Güncelleme Tarihi:
Guus Hiddink, Dick Advocaat, Phillippe Cocu, Erwin Koeman (Fenerbahçe), Frank Rijkaard, Jan Olde Riekerink (Galatasaray), Cor Van der Hart (Sarıyer), Leo Beenhakker (İstanbulspor), Jan Wouters (Kasımpaşa) ve Patrick Kluivert (Adana Demirspor)... 10 teknik adamın da ortak özelliği Hollandalı olmaları ve Türkiye’de görev yaptıkları takımlarda beklentileri karşılayamamaları.
AYNI KADERİ YAŞAR MI?
Şimdi Beşiktaş bu sezon 4. teknik direktör olarak Hollandalı, Giovanni Van Bronckhorst ile prensipte anlaştı. Hürriyet yazarlarına sorduk 48 yaşındaki teknik adam Türkiye’ye daha önce gelen diğer meslektaşları ile aynı kaderi yaşar mı, yoksa döngüyü kırıp siyah beyazlı takımda başarılı olabilir mi?
MEHMET ARSLAN: TARAFTAR, TAKIM VE CAMİA ARASINDA BAĞI KURACAK BİR TEKNİK DİREKTÖR GELMELİYDİ
Süper Lig’in son 16 yılına baktığınızda hep Türk hocaların şampiyon olduğunu görürsünüz. Bu açıdan Giovanni Van Bronckhorst transferini yeterli görmüyorum. Ama gerekçem sadece bu değil. Beşiktaş’ın hoca transferinin çok daha derin anlamları olmalıydı. Çünkü taraftarla takım, camia ile takım arasında bağ kopmuştu.
SERGEN YALÇIN FIRSATI KAÇTI
Hocadan önce bu bağı sağlayabilecek bir enerjiye ihtiyaçları vardı. Hem teknik adam olarak hem de o enerjiyi tüm camiaya yayabilecek tek isim vardı; Sergen Yalçın. Beşiktaş ne yazık ki o fırsatı kaybetti.
Eğer Van Bronckhorst gibi genç bir hocayı getiriyorsanız amacınız önümüzdeki yıl değil hatta önümüzdeki 1-2 yıl da değil 3-4 yılın yapılanmasını hayata geçirmek olmalı. Ama o sabrı ne taraftar gösterebilir ne de yönetim.
ENGİN KEHALE: ÇALIŞTIĞI ORTAM RAHAT VE HUZURLU OLURSA BAŞARILI PERFORMANS GÖSTERME İHTİMALİ VAR
David Winner’ın Harika Portakal kitabında bahsettiği gibi, Hollandalılar tarihsel ve kültürel olarak biraz başlarına buyruk, biraz da özü sözü bir insanlar. Bu özellik, iletişim olarak iyi olduğu kadar sıkıntı yaratabilen bir durum da aynı zamanda.
Van Bronckhorst, zaman zaman oyuncularla sıkıntı yaşasa da sert bir teknik adam değil. Disiplinli, çalışkan ve detaycı biri. Bence Beşiktaş’ın istediği özellikleri karşılar niteliği var fakat şu an siyah beyazlılardaki ikilem, beklenti ve gerçeğin birbirinden farklı olması. Takım ve teknik adam üzerindeki baskıyı alma konusunda başkan ve futbol komitesine önemli görev düşüyor.
18 YIL SONRA LİGİ KAZANDI
Van Bronckhorstlu Feyenoord, 18 yıl sonra Hollanda’da şampiyon olurken tarihte Eredivisie’yi ilk haftadan son haftaya kadar zirvede götüren ikinci takım olmuştu. Yani oradaki baskının yüksek seviye olduğunu söyleyemeyiz ancak çalıştığı ortam rahat ve huzurlu olursa, üst düzey performans gösterme ihtimali olduğu da yadsınamaz. Hollandalı’nın ne kadar başarılı olacağını, kendisinden çok taraftar-takım-teknik ekip ilişkisinin doğru kurulup ilerlemesi belirler gibi geliyor bana.
UĞUR MELEKE: BEŞİKTAŞ SPORTİF DİREKTÖR YÖNÜNDEN DE FAYDALANABİLİR
Giovanni Van Bronckhorst’un tüm futbolculuk ve teknik adamlık kariyerini yakından takip şansı bulduk. Futbolcuyken uyumluydu, iyi profesyoneldi ve lider karakterliydi. Advocaat, Rijkaard ve Guardiola etkisinde bir teknik adamlık hikayesi gelişti.
Feyenoord’da ve Rangers’ta bir taktik deha olarak anılmaz ama futbolcuların içinden en iyi versiyonunu çıkardığı söylenir. İnsan yönetiminde iyidir, Feyenoord’u 18 yıl aradan sonra şampiyon yaparken Kuyt’tan, Berghuis’den, Elia’dan en iyi verimi aldığı kabul edilir.
CRUYFF OBSESYONU BRONCKHORST'TA YOK
Hollandalıların birçoğunda bulunan Cruyff, total futbol ya da 4-3-3 obsesyonu, Van Bronckhorst’ta yok. Farklı fikirlere açık bir adam. Oyuncu profiline göre üçlü ya da dörtlü oynatabilir. Yeterince iyi oyuncum yoksa direkt futbol tercih edeyim diyebilir. Elastikiyet var karakterinde.
Teknik adamlık CV’si çok büyük başarılarla dolu sayılmaz. Ama futbol dünyasında sevilen, sayılan bir isim. Wenger’le, Guardiola’yla, Begiristain’la iyi arkadaşlıkları hep anlatılır. Beşiktaş’a umarım aynı zamanda bir sportif direktör gibi, transferde de, kadro revizyonunda da yardımcı olur.
FIRAT AYDINUS: HOLLANDA KÜLTÜRÜ İLE TÜRK KÜLTÜRÜ UYUŞMUYOR
Ülkemizde Hollandalı teknik adamların akıbeti aşikar. Bunun en temel nedenlerinden biri Hollanda kültürü ile bizim kültürümüzün uyuşmaması. Hiddink, Rijkaard, Advocaat, Cocu gibi birçok ünlü çalıştırıcının yanı sıra son olarak Patrick Kluivert bunu bizzat deneyimleyen isimlerden biri oldu.
Burada dikkat çeken diğer bir husus da Türkiye’de 2006-07’den sonra hep yerli teknik direktörlerin şampiyon olması. Tabii ki bu gelecek her Hollandalı teknik adamın ülkemizde başarısız olacağı anlamına gelmiyor.
AVRUPA KULÜPLERİ DEĞERİNİ BİLEMEDİ Mİ?
Van Bronckhorst’un diğer bir handikapı da Feyenoord ve Rangers’taki taraftar kültürünün burada olmaması. Üst üste 5 maçta galibiyet alamaması o takımlarda normal olarak değerlendirilebilir. Ancak burada benzer bir durumda yaşayacağı baskı ortada.
Feyenoord’da 5 kupa kazandıktan sonra Çin’e gitmesi de akıllara şu soruyu getiriyor; Parayı mı tercih etti, yoksa Avrupa kulüpleri mi Van Bronckhorst’u değerlendiremedi?
Rangers’ta büyük eleştirilere neden olan kulübede sakinliğini bozmayan tavrı da agresif futbolcu ve teknik adamlara alışık Türkiye’de nasıl karşılanır o da merak konusu.