Hido’yu tebrik etmedim çünkü ben yenilgiyi kabul etmem

Güncelleme Tarihi:

Hido’yu tebrik etmedim çünkü ben yenilgiyi kabul etmem
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2009 00:00

Nike’ın LeBron James için çıkardığı yeni “AirMax LeBron VII” marka ayakkabının tanıtımı için Cleveland’a davet edildim. Nike yetkilileri, dünyanın dört köşesinden davet ettikleri basketbol yazarlarını LeBron’un doğup büyüdüğü ve halen yaşadığı Ohio’nun Akron kasabasına götürdü. Burası LeBron James daha lise takımında oynarken bile karşılaşmalarının canlı yayınlandığı, tüm Amerika’nın geleceğin yıldızını televizyondan izlediği kasaba.

Nike LeBron’la daha o yıllarda NBA’de oynamaya başladığında geçerli olmak üzere 90 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. . İlk olarak LeBron’un çocukluk yıllarında yaz aylarında basketbol oynadığı Ed Davis Community Center’e vardık. Bu arada Nike’ın LeBron için ürettiği modellerden oluşan sergiyi gezdik. Daha sonra LeBron salona girerek ayakkabısını tanıttı ve sorularımızı yanıtladı.

Shaquille O’Neal’ın da Cleveland Cavaliers’a katılmasıyla bu yıl daha güçlendiniz. Lise yıllarında, gelip seni bu tribünlerden izlemişti. Şimdi birlikte aynı takımda oynayacaksınız. Shaq’ın gelmesini istedin mi?
-Shaq’ı kim istemez ki... Birlikte oynama fırsatını yakaladığımız için çok memnunum.

Kral James (King James) ismi nereden geldi?
-Bu ismi ben seçmedim. Bu isim bana verildi. Çok da iyi hissediyorum. Kim kral olmak istemez.

Kobe’ye karşı oynamak nasıl?
-Keşke tüm maçlarım ona karşı olsa. Çünkü hep en iyi oyunculara karşı oynamak isterim. Bu sizi daha iyi oyuncu yapar. Ama, asla kendimi başkalarıyla kıyaslamam, daha iyi nasıl olurum ona bakarım.

Basketbolcu olmak isteyen gençlere tavsiyen var mı?
-Önce dersler! Basket ikinci planda olmalı. Eğer eğitimin iyi değilse, çok iyi bir oyuncu olsanız bile iyi bir sporcu olamazsınız.

Sen böyle mi yaptın?
-Ben derslerimi bitirdikten sonra sadece basketbol düşünürdüm. Hafta sonları ve yaz tatillerinde tüm günümüz spor salonunda geçerdi. Sabah sekizden akşam yediye kadar. Ne internetimiz, ne de bilgisayar oyunumuz vardı. Hatta kız arkadaşımız bile yoktu. Ama en büyük avantajım benim gibi basketbolu çok seven arkadaşlarımın olmasıydı, tek başıma tüm gün salonda çalışamazdım.

NBA’de unutamayacağın en büyük anın hangisi?
-Nike’ın benim adıma ürettiği ilk ayakkabı çıktığında çok mutlu olmuştum. Basketbol oynayan her çocuğun hayalidir bu. Bugün hâlâ en çok sevdiğim ayakkabım o ilk çıkandı. Geçen yıl Detroit Pistons’a karşı oynadığım ilk play-off karşılaşmasını da unatamam. Kariyerimde iz bıraktı. Son maçta 36 sayı, 13 ribaund ve 8 asist yaptım. Detroit tribünleri bile “MVP” (Most Valuable Player-En Değerli Oyuncu) diye bağırmaya başlamıştı.

Peki, doğu finallerinde Orlando’ya karşı Hido’nun üzerinden attığın üçlük...
-Evet, o da kariyerimin en önemli basketi. Hido, çok iyi maçlar çıkarıyordu. Onun son anlarda attığı üçlüğüne bitime 1 saniye kala yine onun üzerinden üçlükle cevap vermiştim. Ama sonuçta elendik...

Orlando maçından sonra Hido ve Howard’ı tebrik etmediğin için büyük eleştiri aldın. Pişman mısın?
-Hayır, kesinlikle pişman değilim. Ben savaşçıyım, yenilgiyi kabullenemem, içime sindiremem. Ancak, karşılaşma sonrası medya ile konuşmadığım için pişmanım. Çünkü bizim işimizin bittiği yerde sizin işiniz başlıyor. Sizinle konuşmam gerekirdi.

NIKE AIR MAX LEBRON VII AIRBAG’Lİ AYAKKABI
/images/100/0x0/55ea0da9f018fbb8f867c4cb

Max LeBron VII ayakkabısı, Flywire teknolojisiyle en kuvvetli iplikler kullanılarak üretildi. 24 Ekim’de satışa sunulacak ve ABD fiyatı 160 dolar olacak. Ayakkabı, havayastığı sayesinde ani darbelerde sporcuya dayanıklılık veren ayakkabının sağ tekinin burnunda “twenty” (yirmi) ve sol tekinde “three” (üç) yazıyor. Çünkü LeBron’un forma numarası 23.

YOKSA HİDO MU ÖĞRETTİ?
/images/100/0x0/55ea0da9f018fbb8f867c4cd

LeBron ile yaptığımız sohbetin ardından kendisinin üne kavuştuğu Saint Vincent-Saint Mary Lisesi’ne geçtik. Ünlü yıldızın lise yıllarındaki antrenörü bizi karşılayıp soyunma odasına götürdü. İsmimizin yazılı olduğu dolaplarda bizi forma ve ayakkabılarımız bekliyordu. Herkes giyindi, küçük bir ısınmanın ardından 6 takım oluşturduk. 5’er dakikalık maçların oynandığı turnuvada, LeBron James’le aynı takımda yer aldım ve bizim takım şampiyon oldu. LeBron ile oynamanın iyi yanı, asla kaybetmiyorsunuz. Kötü yanı ise size asla pas vermiyor. Topu her aldığımda hemen yanımda bitiyor ve ellerini açıp topu istiyordu. Birkaç defa, ona pas vermek yerine kendim sayı yaptığımda “Bütün Türkler senin gibi mi oynuyor? Yoksa sana Hido mu öğretti?” diye sordu. Cevabım şu oldu: “Biz de aynı senin gibi kendimizden daha iyi olmaya çalışıyoruz.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!