Hulki İlgün: Baliç’i yakmayın

Güncelleme Tarihi:

Hulki İlgün: Baliç’i yakmayın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2000 00:00

Hulki İLGÜN
Haberin Devamı

Yüz defa söyledik, bin defa yazdık, ‘‘Bir insan sporcu da olsa, bilmem ne de olsa özel yaşantısı vardır, onların da canı var, onlar da insan’’ dedik.

Ama dinletemedik. Bu defa da Baliç medyaya sakız oldu.

Yapmayın etmeyin kardeşler, Baliç'i de yakmayın.

Ne yapsın bu insanlar?. Hafta boyu antrenman ve maçlarda, sabahın köründen, gece yarılarına kadar ter döküp, sonunda duvara mı tırmansınlar?

Ne olmuş? Baliç sarışın bir kızla arabada görülmüş!.. Ne yapsaydı Baliç, sarışın bir erkekle mi yakalansaydı?

Azıcık insaf. Hem ayıp, hem de günah beyler.

Mektup, Bursa'dan Akın Mertol'dan geldi. Tek kelimesine dokunmadım.

İşgüzar

Hay koca Fatih hay, bu da mı başına gelecekti? Oysa sen Cimbom'unu yıllar boyu zaferlere taşıyıp, taraflı tarafsız hepimizin imparatoru oldun.

Seni spor elçimiz olarak futbolun cenneti İtalya'ya gönderdik.

Heyecanla senden gelecek sevindirici haberleri bekledik. Derken, inanılmaz bir olayla ulusca şaşkına döndük.

Bir hakem, hem de bir Türk hakem, seni diyar-ı gurbetlerde çaldığı bir düdükle adeta kalbinden yaraladı.

Kısaca bir Türk, seninle birlikte bütün Türk'leri vurdu.

Sözüm ona o görevini yaptığını sandı, oysa ulusca hepimizi kahretti.

Şimdi o insanın her sabah traş olurken, hangi yüzle aynaya baktığını çok merak ediyorum. Kendisine tek kelimeyle ‘‘ İŞGÜZAR ’’ diyorum.

Aslında olaylı maçın arkasından gelen yoğun telefonlarda vatandaşların söylediklerini utancımdan yazamıyorum.

Düdüğünle iftihar et hakem efendi!...

BİRBUEKSİKTİ

Görevleri gereği, düdükleri ile olaylı maçlardan olaylı maçlara koşan hakemlerimiz, şimdi de ödüllenip telsizlendiler.

Hepimiz yaşadık. Yıllardır sahada birbirleri ile anlaşamayan kara gömlekliler, artık telsizlenip, sözde temize çıkacaklar.

Ortadakiler yanları, ’’Ne haber'' der gibi ''bip-bip''lerle uyarırken, yandakiler de ''İyiyiz, senden ne haber, çoluk çocuk nasıl'' diye ''Bipe-bip-bip..bipe-bip-bip''leyecekler.

Oh.. Oh.. Güzelliğe bakın. Öte yanda kimbilir yine ne goller ofsaytla, ne ofsaytlar da gollerle sonuçlanacak.? Ne gam. Göreceğiz bakalım.

Oscar’lı Ekrem’in dileği

Altın Portakal Oscar'ı çok yakıştı Ekrem Bora'ya. Ekrem benim kardeşimden öte, kundak arkadaşım. 50 yıldır o sinemasını, ben de magazin ve spor yazarlığımı sürdürüyoruz.

Ekrem'i kutlamak için aradım, verdiği cevabın güzelliğine bakın.

‘‘Hulki'cim, ben şampiyon oldum, şimdi sıra Fenerbahçe'mizde ’’

SERGEN'in

günahı neydi?

ÇocuĞu koskoca İstanbul'da hiçbir kulüp barındıramadı. Hele Fener'e hiç aklım ermedi. Sakat ve başarısız bir alay solak Yugo'yu da gördükten sonra Sergen'in günahı neydi be kardeşim?

‘‘Yok efendim kumarcı, at yarışçı, gecelerin kurdu, zamparaların şahı’’ deyip yerden yere vurdular garibimi!

Sahalarımızın en teknik ve renkli futbolcusunu bir türlü anlayıp yönetemediler.

Sonunda Trabzonspor'a gitti Sergen.

Şimdilerde de Karadeniz'in hırçın dalgaları gibi rakip ağları parçalıyor.

Vallahi helal sana M.Ali Başkan. Helal hepinize. Sergen'imize sahip çıkan tüm Trabzon'lulara. Tepe tepe kullanın O'nu. Hayrını görün.

Ayrıca, Milli takım seçicilerimizin de kulakları çınlasın.

Utanmadın mı?

SIkIlmadan birde televizyonlara çıkıp ahkam kesiyor, ‘‘Yok efendim Rus'a karşı minderden kaçmakla, Federasyon Başkanını dinlememekle, koskoca bakanı takmamakla hata etmişmiş! Önümüzdeki Olimpiyat'ta da hatasını tamir edecekmiş!

Sen önce işlediğin suçun cezasını bir çek bakalım. Sana o şerefli ay-yıldızlı forma bir daha verilecek mi? Ondan sonra karar veririz.

O kararı da sen değil, 65 milyon Türk verecek. Unutma!..

Scala yolcu mu?

SİZ söyleyene değil, söyletene bakın.

Son goller öylesine bol bol geldi ki, Scala da şaşırdı bu işe.

Kendisini üç gün önce vezir edenler, yedikleri altı ve dörtlükten sonra rezil ediverdiler O'nu. Olur mu, böyle olur mu arkadaşlar? Kardeş kardeşi vurur mu?

Yaralanan kim? Koskoca Karakartal değil mi? Şu an taraftarlar da isyanlarda. Gelen fakslar dağ gibi.

‘‘Yoo, öyle iki maçla koskoca armadayı yakıp yıkmaya hiç birimizin hakkı yok. Öncelikle eğri oturup, doğru konuşacağız. Bu defansı, mutlaka eli ayağı düzgün bir şöhretle takviye edeceğiz. Gerisi Allah kerim’’ diyorlar. Haksızlar mı?

MI, ACABA?

- Başkan, takım simsiyah, beyazlatalım.

- Beyazlatalım.

- Yugolarla yepyeni kadro kuralım.

- Kuralım.

- Yetmedi, bir Yugo daha alalım.

- Alalım.

- Gençleri de kullanalım.

- Kullanalım.

- Olmuyor, bindiğimiz dalı kesiyoruz. Siyahın bir tanesini deneyelim.

- Deneyelim.

- O siyah da olmadı, öteki siyaha bakalım.

- Bakalım.

- Göreceksiniz, takım şimdi şampiyon olacak.

- Mı, acaba?

Bu diyaloğun kahramanlarını bulun, tuttuğunuz takım şampiyon olsun. İyi mi?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!