Hesap lütfen

Güncelleme Tarihi:

Hesap lütfen
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2000 00:00

İlyas ÖZGÜVENSON zamanlarda İzmir'de bir düşünce yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Belirli kesimlerce enjekte ediliyor. Planlama ilkeleri ile çatışan, hukukla çelişen projelerin İzmir'e ‘‘yatırım gelmesi’’ adına ‘‘bitirilivermesi’’ veya hukuka ‘‘uyduruluvermesi’’ isteniyor. Bu ‘‘topal’’ projelere kimin imza attığını ise kimse sormuyor. HİLTON Oteli, Grand Plaza Oteli, Ege Palas Oteli, Konak Viyadüğü, Galleria, Karşıyaka Katlı Otoparkı, Kordonyolu dolgusu, Liman Viyadükleri, Basmane Dünya Ticaret Merkezi, Bornova Aqua Park'ı hepsi de avluya bırakılmış ‘‘topal ördek’’ gibi kentin ortasında öylece duruyor. Sabık belediye başkanlarının ‘‘cami önüne’’ terk ettiği projeleri yeni başkanlar kucaklarında buluyor. BULUYOR da ne oluyor?BİR öncekinin, hukuken sabıkalı, teknik olarak sakat projelerini ‘‘protezle’’ yürütmeye çalışıyor. Ya, ‘‘özürlü’’ projelere imza atanlar? Göreve gelenler, ‘‘yarın bana da sorarlar’’ diye deyim yerindeyse ‘‘gıkını’’ çıkarmıyor. Kimse projenin altındaki imzayı araştırmıyor, sormuyor. (Yukarıda saydığım projelerin imzalarını da bir başka yazıda tek tek açıklayacağım.)AH O KOLTUKLARŞU iktidar dedikleri şey insanda nasıl bir ruh hali yaratıyor ki, ‘‘Yapın geçin, ezin geçin, yıkın geçin. Ankara arkamda. İktidar elimde, güç bende’’ dedirtebiliyor. Gayet mantıklı, insanların görüşlerine değer veren, herşeyden önce dinlemesini bilen bir kişi, belediye başkanı olunca, tam tersi bir görüntü vermeye başlıyor. Bence, vallahi ne varsa şu koltuklarda var. Ben, İçişleri Bakanı Tantan'ın yerinde olsam önce bu koltukları kaldırtırım. Çünkü bu koltuklara oturanlara ‘‘birhaller’’ oluyor. BELEDİYE başkanlığı aslında kent mühendisliği gerektiriyor. Yaptığınız her işi, bir-iki yılı değil, on yılları hatta yüz yılı düşünerek yapacaksınız. Attığınız temeller yaptığınız parlak açılışlar bugün alkışlanabilir, ama ya gelecek yıllar? Geçmişe bakıp ibret almak gerekiyor.DÜN DÜNDÜRİZMİR'in unutulmaz belediye başkanlarından Osman Kibar'a o dönemde halk ‘‘Asfalt Osman’’ adını takmış. Döneminde bu o kadar büyük rütbe ki. Ya şimdi? Bugün o asfaltlar kazınıp canım malta taşlarını yeniden ortaya çıkarmak için projeler hazırlanıyor, milyarlar harcanıyor. ‘‘Modernleşiyoruz. Harabeler temizleniyor’’ diye alkışlar arasında yıkılan Mithatpaşa'da, 1. Kordon'daki yalılar için bugün ağıtlar yakıyoruz. Geçmişte ‘‘halk dalkavukluğuna’’ verilen madalyaları bugün tek tek söküyoruz. İzmir'e rahmet okutanları, çok üzgünüm ki bugün rahmetle anamıyoruz. İZMİR'e bu kötülükleri yapanlarla zamanında hesaplaşılmadığı için yanlışlar aynen devam ediyor. Bugün yine hesaplaşmadan kaçılıyor. İşte bu yüzden korkarım, gelecek nesiller yine bizim yanlışlarımızı konuşacak. Bunun bir cadı avına dönüşmesini hiç istemem, ama ben milyarları, trilyonları sokağa, çamura, denize döküp pişkin pişkin dolaşanlara ne yapılacağını hâlâ merak ediyorum. Benim ödediğim vergiyi çamura gömenlerle tarih önünde değil bugün hesaplaşmak istiyorum. Hukuk kuralları içinde gereğinin yapılmasını bekliyorum. Aksi halde hesap sormayanla, hesap vermeyen aynı küfenin içinde değil midir?Karar sizin.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!