Hulki İlgün: Bu hikayede sizden

Güncelleme Tarihi:

Hulki İlgün: Bu hikayede sizden
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2001 00:00

Hulki İLGÜN
Haberin Devamı

Geçen haftaki Moiz'in hikayesini sağolun çok beğenmişsiniz. Bir hikaye de sizden geldi, aynen iletiyorum.

İstanbul'dan Arda Gürkan anlatıyor, dinleyin ‘‘ Abicim çok eski yıllarda cenaze işleri şimdiki gibi pek ciddi yürütülmezdi. Özellikle her mescit ya da camide tabutluklar vardı. Meftalar evlerde yıkanır, Sümerbank'tan alınan patiskalara sarılır, semtin camilerinden kaldırılırdı. İşte o yıllarda mahalle takımımızın kalecisi de mescitimizin genç imamıydı. Kazandığımız bir maçtan sonra galibiyet şerefine yemek yemeğe karar verdik. Tabii bir iki kadehte parlatacaktık. Kalecimiz imam olduğu için aramıza katılmadı, biz de aramızda ona bir oyun oynamak için organize olduk. Hep birlikte mescitin maşatlığına gittik. Boş bir tabutu alıp içini kaldırım taşlarıyla döşedik. Hatta taşları beyaz kumaşla bile sardık. Tabutun üstüne de yeşil çuha bezini de örttük, (Ya Allah, ya Bismillah) deyip tabutu sırtlayıp yola koyulduk. Bir iki sokak derken, caddeye çıktık. Tabii bu arada sağdan soldan cenazeyi görenler besmele çekip tabutu devralmaya başladılar. Bir ara cemaat 50-60 kişiyi bulunca bizler de önceden anlaştığımız gibi birer ikişer cemaattan sıyrılıp mahallemize döndük. İşte o gün bu gündür o tabutun akibeti ne oldu hala bilemiyoruz. Bir galibiyet sevinci neler yaptırdı bize. Eee gençlik abicim ne dersin’’

İlahi Arda'cım. Ne söyleyeyim kardeşim. Emin ol satırlarını ilk okuduğum an ve şu an hala gülüyor, ‘‘O günler ne günlermiş’’ diyorum.

ŞİFOMUZ’U ÜZMEYİN...

Karakartal'ın son günlerde başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmemiş gibi.

Gelen faks ve telefonlarda duygularını çeşitli eleştirilerle dile getiren taraftarlardan, Nevşehir'de Ali Osman Seren ‘‘Nerden çıktı, kim icat etti bu haberleri? Şifo'muzu kim, ya da kimler kolay kolay bizlerden koparabilir? Hele ihraç edilmesine şaşırıp kaldık. Nouma'nın da kaptanlık haberine kahkahalarla güldük. Beyefendi, kadromuzda halen çok değerli oyuncular var. Üstelik sezona da iyi başladık. Hatta yakın tarihlere kadar da liderdik. Bizi Karhan, Ali Eren ve Halilagiç'in sakatlıklarıyla, Nouma'nın aldığı lüzumsuz cezalar yakmıştır. Bunlar iyileşip takım yine ideal tertibiyle rayına oturursa, kimseler tutamaz Karakartal'ımızı. Biz taraftarlara göre Beşiktaş'ımız her zaman taş gibidir. Transfere filan da ihtiyacımız yoktur.’’

Bana göre de güzel ve samimi bir yaklaşım bu. Beşiktaş gerçekten her zaman taş gibidir ve kolay kolay da yıkılmaz. Üstelik Başkan Bilgili'mizi de üzmeyin lütfen.

TRABZON'DA DEPREM

Yani yüce tanrının işine karışmayım ama, laf aramızda bir gün öleceğim aklıma gelirdi de, M.Ali Yılmaz dururken, Trabzon'un başkanlık koltuğuna yanlız sürpriz Başkan Özkan Sümer değil, herhangi bir rakibinin de oturacağı aklıma gelmezdi.

Bunu mertçe söylüyorum. Gerçekten şaşırdım. Haber adeta deprem gibi geldi bana. Ancak demokratik bir olaydır, yapılan demokratik bir seçimdir. Sonunda Özkan Sümer ve listesi bugün iktidardadır. Helal olsun.

Şimdi gelelim seçimden sonra bugünlere. Borç yaklaşık 20 trilyon. Kasa desem, görmedim ama zannedersem tam takır. Olmasa da öylesine tıka basa milyarlarla dolu olmasa gerek. Teknik Direktör'de tüymüş kaçmış.

Eee bu gemi nasıl yüreyecek. Hadi yeni hocayı buldun diyelim, yarın yerlisi yabancısı ‘‘PARA’’ derse cevabını kim verecek.

Haaa ‘‘ Uşaklar mı?’’ diyorsunuz. O halde ben bu güne kadar ellerini ceplerine atmayan suskun uşakları bugünden itibaren alkışlarla kutluyor, Trabzon'umuza da başarılar diliyorum. Tanrı yardımcıları olsun.

BİR SORU?

BİR ÖNERİ

ANDERSSON'U KİM YAKTI?

Medyada ‘‘Andersson üç ay yok’’ haberi özellikle Fenerbahçe'li taraftarlara bomba gibi düştü.

Servise adeta telefon üstüne telefon, faks üstüne faks yağdı. Herkes şaşırmış ve soruyordu. ‘‘Hepimiz Andersson'un sakat olduğunu biliyorduk. Medya hafta boyu bu haberi işlemişti. O halde özellikle Fener'in son Kocaeli maçında niye oynatıldı bu çocuk? Çatlak ayağı tedavi edilseydi daha iyi olmazmıydı. Üstelik Serhat gibi bir de yedek vardı. Şimdi Andersson'un sahaya sakat sakat sürülerek kurban edilmesinin suçlusu kim olacak? Tam o hafta takım doktorunun değişmesi mi, yoksa Andersson'u sakat sakat sahaya süren teknik yönetim mi? Şimdi kimler ve nasıl söndürecek bu yangını abimiz?’’

Sualin cevabını da Fener’e yıllarca yönetici olarak hizmet vermiş sevgili kardeşim Vedat Çolpan veriyor... Andersson'un yerine yırtıcı kara panter Johnson'u öneriyorum. Kara belanın ön libero görevini de Mustafa Doğan yapabilir diyorum. Tabii Serhat'ı da unutmuyor, son kararı ilgililere bırakıyorum.’

Aferİn

İŞTE ŞİMDİ OLDU

Merkez Hakem Komitesi’nin, hakem ve müşahitler konusunda aldığı son karar büyük yankılara neden oldu.

Maçlardan sonra en geç iki saat içinde raporların stadyumlardaki soyunma odalarından faksla M.H.K'ye verilme mecburiyeti çok hoşuma gitti.

Böylece TV'ler de hakemin kararlarına getirilen haklı, ya da haksız eleştiriler de artık sona ermiş olacak.

Sonuçları hep birlikte bekleyip göreceğiz. Bazılarına göre de sonuç nasıl olacak bilemiyorum?

AH YAVUZ GÖKMEN AH

Rahmetli iyi G.Saray'lıydı. Bu nedenle daima tatlı bir rekabet içinde şakalaşır dururduk. Siyasi yazarlığının yanı sıra, spor yazarlığında da dikkat çeken üslubu vardı. Örneğin futbolcuları yanlız adlarıyla değil soyadlarıyla da değerlendirirdi. Bir değişik görüşü de, sportif olaylarda istatistiki değerlendirmelere çok önem verirdi. Bugün bile servisimiz Gökmen'den aldığı bu bayrağı tekniğin son gelişmeleriyle değerlendirip sizlere sunmaya devam ediyor. Ayrıca rahmetlinin ‘‘Galatasaray birgün Avrupa'nın en büyük takımı olacak’’ kehanetini de hiç unutmuyorum. Dediği oldu ama ne yazık ki o göremedi. Ah Yavuz'cuğum ah, aramızdan çok erken ayrıldın. Seni unutmadık ve hiç unutmayacağız....

Jardel yolcu mu?

Galatasaray'ın ligdeki son maçlarına çeşitli bahanelerle katılmayan Jardel, transferi konusunda da sinsice yokları oynuyor. Önce ‘‘Sakatım tedaviye gidiyorum’’ diyerek ünlü menajer Becali'yle Romanya'da dolaplar çeviren golcü, transferi konusunda da ser verip sır vermiyor.

Bu arada güzeller güzeli eşi Karen'in Avrupa'da medyaya ‘‘Jardel Cimbom'dan kopabilir ama yöneticiler çok para istiyor. Bu nedenle sezon sonunu bekliyor’’ diye açıklamada bulununca Cimbom'lu taraftarlarda telaşlanıyorlar.

İstanbul K.M.Paşa'dan Uğur Tezcan faksında ‘‘Jardel golleri atmasına atıyor ama futbolculuğu konusunda hala bir karar veremedik. Yani kaçıp giderse fazla da üzülmeyiz. Serkan'la idare ederiz. En fazla (Ne arabın yüzü ne Şam'ın şekeri) misali, ne Jardel'in yüzü, ne de atacağı goller’’ diye duygularını açıkca dile getiriyor.

Bana göre de Jardel satılırsa yönetimin kasasına 30-40 milyon dolarcık! girecek. Bu nedenle olaya çok yönlü bakmak lazım. Üstelik Jardel bozuk para değil beyler. Kolayca da harcanamaz.

ÖZÜR

Taraftarların Oscar'ları değerlendirmesinde, Teknik Direktörler (Avrupa) bölümünde yazım hatası nedeniyle Ömer Kaner yer almamıştı. Kendisinden özür diliyor, Avrupa'lı Teknik Direktörler bölümünde halen Polonya'da çalıştırdığı Pogon takımını lig liderliğine yücelten sevgili Ömer Kaner'i Fatih Terim'in yanı sıra yılın teknik direktörü olarak kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!