Hesabı Shaq ödedi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2002 01:43
Los Angeles'taki restaurantta Lakers'ın ünlü pivotu ile karşılaştık. Bana ‘‘Benim müslüman kardeşim. Los Angeles'a geliyor ve haber vermiyorsun. Bir daha gelir de aramazsan, darılırım’’ dedi.
NBA'deki ikinci sezonunda müthiş bir çıkış yakalayan ve Türkiye adına ilklere imza atan Hidayet Türkoğlu finale koşuyor. Gösterdiği başarılı performansın ve yaptıklarının zaman zaman eleştirilmesinin üzüntüsünü yaşayan Hidayet, Hürriyet aracılığıyla Türkiye'ye mektup yazdı. Hidayet, kendisini eleştirenlere yanıt verirken, NBA'de edindiği yeri ve nasıl kabullenildiğini gösteren ilginç bir anısını anlattı. İşte Hedo'nun mektubu...
Beni Türkiye'de bazıları eleştiriyor. NBA'deki performansımla gurur duyulması gerekirken, hala beni karalamak isteyenler var. Mesela, Haşmet Babaoğlu, Faruk Akagün gibi isimler. Türkiye'den belki uzaktayım, ama oradaki herşeyi duyuyor ve okuyorum. Beni eleştirenlere en güzel yanıtı çok kısa süre sonra parmağıma şampiyonluk yüzüğünü takarak vereceğim. Bakalım o zaman neler yazacaklar.
Neyse, Türkiye'de kalbi benimle atanlara kısa süre önce yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Belki bu anı da benim hakkımdaki düşüncelere biraz daha ışık tutar.
TÜRKİYE'DE SEN ÖDERSİN
Yanımda menajerim Tolga Tuğsavul ve iki Türk arkadaşımla, Los Angeles'ta bir restaurantta yemek yiyoruz. Restauranta Lakers'ın ünlü pivotu Shaquille O'Neal ve arkadaşları girdi. Herkesin gözleri üzerinde. Beni görünce masamıza geldi. Ardından da ‘‘Benim müslüman kardeşim. Los Angelas'a geliyor ve beni aramıyorsun. Bundan sonra buraya gelir de beni aramazsan çok darılırım’’ dedi. Cep telefonu numaralarımızı birbirimize verdik. O masasına geçti. Yemeklerimizi yedik. Sonra kalkmak için hesap istedik. Garson, ‘‘Hesabınız ödendi, efendim’’ dedi. Kimin ödediğini sorduğumuzda da Shaq'ı gösterdi. Shaq'a teşekkür ettim ve onu misafirim olması için davet ettim. O da bana ‘‘Türkiye'ye geldiğimde hesabı sen ödersin’’ karşılığı verdi.
Shaq ile bu olayla başlayan iyi bir arkadaşlığımız var. Final serisindeki maçlardan önce ve sonra da salonda yanıma gelip, bana başarı diliyor. Onun için belki kötü olacak ama, Batı Konferansı'nda birinciliği biz elde edip, final oynayacağız. Bu sezonu şampiyonlukla kapayacağımıza inanıyorum.
Beni Türkiye'de bazıları eleştiriyor. NBA'deki performansımla gurur duyulması gerekirken, hala beni karalamak isteyenler var. Mesela, Haşmet Babaoğlu, Faruk Akagün gibi isimler. Türkiye'den belki uzaktayım, ama oradaki herşeyi duyuyor ve okuyorum. Beni eleştirenlere en güzel yanıtı çok kısa süre sonra parmağıma şampiyonluk yüzüğünü takarak vereceğim. Bakalım o zaman neler yazacaklar.
Neyse, Türkiye'de kalbi benimle atanlara kısa süre önce yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Belki bu anı da benim hakkımdaki düşüncelere biraz daha ışık tutar.
TÜRKİYE'DE SEN ÖDERSİN
Yanımda menajerim Tolga Tuğsavul ve iki Türk arkadaşımla, Los Angeles'ta bir restaurantta yemek yiyoruz. Restauranta Lakers'ın ünlü pivotu Shaquille O'Neal ve arkadaşları girdi. Herkesin gözleri üzerinde. Beni görünce masamıza geldi. Ardından da ‘‘Benim müslüman kardeşim. Los Angelas'a geliyor ve beni aramıyorsun. Bundan sonra buraya gelir de beni aramazsan çok darılırım’’ dedi. Cep telefonu numaralarımızı birbirimize verdik. O masasına geçti. Yemeklerimizi yedik. Sonra kalkmak için hesap istedik. Garson, ‘‘Hesabınız ödendi, efendim’’ dedi. Kimin ödediğini sorduğumuzda da Shaq'ı gösterdi. Shaq'a teşekkür ettim ve onu misafirim olması için davet ettim. O da bana ‘‘Türkiye'ye geldiğimde hesabı sen ödersin’’ karşılığı verdi.
Shaq ile bu olayla başlayan iyi bir arkadaşlığımız var. Final serisindeki maçlardan önce ve sonra da salonda yanıma gelip, bana başarı diliyor. Onun için belki kötü olacak ama, Batı Konferansı'nda birinciliği biz elde edip, final oynayacağız. Bu sezonu şampiyonlukla kapayacağımıza inanıyorum.