeler de bu rakamı duyunca ‘‘Önemli değil, nasıl olsa öderiz’’ demişler.

Sonra da ödeyemedikleri 600 bin liralık, yıllık aidatları akıllarına gelmiş, kendi kendilerine kahkahalarla gülmüşler.

- - - - - -

Arif'in Galatasaray'a dönüş balonunu sevgili Mehmet Cansun ‘‘Las Palmas ile anlaştım. Bize gelecek’’ diye üfleyip şişirdi. Şişen bu balonu da sağolsun Ali Dürüst ‘‘Kadromuz tamamdır, Arif'e ihtiyacımız yoktur’’ diye iğneleyip söndürdü. Olanlar da garibim Arif’ime oldu.

- - - - - - -

Dadaşlar, Beşiktaş'a 3 golle 3 puan armağan edince hakem yerden yere vuruldu.

Oysa Nihat'ın attığı 2. golü şahane bir kafayla ağlara gömen Hasan'la, 3. golde yan gelip yatan defanslarına hiç ses çıkarmadılar.

Ne demişler, ‘‘İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına saplayacaksın’’.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!