Gerek kendi kulüpleri ve milli takımları gerekse yabancı kulüpler ve milli takımlarda adlarından sıkça söz ettiren Hollandalı futbolcular ve teknik adamlar, son dönemde Türkiye'deki kulüplerde ya da milli takımda bir türlü başarılı olamıyor.
İstanbulspor'da Leo Beenhakker, Galatasaray'da Frank Rijkaard'ın da aralarında bulunduğu isimlere ek olarak, bir dönem
Fenerbahçe'de hüsrana uğrayan Hiddink, şimdi de (A) Milli Takım'daki performansıyla eleştiriliyor.
Beenhakker
Ülkesinde Ajax ve Feyenoord'u çalıştıran Leo Beenhakker, daha sonra Real Madrid, Real Zaragoza gibi prestijli kulüplerde de görev yaparak ününe ün kattı. 1995-1996 sezonunda İstanbulspor'un başına geçen Beenhakker, burada mayayı tutturamayınca, Ajax'dan İstanbulspor'a gelirken yanında getirdiği futbolcular Peter van Vossen ve Johan van den Brom ile birlikte, geldiği gibi geri gönderildi. Beenhakker, İstanbulspor'da sadece 9 maçta takımın başında yer aldı.2006
Dünya Kupası elemelerinde Trinidad Tobago'yu çalıştıran Beenhakker, buradaki performansıyla beğeni topladı. Daha sonra Polonya Milli Takımı'nın başına geçen Beenhakker, ardından Feyenoord'a geçti.
Rijkaard iyi başladı, kötü bitirdi
Oyunculuk kariyerine son verdikten sonra Hollanda Milli Takımı'nda Guus Hiddink'in yardımcılığına getirilen Frank Rijkaard, Hiddink görevi bırakınca takımın başına geçti. Tecrübesizliği nedeniyle akıllarda soru işaretleri bırakan Rijkaard, özellikle 2000 yılındaki Avrupa Futbol Şampiyonası'nda oynattığı futbolla takdir kazandı, ancak Hollanda'nın penaltılarla İtalya'ya elenmesinin ardından görevinden istifa etti.
2001-02 sezonunda Sparta Rotterdam'ı çalıştıran ve takımı ikinci lige düşüren Rijkaard, 2003'te Barcelona'nın başına getirildi. Hollanda ekolünü başarıyla uygulayan Rijkaard, Barcelona'da 2 kez La Liga, 1 kez Şampiyonlar Ligi ve 1 kez İspanya Süper Kupası şampiyonluğu kazandı.
Rijkaard, 2008 yılında Barcelona'dan ayrıldı ve 5 Haziran 2009'da Galatasaray ile iki yıllığına anlaştı. Galatasaray, Rijkaard'ın ilk yılında UEFA Avrupa Ligi ön eleme turlarında sırasıyla Tobol, Maccabi Netanya ve Levadia Tallin'i eleyerek gruplara kaldı. UEFA Avrupa Ligi'nde grup maçlarını 13 puanla lider tamamlayan Galatasaray, 2. turda İspanya'nın Atletico Madrid takımıyla eşleşti. Deplasmanda 1-1'lik skorla avantaj sağlayan sarı-kırmızılılar, sahasındaki maçta rakibine 2-1 yenilerek elendi.
O sezon Türkiye Kupası çeyrek finalinde Antalyaspor'a elenen Galatasaray, ilk yarısını 2. sırada tamamladığı ligde de 3. oldu.
Yeni umutlarla başlangıç yapılan 2010-2011 sezonunda durum iyice kötüleşti. Galatasaray geçen sezon, Rijkaard yönetiminde son 53 yılın en kötü başlangıcını yaptı. Deplasmanda Sivasspor'a 2-1 ve Ali Sami Yen'de Bursaspor'a 2-0 mağlup olan Galatasaray'da tepkiler çığ gibi büyüdü. UEFA Avrupa Ligi'nde OFK Belgrad'ı 2-2 ve 5-1'lik skorlarla eleyen Galatasaray, Ukrayna'nın Karpaty Lviv ekibiyle sahasında 2-2 deplasmanda 1-1 berabere kalarak elendi ve gruplara bile kalamadı.
Zvjezdan Misimovic ve Emiliano Insua'nın takıma katılmasıyla Galatasaray şampiyonluk yolunda iddialı hale geldi. Sezonun 3. haftasında deplasmanda alınan Eskişehirspor galibiyeti takıma ve taraftara büyük bir moral kazandırsa da sonrasında kazanılan 3 maça rağmen oynanan futbol sürekli tepki aldı.
Rijkaard ile Galatasaray'ın yolları 20 Ekim 2010 tarihinde yapılan açıklamayla ayrıldı. Rijkaard, bu yıl başlarında Suudi Arabistan Milli Futbol Takımı'nın başına getirildi.
Guus Hiddink
Teknik direktörlük kariyerine 1982 sezonunda De Graafschap takımında yardımcı antrenör olarak başlayan Hiddink, 1984 yılında PSV Eindhoven'da da aynı göreve getirildi.
1986'da PSV Eindhoven'ın teknik direktörlüğüne terfi eden Hiddink, 1986, 1987, 1988 ve 1989 yıllarında üst üste 4 lig şampiyonluğu kazandı. Hollandalı teknik adam, PSV'nin 1988, 1989 ve 1990 yıllarında Hollanda Kupası'nı kazanmasını sağladı.
PSV, 1987-88 sezonunda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupasında Galatasaray'ı eledikten sonra finalde Benfica ile karşılaştı ve bu turnuvada da şampiyonluğu elde etti.
Hiddink'in Türkiye macerası ilk olarak 1990-91 sezonunda Fenerbahçe teknik direktörlüğüyle başladı. Hiddink'in Fenerbahçe'deki ilk maçında sahasında aldığı 6-1'lik Aydınspor yenilgisi camiada “tokat” etkisi yaratırken, takımın aldığı farklı skorlu galibiyet ve mağlubiyetler dikkati çekti. Takımın istikrarsız gidişi sonrası kaybedilen bir
Beşiktaş maçının ardından Hiddink'in görevine son verildi.
Hiddink, Türkiye'deki ikinci denemesinde bu kez (A) Milli Takım'ın başındaki performansıyla eleştirildi. 1 Ağustos 2010 tarihinde 2 yılı opsiyonlu 4 yıllık sözleşme imzalanan Hiddink, takımın 2012 Avrupa Şampiyonası'na katılmasını sağlayamadı.
Türkiye, Hiddink yönetimindeki 16 maçtan 7'sini kazandı, 5'ini yitirdi, 4'ünde de berabere kaldı. 2012 Avrupa Şampiyonası eleme grubu ve play-off turunda Hiddink ile 12 resmi maça çıkan ay-yıldızlı ekip, 5 galibiyet, 3 beraberlik, 4 yenilgi alırken, 13 gol atıp, 14 gol yedi.
Grup lideri Almanya'ya her iki maçta da 3'er golle boyun eğen Hiddink yönetimindeki milliler, ikincilikteki rakipleri Belçika ve Avusturya ile deplasmanda berabere kaldı. Milliler, grubun zayıf halkalarından Azerbaycan'a deplasmanda 1-0 yenildi, Kazakistan'ı ise İstanbul'da 90 6. dakikada gelen golle yenebildi.
Türk Milli Takımı, play-off turunda ise Hırvatistan'a kendi sahasında 3-0 yenildi, rövanş maçında deplasmandan 0-0'lık beraberlikle dönen Milli Takım, Avrupa Futbol Şampiyonasına katılamadı.
Hollandalı futbolcular
Türkiye'de teknik adamların dışında bazı Hollandalı futbolcular da forma giydi. Dünyanın en iyi savunma oyuncuları arasında gösterilen Frank de Boer de Türkiye'de hüsrana uğrayan isimler arasında yer aldı. Hollandalı futbolcu, 2003-04 sezonunda Galatasaray'da oynadı ama istenileni veremeyince Glasgow Rangers'a transfer oldu. Galatasaray'da 15 maçta görev yapan De Boer, özellikle ağır olduğu gerekçesiyle eleştirilmişti.
Futbolu bıraktıktan sonra teknik adam olan ve şu anda Ajax'ı çalıştıran De Boer, 112 kez Hollanda Milli Takımı'nda oynadı.
Musampa
Kongo doğumlu Hollandalı futbolcu Kiki Musampa da Türkiye'de bekleneni veremeyen isimler arasında. Atletico Madrid ile sözleşmesinin bitmesinin ardından 2006'da Trabzonspor ile 3 yıllık sözleşme imzalayan kanat oyuncusu Musampa, bordo mavili takımda 14 maçta görev yaptı ve hiç gol atamadı.
Daha sonra izinsiz olarak Trabzon'dan ayrılan ve FIFA'ya başvuruda bulunarak geçici lisans çıkaran Musampa, Hollanda'nın AZ Alkmaar takımında forma giymeye başlamıştı.
Surinam asıllı van Hooijdonk istisna oldu
Türkiye'de isteneni veremeyen “Hollandalılar” arasında tek istisna, Surinam asıllı Pierre van Hooijdonk oldu. Hollandalı futbolcu, profesyonel futbol yaşamına Roosendaal'da başladı. NAC Breda'da oynadıktan sonra Celtic'e transfer oldu. İskoç liginde 89 maçta 44 gol attı. Sezon sonunda SBV Vitesse'ye transfer olan Van Hooijdonk, 2003 yılında Hollanda'nın Feyenoord takımından ayrılarak Fenerbahçe'ye geldi. Kariyerinin ilk şampiyonluğunu 2003-2004 futbol sezonu sonunda sarı-lacivertli ekiple yaşayan Van Hooijdonk, o sezon 24 gol atarken, 10 gol pasına da imzasını koydu. Fenerbahçe'nin en sevilen oyuncusu olan Van Hooijdonk, 2005'te Fenerbahçe'den ayrılarak NAC Breda takımına transfer oldu ve burada teknik heyetle yaşadığı problemler nedeniyle devre arasında takımdan ayrılıp eski takımı Feyenoord'a döndü. 2007'de futbolu bırakan 1969 doğumlu futbolcu, futboldan kopamadı ve teknik direktörlüğe başladı. Van Hooijdonk, Hiddink'in milli takımda göreve gelmesinin ardından, A2 Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörlüğüne getirilmişti. Van Hooijdonk'un, Hollanda Milli Takımı'nda oynadığı 46 maçta 19 golü bulunuyor.