Güncelleme Tarihi:
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Galatasaray Kulübü’nün yıllık olağan mali genel kurul toplantısında, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan eski futbolcular Hakan Şükür ve Arif Erdem’in üyelikten ihraç edilmesinin oy çokluğuyla reddedilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Galatasaray Kulübü’nün ivedilikle kararı düzeltmesi gerektiğini belirten Bakan Kılıç, şunları söyledi: "Durumu bugün programlarımız esnasında haber aldık. Yönetim Kurulu’nun daha önce aldığı bir ihraç kararı vardı. Bununla alakalı olarak bugün genel kurulda bir oylama yapıldı ve oylamada Türkiye Cumhuriyeti’nden firar etmiş, hakkında terör örgütüne üyelikten dolayı bir yakalama kararı olan, mal varlığına el konulmuş olan, aynı zamanda 15 Temmuz gecesi bu ülkeye ihanet eden terör örgütünün başıyla yakın ilişkilerinin aşikar olduğu, bunu saklamayan, gizlemeyen ve ifşa eden, açıkça dile getiren kişilerin 15 Temmuz gecesinde bu ülkeye yaşatılan acıların neler olduğunu hepimiz biliyoruz.
'İVEDİ DÜZELTMEYE GİTMELİ'
Galatasaray genel kurulunda bir kısım üyelerin bu kişilerin ihraçlarıyla ilgili vermiş oldukları ’hayır’ oyunun ne Galatasaray camiasına, ne Türkiye’ye, ne de 15 Temmuz gecesi şehit olan kardeşlerimizin ailelerine ve gazilerimize açıklayamazlar. Galatasaray yönetim kurulu ivedi şekilde bu alınmış olan kararı düzeltmelidir. Bu karar konusunda Galatasaray yönetimi ivedi bir şekilde düzetmeye gitmelidir. Çünkü ülkemize milletimize ihanet edenlerin ülkemizin köklü kurumlarında ve kulüplerinde işi yoktur."
BAŞBAKAN YARDIMCISI DA TEPKİ GÖSTERDİ
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak da CNN Türk’te Hakan Çelik’in sorularını yanıtlarken konuya değindi.
İşte Kaynak’ın Galatasaray’ın tartışma yaratan kararı hakkındaki sözleri:
Galatasaray sadece Türkiye’deki değil Türkiye dışında hem soydaşlarımızın hem de İslam dünyasında Türkiye’ye sempati duyan herkesin takımı olmuştu UEFA kupasını kazanmasıyla. Bunu muhafaza etmesi gerekirdi. Hakan Şükür FETÖ'ye sempatisini gizlemeyen bir şahıs. Bütün bu deliller ortadayken Galatasaray gibi bir takımın böyle tartışılacak bir karar imza atması asla kabul edilemez. Orada ihraç edilenler var. Onların FETÖ'yle bağlantısı Hakan Şükür kadar asla değil. Hakan Şükür o camianın sembol isimlerinden biri olmuştu. Hakan Şükür’ü ihraca uygun görmediyseler ötekilerine yazık etmişler. Bu isimler sahip çıkıyorlarsa Galatasaray’a yazık ederler. Galatasaray bu sempatiyi kaybeder diye endişe ediyorum. Neden böyle olduğuna dair benim tahminin yok. Çok yeni bir havadis. Şundan olabilir diye tahmin ediyorum: Hakan Şükür Galatasaray ile özdeşlemiş bir isimdi. Şimdi Hakan Şükür üzerinden Galatasaray’ı maalesef FÖTE ile özdeşleştirme tehlikesine düşmüştür Galatasaray. İkinci hadise şu, 15 Temmuz’da şu içinde bulunduğumuz stüdyo bile basılmıştı. Darbeciler Türkiye’nin her tarafına saldırdılar. Her siyasi görüşe her renge saldırdılar. Ama sonradan geldiğimiz safha sanki bu Recep Tayyip Erdoğan ve FETÖ arasında bir meseleymiş gibi bir zemine çekilmeye çalışılıyor birileri tarafından. Galatasaray belki de bu aldanmışlığa düşmüştür. Camianın tamamını kast etmiyorum. Üyelik ihracına ret oyu verenleri kast ediyorum. Bizim Türkiye sınırları dışında özellikle Türki cumhuriyetler ve İslam dünyasında Galatasaray’ın çok büyük bir taraftar kitlesi var. Yazık oldu.