Güncelleme Tarihi:
BESYO AJANS platformu Genel Koordinatörü Orhun Üstün’ün “Avrupa'yla Türkiye arasında gördüğünüz farklılıklar ve benzerlikler artısıyla eksisiyle inceleme fırsatınız oldu mu?” sorusuna şöyle cevap verdi.
“Ben aynı zamanda TAFISA’nın yönetim kurulu üyesiyim, yani Avrupa Herkes İçin Spor’un yönetim kurulu üyeliğini de 3 yıldır yapıyorum. Şimdi Avrupa’dan önce memleketi konuşalım. Türkiye’de neler oluyor? Herkes için Spor anlamında Türkiye’deki trend nasıl gidiyor? Ondan sonra Avrupa’yı konuşalım. Çünkü Türkiye daha dinamik her anlamıyla yani nüfus olarak bir kere genç bir nüfusa ve potansiyel nüfusa sahip. Tükiye’de spor anlamında ivme yukarıya doğru çıkıyor. Branşlardaki başarı meselesi başka bir fasıl ama Herkes için spor kültürü anlamında açılan spor salonu sayıları insanların hayatına daha fazla sporu alma merakı bunların belki içerisinde sadece sağlıklı yaşam bilinci olmadan daha fit görüneyim, giydiklerim yakışsın düşüncesiyle varır ama bu aynı sonucu doğuruyor. Nedir o? Sağlıklı yaşam bilinci, hareket etme kültürüne katkısı oluyor.
Bugün sosyal medyanın çok daha fazla son yıllarda kullanılması, İnstagram'da paylaşılan resimlerin, fotoğrafların %70’i 2015 araştırması sağlıklı yaşam, fitness, wellness alanında yapıldığının dünyada araştırmaları var. Bu oran belki son birkaç yıl içerisinde daha da yükselmiştir. Şimdi bu yükseliş Türkiye’de daha fazla karşılık buluyor nedeni burada daha fazla potansiyel bir genç nüfus var. Genç nüfusun gündemine girmiş durumda. Her yaş kategorisinden herkesin artık hayatında işte diyor ki spor salonuna yazılalım arkadaş ortamlarında duyuyorsunuz. Belki bir iki kere yazıldı, gidemedi devam edemedi. Ama son yıllarda bakıyoruz ki artık paket programlar var, personal trainer hocalarla birebir ders çalışmaları çok fazla korona virüs gündemiyle işte bakıyorsunuz canlı yayın marifeti ile insanlar spor yaptırdı. Biz pandemi döneminde 7 tane televizyon programı çektik.
TRT’nin farklı farklı kanallarında. Bizim 2017 yılında HisApp mobil uygulamasını hizmete aldık. Orada zaten bir kişinin ekipman bulmadan, araç gereç ihtiyacı hissetmeden o egzersiz videolarını hayatına aldığı zaman günlük hareket etme ihtiyacını da spor yapma ihtiyacını da karşılayabileceği her şey var Bu kültür Türkiye’de çok daha hızlı artıyor. Çünkü bizim bir geçmişimize baktığımız zaman gelişmiş olan ya da gelişmekte olan aynı kategorideki OECD ülkeleriyle aramızda biraz fark vardır bu spor kültüründe, ama şuanda makası çok hızlı bir şekilde kapatıyoruz. Hem yapılan spor tesisleri, alt yapı yatırımları, açılan spor salonları, spor merkezleri, stüdyolar, birebir ders çalışma stüdyoları, bahçelerimiz, parklarımız artık buna uygun bir altyapıya dönüşüyor. Bu anne babadan çocuklara alışkanlık olarak geçiyor. Çünkü bizim doğrudan baktığımız rol modeller onlardır. Nedir işte ünlü bir sanatçıyı göz önünde bulundurur onu örnek alır ya da bir devlet adamını görür onu örnek alır ama ilk baktığımız yer belki de hocamızı görüyoruz onu örnek alırız ama ilk yetiştiğimiz yer anne baba onlardan alışkanlıklar geçiyor. Şimdi o yaş grubunda da bir artış var. En azından yürüyüş yapıyorlar veya hayatlarının içerisine alıyorlar. Bu alışkanlık çocuklara doğrudan geçen bir şey o yüzden ebeveynlerin konudaki hassasiyeti bir branşa yönlendirme istekleri çok daha artmış durumda oradaki lisanslama amatör branşların daha fazla faaliyetleri artık toplumda bir bilinç oluşturduğunu görüyoruz. Türkiye’deki durum yükseliş trendinde biz bunu yaparken iki meseleyi kullanmamız lazım. Bir hareket etme kültürünü tabana yayacağız iki branşlaşmayı arttıracağız.
Bu zaten birinci maddeyi yaptığımız zaman o hareket etme kültürünü tabana yayıldığı zaman branşlaşma arkasından zaten çok daha fazla gelecek. Bu geldiği zaman başarı, madalyalar gelecek. Önemli olan bu işin tabana yayılmış olması çünkü hareket eden insan kendini keşfe doğru yolculuğa başlar ve kabiliyetlerini keşfeder. Hareket etmeyen bir insan hangi branşta hangi alanda çok daha iyiyim diye kendini tespit edemez. Öyle olduğu için önce o hareket etme bilincini o Herkes için Spor kültürünü daha fazla doldurarak ve insanlara daha fazla sosyal farkındalık çalışması yaparak bunu anlatmamız gerekmekte. İlköğretimden belki öncesinden başladığını bu bilincin ve bunun faydalarının kaliteli bir yaşam sağlıklı bir nesil, memleket için sağlık harcamalarının aşağıya düşmesi, psikolojik olarak toplumun daha iyi hissetmesi çünkü biz sadece psikolojik olarak, farklı hobiler yaparak değil spor yaparak da rahatlayabilen bir varlığız. Spor yapak anksiyete depresyon, kaygı bozukluğu, endişe obsesyon bunların hepsinin önüne geçebilecek bir değer. Bunu yaptığımız zaman çok yönlü bir toplumsal katma değer ortaya çıkacak. Bunun farkında artık bizim milletimiz. O kentleşme kültürünün getirdiği hareketsiz yaşam tarzı sağlıksız beslenme durumu sağlıksız beslenme aslında bize dayatıyor fast food kültürü daha az vaktin oluyor vs. ama orada da bir dönüşüm var. İnsanlar dediğim gibi sosyal medya platformlarından nasıl sağlıklı beslenirim. Televizyon programlarından nasıl daha sağlık bir besin programı yaparım kendime diye bunları takip ediyorlar burada süreç böyle devam ederken Avrupa’da bir statik duruma dönüşmüş durumda çünkü bu aslında ekonomide de böyle Türkiye %4.5 büyür iken ilk çeyrekte Avrupa Birliği sıfır eksi o civarda büyüyor. Çünkü orada potansiyel statik bir hale gelmiş durumda. Bizim potansiyelimiz halen hareketli yani her alanda daha hareketli iş talebi çok güçlü bir ülke Türkiye daha fazla kreatif bir şeyler yapmak istiyor. İnsanımız ekonomik olarak potansiyelini günden güne arttırmaya çalışıyor. Farklı sektörlerde büyüyor. Bugün spor endüstrisine bakıyorsunuz büyüyüş trendinde orada spor salonları bir taraftan, bir taraftan liglerimiz büyüyor. Öyle olduğu için Türkiye’deki ivme çok daha hızlı bir şekilde yukarı çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta Avrupa Spor Haftası kapsamında yapılan iş dünyasında örneği var mı bilmiyorum ama biz memleketimizin bütün sathında, organizasyon yaptık 81 ilde dedik ki saat 14.00’da herkes bisikletiyle, eşofmanıyla hangi branşı yapıyorsa onunla kentin önemli meydanlarında beraber yürüyelim dedik. Oraya ilgi tabii ki de çok oldu. Bunun tabii ki Avrupa Birliği ülkeleri de diğer dünya ülkeleri de görüyorlar. Biz Avrupa spor haftası kapsamında bunu örnek gösterdik. Avrupa Birliğine başvuru yaptık dedik ki biz bu işi böyle böyle yaptık. Onlarda gördüler. Hibe fon desteği verdiler Herkes için Spor federasyonuna. Rakamın bir önemi yok. Rakam bir olur 5 olur. 170.000 euro’luk bir hibe fon verildi bunun %65’lik bir bölümünü serbest bıraktılar Avrupa Spor Haftasında harcasın Türkiye diye, bunun yanında işte spor elçiliği dediğimiz şey o işi Türkiye adına Avrupa birliği ülkelerine bir örnek olarak ortaya koyduğumuz hem yaptığımız uygulama ile hem spor salonlarını denetlememizle, hem toplumu bilinçlendirmemizle, televizyon programlarıyla işte kamu spotu gibi kısa kısa çekimlerimizle bunların hepsi topyekün tutuyor. Ama bunların sonucunda da ne oluyor? Daha güçlü bir ilişki daha örnek projeler memleketi daha yukarıya taşıyor. Buda kurumsal olarak Herkes için Spor credible bir pozisyonda Avrupa Birliği tarafından çünkü bu bizim Avrupa Birliği ile ilişkimiz 2016 yılına dayanıyor. 2016 yılından beri biz Avrupa Birliği Üye ülkeler ile projeler yapıyoruz.
Bu yeni aldığımız bir hibe fon değil. Şu ana kadar çok hibe fonlu programlar yaptık İtalya ile İspanya ile yaptık. Farklı farklı ülkelerle de yaptık. Bu bizi credible hale getiriyor. Burada ki fon daha da büyüyecek gelecekte. Çünkü yapmışsın ortaya bir ürün çıkarmışsın katma değer olmuş toplumun bir tarafına dokunmuş bağımlılıkla mücadele projeleri yapıldı, hareketle ilgili obezite ile ilgili projeler yapıldı. Şu ana kadar bunun bir hikayesi var arka planda. Yani bu iş geçtiğimiz yıl yaptığımız bir proje kapsamında bir yere gelmedi. Bu ilişki bizim için neden kıymetli çünkü spor evrensel bir şey bu evrensel tarafını biz Türkiye’de daha iyi şeyler yapabiliyoruz. Türkiye Herkes için Spor Kültürü anlamında değer veriyor topluma ve burada bir yükseliş var ve bunu da dünyaya göstermek istiyoruz. O yüzden ilişki bu anlamda önemli çünkü spor kültürü karşılıklı alışverişle de gelişen bir şey. Bakıyorsunuz bizim milli oyuncularımızdan farklı ülkelerin vatandaşları olanlar var. Yani dünyaya entegre bir şey bu. Oradaki gelişmeleri yakın takip etmemiz gerekiyor çünkü bizim branşlaşma alanındaki yapacağımız işler sadece çocuğun yeteneğini tespit etmekle kalmıyor. Artık orada bilimsel yöntemler kullanmamız gerekiyor. Değişen dönüşen dünyada bakıyorsun Amerika, İngiltere, Çin, Rusya artık bu bilimsel yöntemleri doğrudan sporun içine katmış durumda bir çocuğun futbola yeteneği varsa futbolda hangi mevkide oynayacağını tespit etmek artık bilimsel olarak mümkün onun kas yapısından tutunda anatomisine ciğer yapısına kadar, kordinasyon ve antropometrik faktörlerine kadar tespit etmek mümkün.
Başarılar bu şekilde daha fazla katlanarak artacak. Bizim olimpiyat hazırlık merkezlerimiz çok yeterli alt yapı yatırımlarımız çok verimli buradaki potansiyeli doğru yönde yönlendirebilirsek gelecekte hem başarı hem Herkes için Spor Kültürü tamamen yerleşmiş olur.
Dünyada En Fazla Herkes İçin Spor Kültürünün Yaygın Olduğu yer Uzak Doğu Asya Ülkeleri; Güney Kore, Japonya’da bu çok daha fazla bir tavanı var. 75 yaşındaki teyze çıkıyor sabah sporunu yapıyor. Evine gidip duşunu alıp güne öyle başlıyor. Bakıyorsunuz oradaki yaşam süresi bu tarafa doğru geldikçe azalıyor. Bunların hepsini anlatmak durumundayız. İşimize uzun vadede bakmamız lazım. Kısa vadede yaptığımız işler federasyon orta vadede oturttuğumuz şeyler oldu şimdi uzun vadeli bir projeksiyon çizmemiz lazım. Devletimizin Gençlik Spor Bakanlığı da arkamızda. Her türlü attığımız adımda bizi destekliyorlar. Sağlık bakanlığımızın bu konuda obezite ile mücadele halk sağlığı gibi çalışmaları var. Konu çok yönlü bir konu ve bu konunun her tarafını domine etmekte ilgili kuruluşlara bizi bu işin içerisinde sadece sporun bir ajansı olarak çalışıyoruz. Baştan beri federasyonumuza böyle bakıyoruz. Burası bir tanıtım merkezi. “Spor yapmak, hareket etmek toplumun yaşam kalitesini arttırır. Hem de branşlardaki başarıyı getirir. Bunu anlatmak için varız biz. Her türlü spor kültürünü arttıracak faaliyetlerin topluma olumlu katkıda bulunacaktır.” Son yıllarda sizde fark etmişsinizdir kurumsal olarak ta bir ivmelenme gösterdi. Çünkü bu karşılıklı bir şey talep var onun içini doldurursun mesele daha da yukarıya gider.
Besyo AJANS Genel Koordinatörü Orhun Üstün
Başkanlığı devir aldığınız günden bu yana dışarıdan biri olarak gözlemlediğimiz genellikle doğru projeleri doğru zamanda doğru yerde yapmış olmanız hem sosyal medyada hem de sokakta oldukça etkili olarak çalışıyorsunuz. Kimi federasyonlar ya da kimi spor dalları sadece sosyal medya üzerinden gidiyor ya da çok tabanda kalıyorlar ama His Federasyonunda gördüğümüz şey şu en yakın mahalleden en uzaktaki mahalleye kadar ulaşmış ve bunu sosyal medyada da çok iyi kullandığını görüyoruz. Gerçekten yaptığınız işleri tebrik etmek lazım. Özellikle HisApp uygulamasıyla ilgili toplumun her kesiminin ihtiyacını karşılaması çok farklı bir olay. Besyo Ajans ailesi olarak Avrupa’da böyle bir çalışma görmedik. Bu da Avrupa’ya zaten örnek olmalı diye düşünüyoruz.
Bu konuyla alakalı da BESYO AJANS platformu olarak bizimde üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz.
Yasin Bölükbaşı
Her dönemde Besyo Ajans bizim yanımızda oldu. Platformunuza ve sizlere çok teşekkür ediyoruz. Pandemi döneminde de beraber programlar yapmıştık. O dönemde de çok kıymetli işler yaptınız.
TEŞEKKÜR EDERİZ.