Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL Nişantaşı'ndan Erol Tandoğan yazıyor ‘‘Fenerbahçe'nin başındaki insanların en anlamsız ve büyük yanlışlarından biri, yıllardır Fenerbahçe'mizin görünmeyen kahramanlarından biri olan ve özellikle kaleci Rüştü'müze sağladığı sportif yardımlarla emsalsiz hizmetler veren eski kalecimiz Datcu'nun işine son verilmesidir. Ne oldu ne yaptı da yönetim bir anda Datcu'yu kapının önüne koydu. Yazık günah değil mi? Biz taraftarlara göre, hatta tahminimizce Rüştü'ye sorulsa ona göre de bu büyük yanlışlıktan mutlaka dönülecektir. Sevgili Datcu yine kaleci antrenörlüğü görevine çağırılmalıdır. Haksız mıyız abiciğim?
Fenerbahçe'nin yaptığı yanlışlar, artık yöneticiler tarafından da kabul edildi. Datcu'nun Fenerbahçe'ye adımını attığı andan itibaren verdiği hizmetler ve kazandırdığı şampiyonluklar unutulmaz. Hele Rüştü'yü çalıştırması ve formunun zirvesine taşımasını hepimiz hayranlıkla izliyorduk. Benim hayret ettiğim, Rüştü'nün bu ayrılmayı kabul etmesidir. Göreceksiniz, hatalı yoldan dönülecek ve Datcu görevine iade edilecektir.
Millilerimiz vitrinde
İstanbul Edirnekapı'dan Salim Ermiş ve 12 arkadaşı faksında milli takım ve Denizli'yi yere göğe sığdıramıyor. Satırlarının güzelliğine bakın, ‘‘Ligleri, kupaları bir yana koyalım. Şimdi gündemde milli takımımız var. Özellikle de biz Fenerbahçeliler'in hasretle gönlünde yatan ve büyük bir beğeni ile gönüllerimizin fatihi olan Mustafa Denizli Hocamız Avrupa Futbol Yarışması'nın ilk hazırlık imtihanını önümüzdeki günlerde Norveç karşısında verecek. Milli aslanlarımıza ve onları finallere taşıyacak Denizli Hocamız ile yardımcısı Can Çobanoğlu'na başarılar diliyoruz. Lütfen bu duygularımızı kendilerine iletmenizi rica ediyoruz.
İletmek ne demek. Milli formamızı finallere taşıyacağına yüzde yüz emin olduğumuz milli kahramanlarımızla, sevgili Mustafa Hocamız'a ben de sevgi ve takdirlerimi peşinen sunuyor ve onları alınlarından öpüyorum.
KONGREYE ÖNERİ
BÜYÜK kongre nedeniyle bir yanda faksım, öte yanda telefonlarım, peş peşe taraftar mesajı taşıyor. Yoğun istek trafiğinin tamamını iletemediğim için özetini yayınlıyorum.
‘‘Fenerbahçe'de kongre üyesi 8 bin kişiyse, biz taraftarlar 28 milyon kişiyiz. Yıllardır kan ağlıyoruz. Galatasaray'ın arkasından nal toplamaktan perişan olduk. Ha bugün ha yarın düzeliriz diye bekledik, ama daima rezil olduk. Ne çoluğumuzun, çocuğumuzun, ne de eşimizin dostumuzun yüzüne bakamıyoruz. Her sezon sonu, bu defa da olmadı bir dahaki yıla deniyor, sonunda bizler gene hüsrana uğruyoruz. Yöneticiler yaramaz çocuklar gibi hatamızı kabul ediyoruz, bir daha yapmayacağız diyorlar ve bizleri kandırmaya devam ediyorlar. Bu nedenle kongre üyelerini uyarıyoruz. Kimselerin etkisi altında kalmayın. Kendi iradenizle, Fener sevginizle oylarınızı atın. Kongreye koşa koşa gidin ve Fenerbahçemizi kurtarın. Hep birlikte yine mutlu günlerimize kavuşalım. Şampiyonluklara koşalım. Hulki Abi senin oyun kime ’’ diyorlar.
Taraftarların tüm duygularına katılıyor, hatalarıyla sevaplarıyla adaylara başarılar diliyorum. Oyumu da yönetim kadroları ve programına inandığım listeye atacağımı peşinen açıklıyor, ama Fenerbahçe kulübünü ancak şirketleşmenin kurtaracağına inanıyorum. Sonucun Fenerbahçemize hayırlı olmasını diliyorum.
CİMBOM ATEŞLE OYNUYOR
GALATASARAY Ligte şampiyonlukla tokalaşırken, Türkiye Kupasında da finale kaldı. Tüm taraftarlar, söz birliği etmiş gibi sessiz ama çok mutlular. Aslında sevinçten uçuyorlar ama bu duygularını hiç belli etmiyorlar. Arayanlar arasında bir telefon çok ilgimi çekti. Mecidiyeköy'den Sinan Ersöz ‘‘Fatih Terim abimize, yöneticilerimizin yaptığına şaşırdık kaldık. Bunlarda hiç utanma sıkılma yok mu? Yani bizlere hayatımızın en mutlu yıllarımızı yaşatan İmparatorumuzu kıskanıyorlar mı? Şayet paraları yoksa, bizler aramızda toplar, Fatih'imize borcumuzu öderiz. Yöneticilerimiz uyuyor mu, yoksa ateşle mi oynuyorlar ?’’
Olayı ben de medyadan izledim. Ama sevgili Fatih'in bu konuyla ilgili olarak, yorumunu kendinden duymadıktan sonra kimselere inanmam. Ayrıca Fatih Terim 3-5 kuruş için Cimbom'una laf söyletmez. Hele Galatasaray'ını hiç mi hiç terketmez.
TEŞEKKÜR
GeçirdİĞİm ani rahatsızlığı teşhis edip, beni kısa sürede sağlığıma kavuşturan Özel Ataköy Hastanesi’nde Op. Dr. Salih Demireğen, Op. Dr. Mehmet Özdemir ve Röntgen Müt.Dr. Rıdvan Zeybek ile hastahanenin değerli hemşireleriyle, personeline, ayrıca bana geçmiş olsun dileklerini ileten eş, dost ve görev arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Seba’nın heykelini dikerim
İSTANBUL Beşiktaş'tan Hakan Tanrıverdi ‘‘Büyük başkanımız Süleyman Seba'yı öyle yaptık, böyle yaptık, elbirliğiyle gözyaşlarıyla koltuğundan kovaladık. Böylece sözümona muradımıza erdik. Ama zaman kimin haklı, kimin suçlu olduğunu gösterecek. Şimdi o atıp tutanlardan bir isteğimiz var. Hayatını Beşiktaş'ına ve Karakartalımızın başarısına adamış, Seba'mıza lütfen bir heykelini yapıp armağan edelim. Hatta başta, baba Hakkı'mız olmak üzere diğer başkanlarımızı da unutmayalım. Lütfen dileğimizi ilgililere iletin’’
Sevgili Karakartallar, Beşiktaşlılar Cemiyeti Başkanı Mehmet Kazancı, bu konuda girişimde bulunmuş bile. Sizlere müjdelemenin sevincini yaşıyorum.
Antalya’ya helal
ANTALYASPOR bir yanda ligde savaşını sürdürürken, öte yanda Türkiye Kupası'nda finale kalınca taraftarlar çok mutlu oldu. Zeki Güngördü faksında ‘‘Görün bizi. Sevin alkışlayın Antalya'mızın zaferini. Galatasaray ile final oynayacağız ve göreceksiniz kazanacağız. Bu kazanç yalnız kulübümüzün değil, Türkiye'mizin cennet turistik yöremize erişilmez bir ayrıcalık kazandıracak. Şimdi aklımız fikrimiz final maçında. Daha da önemlisi bu maçı yönetecek hakemlerimizde. Lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar, Antalyamızı yakmasınlar.’’
Buyrun bakalım. Bu taraftar da Antalya'dan. Ne kadar sevinçli, nasıl mutlular değil mi? Dikkat edin, rakipten değil, hakemden korkuyorlar. Hak verseniz bir türlü, vermeseniz bir türlü. En iyisi o günü ve şahane finali bekleyelim. Hakkıyla kazananı, şimdiden ayakta alkışlamaya hazırlanalım.
Hami’nin ahı...
TRABZON'DAN Muhuttin Sadık'ta Teknik Direktör Giray Bulak'a takmış. Faksında ‘‘Alma Hami'nin ahını. Çıkar aheste aheste.’’ diyor ve devam ediyor ‘‘Buyrun bakalım somurtkan direktör efendi. Haftalar boyu inat ettin. Hamimize forma giydirmedin. Puanlarımızı sokağa attın. Sonunda sıkıştın koydun takımın başına Hami'mizi, gördün halimizi. Acaba, golleri izledikçe yüzün kızarmadı mı? Başkanımız senden hiç hesap sormadı mı?’’
Beyler lütfen sabırlı olun. Giray kardeşimiz de bu göreve yeni geldi. Tabii ki yanlışı olabilir. Ama zararın neresinden dönülse kardır. İnşallah, Trabzon bundan sonra hep Hami'li olur ve kaybettiği puanlarını yeniden kavuşur. Giray kardeşimizin de yüzü güler. Sabırlı olun.
ADRES: Hürriyet Gazetesi Spor Servisi ‘‘YETER SÖZ TARAFTARIN’’ köşesi
Güneşli- İstanbul (34544) Fax: 0 212 677 04 00